Halifelik, Peygamber Efendimiz tarafından Gadir-i Hum günü Hz Ali'ye tevdi edildi.

Peygamber Efendimiz, kendisinden sonra hilafetin Hz Ali'nin ve Ehl-i Beytin hakkı olduğunu bütün yaşamı boyunca defaatle açıklamış olmasına rağmen Gadir Hum günü de bu hakikatin tekrar teyidi adına büyük bir törenle İmam Ali (a.s) on binlerce sahabenin şahitliğinde halife ilan edildi.

Resulullah'tan sonra Gadir Hum günü verilen biatler unutuldu ve Sakife'de başka birisi halife seçildi.

Hilafet makamı mecrasından çıkarıldıktan sonra sırasıyla Emeviler, Abbasiler ve Osmanlılar tarafından deruhte edildi.

Hatta bir dönem 3 halifenin aynı anda iş başında olduğu garip zamanlar da yaşandı.

19. yüzyılda dünya üzerinde yaşayan 300 milyon Müslümanın 250 milyonu İngiliz sömürgesi altında yaşıyordu.

Almanya, Bismark sayesinde 1870'li yıllarda siyasi birliğini sağladıktan sonra Avrupa'daki rakibi İngiltere ile dünyada büyük bir nüfuz mücadelesine girişti.

I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı'nın da sebeplerini oluşturan bu rekabet din alanında da kendini gösterdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi İngiliz vesayeti altında geçiyordu.

İngiltere Osmanlı'nın himayesini üzerine almış fakat devlet dağılmaya yüz tutunca Mısır, Kıbrıs ve Süveyş kanalını işgal etmekten geri durmamıştı.

Almanya bu rekabette avantajı elde edebilmek için Sultan II. Abdülhamit'e yanaştı.

Kral 2. Wilhem bu yakınlaşmanın bir işareti olarak Alman Çeşmesi'ni Almanya'da yaptırarak Sultanahmet Meydanı'na konmak üzere hediye etti.

Almanya'nın buradaki siyaseti Abdülhamit'in hilafeti kullanarak İngiltere'nin hükmü altında yaşayan Müslümanları ayaklandırması ve Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Mısır, Kıbrıs, Afrika ve Uzakdoğu'daki Müslümanları etkilemesini sağlamaktı.

Sultan II. Abdülhamit bunu hiçbir zaman başaramadı.

Ağustos 1914 yılında ittihatçılar Almanya ile anlaşıp I. Dünya Savaşı'na girmeye karar verdiklerinde İstanbul'daki Fatih Camisi'nden Cihad-ı Ekber ilan edildi.

Bu konuyu konuşmak üzere İstanbul Beylerbeyi Sarayı'nda tutuklu bulunan devrik padişah 2. Abdülhamit'e danışmaya giden Enver Paşa'ya Abdülhamit'in cevabı şu oldu:

"Siz Cihad-ı Ekber ilan etmekle çok büyük hata yaptınız. Ben hilafeti İngiltere'yi tehdit etmek ve korkutmak için yedekte tutuyordum. Fakat siz bunu açık ettiniz. Göreceksiniz Müslümanlar bu çağrıya kulak asmayacak" minvalinde sözler söyleyerek mevcut hilafetin içi boş bir kurum olduğunu Enver Paşa'ya anlatmaya çalışmıştı. Çünkü kendisi de Müslümanları etkilemeyi başaramamış ve İngiltere'ye karşı ayaklanmalarını sağlayamamıştı.

Tam aksine İngiliz imparatorluğu, I. Dünya Savaşı'nda sömürgelerinden yaklaşık 1 milyon 250 bin Müslümanı cephelere sürerek kullanmıştır.

Başta Çanakkale Cephesi olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Müslüman askerler istemeyerek de olsa savaşmışlardır.

Yani anlayacağınız Cihad-ı Ekber ilan eden Halife-i Ru-i Zemin, Müslümanları ikna edememiş fakat İngiltere Müslümanları zorla silah altına alarak sonuna kadar sömürmüştür.

Cumhuriyet döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisi, hilafeti Osmanoğulları'ndan alarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne devretmiştir.

Bugün de değişen bir şey yok. Dün hakiki halife Müslümanları kendi tarafında savaşmaya ikna edememişken bugün naylon bir halife Müslümanları nasıl ikna edecek?

Elbette Müslümanların kendi çıkarlarını korumak adına ve de inancımızın bir gereği olarak birleşmeleri ve kendilerini savunmaları istenen ve özlenen bir durumdur.

Fakat bugün bu şekliyle hilafeti gündeme getirmek hayalden öteye geçemeyen ve pratiği olmayan bir siyasettir.

Karaköy'deki mitingde hilafet seslerinin yükselmesi maalesef gündemi saptırmaktan öte bir işleve sahip değildir.

QOSHE - Halifeyi kim dinler? -2- - Cihat Tekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Halifeyi kim dinler? -2-

36 1
08.01.2024

Halifelik, Peygamber Efendimiz tarafından Gadir-i Hum günü Hz Ali'ye tevdi edildi.

Peygamber Efendimiz, kendisinden sonra hilafetin Hz Ali'nin ve Ehl-i Beytin hakkı olduğunu bütün yaşamı boyunca defaatle açıklamış olmasına rağmen Gadir Hum günü de bu hakikatin tekrar teyidi adına büyük bir törenle İmam Ali (a.s) on binlerce sahabenin şahitliğinde halife ilan edildi.

Resulullah'tan sonra Gadir Hum günü verilen biatler unutuldu ve Sakife'de başka birisi halife seçildi.

Hilafet makamı mecrasından çıkarıldıktan sonra sırasıyla Emeviler, Abbasiler ve Osmanlılar tarafından deruhte edildi.

Hatta bir dönem 3 halifenin aynı anda iş başında olduğu garip zamanlar da yaşandı.

19. yüzyılda dünya üzerinde yaşayan 300 milyon Müslümanın 250 milyonu İngiliz sömürgesi altında yaşıyordu.

Almanya, Bismark sayesinde 1870'li yıllarda siyasi birliğini sağladıktan sonra Avrupa'daki rakibi İngiltere ile dünyada büyük bir nüfuz mücadelesine girişti.

I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı'nın da sebeplerini oluşturan bu rekabet din alanında da kendini gösterdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi İngiliz vesayeti altında geçiyordu.

İngiltere Osmanlı'nın himayesini üzerine almış fakat devlet dağılmaya yüz tutunca Mısır,........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play