Türk Lirası'ndaki erimenin boyutları her gün artarken mal varlığını açıklayan iktidar partisine mensup belediye başkan adaylarının ellerinde TL değil de döviz veya altın tuttuklarını görüyoruz.
Ele verir talkını kendi yutar salkımı hesabı bizlere TL tutun, TL'den ayrılmayın, döviz ve altın tutmayın diyenler maşallah kilolarca altınlarını ve milyonlarca dolarlarını bozdurmaya kıyamıyorlar.
Herhalde sorulursa açıkça söylemeseler de içten içe 'elimde TL tutacak kadar enayi değilim' diyeceklerdir.
TL'den kaçışın bu kadar hızlandığı bir dönemde faiz artışları da sonuç vermiyor. Merkez Bankası önceki gün politika faiz oranını yüzde %50'ye yükseltti ama nafile. Faizleri devamlı artırmak deniz suyu içmeye benzer. Deniz suyu içmek insanın susuzluğunu gidermek bir tarafa susuzluğunu daha da artırır.
TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları memur, işçi ve emekli maaşlarını yere sererken aynı zamanda faiz oranlarının da enflasyonun çok altında kaldığını gören tasarruf sahipleri faizden ziyade faizden daha fazla getiri getiren altına, dövize, gayrimenkule, araçlara, kripto paralara veya borsaya yönelmektedir.
Tabii bu yatırım araçlarının hepsinin kendine özgü riskleri var.
Hiçbir yatırım aracı bu anlamda garanti bir getiri vaat etmiyor.
İnsanların alın terini ve emeğini en iyi tasarruf yöntemleri ile korumaya çalışması son derece doğaldır.
Vatandaşı bu anlamda suçlamak ve kınamak son derece yersizdir.
Vatandaşı devamlı bir surette herhangi bir güvence vermeden TL'ye yönlendirmenin hiçbir pratiği yoktur.
Bu konuda eğer iktidar mensupları arasında bir araştırma yapılsa çoğunun ellerinde kendi belediye başkan adaylarında olduğu gibi TL değil de dolar, altın, arsa veya kripto paraları tuttuklarına şahit olabiliriz.
Gerçekten de Türk Lirası paranın fonksiyonlarını icra edemediği için ekonominin bütün paydaşları kendilerini güvenli limanlara atmaya çalışmaktadırlar.
Paranın istikrarının sağlanması Milli Ekonomi Modeli dışında tanımlanmış veya ispatlanmış değildir.
Devamlı borç alan bir ekonomi yönetiminin paranın istikrarını sağlaması kesinlikle mümkün değildir.
Milli Ekonomi Modeli ise borçlanarak değil kendi kaynaklarına mukabil para üretiminin istikrarlı bir finansal iklim yaratacağını ifade etmektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu görüşü başta Rus Meclisi Duma'da olmak üzere onlarca Milli Ekonomi Modeli kongrelerinde yerli ve yabancı binlerce iktisatçı, ekonometrisyen, bilim adamı ve siyasetçi tarafından doğrulanmıştır.
Günümüzde Rusya ve Çin başta olmak üzere BRICS ülkeleri Milli Ekonomi Modeli'nin parasal uygulamalarını hayata geçirmişler ve bir ekonomi modeli olarak sonuçlarını almaya devam ediyorlar.
İçerisinde bulunduğumuz bu seçim sürecinde BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, esasında Milli Ekonomi Modeli'nin uygulamalarının yerel yönetimlerde bile nasıl sonuç vereceğini örnekleriyle çok güzel bir şekilde ispat ediyor.
Milli Ekonomi Modeli sadece küresel çapta çözüm üretmekle kalmıyor, yerel yönetimlere de ışık olmaya ve yol göstermeye muktedir olduğunu ortaya koyuyor.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş günümüzde Milli Ekonomi Modelini en iyi anlatan ve parti programında önceleyen bir genel başkan olarak oldukça popülarite kazanmış durumdadır.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Rami G Khouri
Mort Laitner
Donald Low
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
