Milli Ekonomi Modeli, Malthusçu yaklaşımın tamamen karşısında çok doğru bir bakış açısı geliştirmeyi başarmıştır. İnsan nüfusunun artması bir problem değil tam aksine eğer doğru kullanılırsa ekonominin muharrik gücü olmak gibi son derece önemli bir vazifeyi icra edecektir. Tabii ki eğitilmeyen ve kendi yararına kazanılmayan insanlar her yerde ve her zaman sorunun parçaları olmaya mahkûmdur. Fakat biz burada yetişen çocukların eğitim, sağlık, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması üzerine bir düşünce ortaya koyuyoruz.

Milli Ekonomi Modeli'nin nüfusla ilgili ifadeleri göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir;

"Esasında potansiyel olarak her birey kendi tükettiğinden daha fazlasını üretecek güce sahiptir. Bunun için gerekli olan kaynaklar mevcuttur. Yeter ki bu emeği devreye koyacak ve verimli kılacak ekonomik politikaları hayata geçirilsin. Bu sebeple Milli Ekonomi Modeli'mizde dünya nüfusu gelecek için bir tehlike değil aksine ümit ışığıdır. Bu açıdan bakıldığında her doğan çocuk ekonomiye bir yük değildir. Bilakis tüketim miktarını artırarak üretimi de teşvik eden güce sahiptir.

Ekonomi bu mantıkla değerlendirildiğinde tüketilen her malın ve emeğin üretim kabiliyetini artıracağı gibi üretim çeşitliliğinin de önünü açacak imkan sağlamaktadır. Dolayısıyla ihtiyaç duyulan sermaye miktarı sağlanırsa nüfus arttıkça buna bağlı olarak emek miktarı da arttığında adeta tüketim aritmetik olarak artarken üretim geometrik olarak artacaktır diyebiliriz.

Milli Ekonomi Modeli kaynakların sınırsız, insan ihtiyaçlarını ise sınırlı olduğu gerçeğinden yola çıktığı için üretime odaklandığından daha fazla tüketimi yeterli denge düzeyine taşınmasına odaklanmıştır.

Bu açıdan bakıldığında Milli Ekonomi Modeli tüketim merkezli bir denge modelidir. Toplumdaki bireyler ekonomi için bir yük olarak görülmemiş aksine ekonominin büyümesi için bir kaldıraç olarak addedilmiştir. Bireyler ister üretsinler ister tüketsinler eğer attıkları adım doğru olarak yönlendirilirse her zaman için ekonomiyi büyütecek bir rol üstlenirler.

Bu sebeple Milli Ekonomi Modeli'ne göre iktisat bilimi sınırsız kaynaklardan maksimum istifade ederek her doğan insana huzurlu bir hayat yaşatma ilmidir."

Kısaca Milli Ekonomi Modeli'ne göre nüfus bir külfet değil ekonominin velinimetidir. Bugün itibarıyla Malthusçu yaklaşımla beraber adeta nesillerini yok eden ülkeler nüfuslarını artırmak için büyük bir çaba içerisine girdiler. Fakat nüfusu arttırmak kısa ve orta vadede o kadar da kolay bir iş değildir. Özellikle ahlaki çöküntünün zirveye ulaştığı batıda aile kurumunun yok edilmesi sonucu çocuk yetiştirilmesi ve bakımı son derece sıkıntılı bir sürece girmiştir. Türkiye de batılıları bu noktada takip ederek aynı uçuruma doğru hızla yol almaktadır. TÜİK'in açıkladığı nüfus istatistiklerine göre 2023 yılında nüfus artış hızımızın binde 1.1'e gerilemesi adeta bu tehlikeyi bize bağıra çağıra haber vermektedir. Diğer taraftan nüfusumuz hızla yaşlanmaktadır ki 65 yaş ve üstü yaşlı nüfus ilk defa çift haneyi geçerek 2023 yılında yüzde 10'nun üzerine çıktı.

Profesör Doktor Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde "Gençlere evlilik kredisi, kadınlara, annelere, ev hanımlarına kadın maaşı, çocuklara çocuk maaşı vereceğim" derken işte bu aile kurumunu ayakta tutmak, nüfusu dengede tutmak amacıyla genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahip Türkiye'yi inşa etmekten bahsediyordu. AKP'liler konuşmalarında hep "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" dediler. Ama insanı hep yok saydılar. İnsanımızı çürüttüler ve bitirdiler.

AKP iktidarı diğer konularda olduğu gibi Türk aile yapısını dejenere eden politikalar üretti. Erdoğan, 3 çocuk istedi ama çocukların yetişeceği yuvalar ya hiç kurulamadı veya kurulan yuvalar boşanma oranlarının patlamasıyla dağıldı. Yeni kurulan evler ekonomik krizlerden etkilenerek çocuksuz kaldı. Yuva olamadı. Velhasıl-ı kelam AKP iktidarı döneminde aile kurumu iyice zayıfladı. Yalnız başına yaşayan gençlerin sayısı 5 milyona dayandı.

Bağımsız Türkiye Partisi ahlaki çöküntüyü durduracak değerleri ayağa kaldıracak ve aile kurumunu ayakta tutmayı başaracak politikaları Milli Ekonomi Modeli ve sosyal devlet uygulamaları sayesinde ortaya koydu. Gerçeği varken sahtesine bulaşmayın derim.

QOSHE - Milli Ekonomi Modeli'nde nüfus - Cihat Tekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Milli Ekonomi Modeli'nde nüfus

6 1
13.02.2024

Milli Ekonomi Modeli, Malthusçu yaklaşımın tamamen karşısında çok doğru bir bakış açısı geliştirmeyi başarmıştır. İnsan nüfusunun artması bir problem değil tam aksine eğer doğru kullanılırsa ekonominin muharrik gücü olmak gibi son derece önemli bir vazifeyi icra edecektir. Tabii ki eğitilmeyen ve kendi yararına kazanılmayan insanlar her yerde ve her zaman sorunun parçaları olmaya mahkûmdur. Fakat biz burada yetişen çocukların eğitim, sağlık, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması üzerine bir düşünce ortaya koyuyoruz.

Milli Ekonomi Modeli'nin nüfusla ilgili ifadeleri göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir;

"Esasında potansiyel olarak her birey kendi tükettiğinden daha fazlasını üretecek güce sahiptir. Bunun için gerekli olan kaynaklar mevcuttur. Yeter ki bu emeği devreye koyacak ve verimli kılacak ekonomik politikaları hayata geçirilsin. Bu sebeple Milli Ekonomi Modeli'mizde dünya nüfusu gelecek için bir tehlike değil aksine ümit ışığıdır. Bu açıdan bakıldığında her doğan çocuk ekonomiye bir yük değildir. Bilakis tüketim miktarını artırarak üretimi de teşvik eden güce sahiptir.

Ekonomi bu mantıkla değerlendirildiğinde tüketilen her malın ve emeğin üretim kabiliyetini artıracağı gibi üretim çeşitliliğinin de önünü açacak imkan sağlamaktadır. Dolayısıyla ihtiyaç duyulan sermaye miktarı sağlanırsa nüfus arttıkça buna bağlı olarak emek miktarı da arttığında adeta........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play