Başlık için seçtiğimiz atasözü seçim sürecindeki Türk siyasetini tam olarak tanımlıyor.

Yerel seçimler belediye başkan adaylarının projelerini ortaya koyduğu, halka nasıl hizmet edeceklerini anlatmaları gerektiği süreçler olduğu halde biz bu seçimde, birbirini karalayan iktidar ve ana muhalefetten başka bir şey görmedik.

Normal şartlar altında iktidara en yakın duran partinin ana muhalefet partisi olması gerekirken ana muhalefet partisi bilakis iktidardan geri kalmayacak şekilde şaibelerle hem kendini hem adaylarını zan altında bırakan açıklamalar ve uygulamalar içerisinde bulunuyor.

İktidar cenahının belediye başkan adayları için 600 daire, 1700 daire, 5 milyon metrekare arsa gibi mal varlığından öte bazı yorumcuların ifade ettiği "5 milyon metrekare üzerine beylik kurulur" diye tiye aldığı mal varlığı açıklamaları dudak uçuklatıyor.

Diğer taraftan bu seçimin muhalefet tarafında en fazla konuşulan konusu CHP il Başkanlığı'nın satın alınması gerekçesiyle balya balya paraların görüntülerinin servis edildiği ve bütün siyasi TV programların Mehmet Can'ın gündeminin meşgul edildiği yine para sayma görüntüleri oldu.

Dikkat edilirse proje yok. Plan yok. Vatandaşın problemlerinin nasıl çözüleceği yok. Ama devasa mal varlıkları ve balya balya paralar var!

Diğeri ötekine kara diyor. Öteki de diğerine sen kapkarasın diyor.

Ama iki kara bir beyaz etmiyor.

İki yanlış nasıl ki bir doğru etmiyorsa iki tarafın da yolsuzluk yapması veya birinin daha az yolsuzluk yapması onu faziletli kılmıyor.

Diğer taraftan aday pazarlıkları özellikle Hatay'da mide bulandırmaya devam ediyor. Önce sahada seçmen tarafından yuhalandığı gerekçesiyle CHP'li Lütfü Savaş kendi partisi tarafından adaylıktan çekilmek istendi. Fakat Lütfü Savaş bu dayatmayı kabul etmeyerek direndi ve adaylıktan istifa etmedi.

Yine Hatay'da bir başka adayı çekme skandalı yaşandı.

Daha doğrusu adayı çekememe sorunsalı yaşandı.

Daha önce İyi Parti'ye katılan eski futbolcu Gökhan Zan, Türkiye İşçi Partisi tarafından Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ilan edildi.

Seçim pusulası basıldı. Gökhan Zan TİP'in adayı olarak tescillendi.

Fakat ne görelim? TİP, Gökhan Zan'ın adaylığını geri çekmesi için çağrı yaptı.

TİP'e göre akçeli işlere bulaştığı gerekçesiyle adaylığı reddedilen Gökhan Zan ise kesinlikle adaylığını geri çekmeyeceğini ilan etti.

Asrın felaketinde, bırakın Hatay'dan büyükşehir belediye başkanı çıkarmayı Hatay'a bile utançlarından girememeleri gereken iktidar partisi, bu çekişmeden çok kârlı çıkarak muhtemelen kendi adayını başkan olarak seçtirecektir.

Şimdi bu çekişmeden Türkiye'nin, Hatay'ın, Hataylının, depremzedenin ve yakınlarını kaybeden yaralı insanlarımızın bir fayda sağlamaları mümkün mü?

Siyaset bu mu?

İnsanlara hizmet etmesi gereken siyaset mekanizması polemiklere ve çekişmelere meze oluyor.

BTP ise adaylarıyla teşkilat mensuplarıyla kadın kolları ve gençlik kollarından Genel Başkanı Hüseyin Baş'a kadar canla başla çalışarak sadece proje üretmek ve halkımızın yaralarını sarmak için siyaset yaptıklarını ortaya koydular.

Hüseyin Baş, genel seçimlerde muhalefete muhalefet yapmayarak kalitesini ortaya koydu.

Fakat yerel seçimlerde muhalefete tanıdığı şansın ve kredinin bittiğini defaatle anlattı.

Artık günah bizden gitti diyen Hüseyin Baş tam kadro sahada insana hizmetin siyasetle nasıl yapılacağını gösteriyor.

Hüseyin Baş iktidar ve ana muhalefetin 'tencere dibin kara seninki benden kara' siyasetini de temelinden reddediyor.

QOSHE - Tencere dibin kara seninki benden kara - Cihat Tekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tencere dibin kara seninki benden kara

9 5
26.03.2024

Başlık için seçtiğimiz atasözü seçim sürecindeki Türk siyasetini tam olarak tanımlıyor.

Yerel seçimler belediye başkan adaylarının projelerini ortaya koyduğu, halka nasıl hizmet edeceklerini anlatmaları gerektiği süreçler olduğu halde biz bu seçimde, birbirini karalayan iktidar ve ana muhalefetten başka bir şey görmedik.

Normal şartlar altında iktidara en yakın duran partinin ana muhalefet partisi olması gerekirken ana muhalefet partisi bilakis iktidardan geri kalmayacak şekilde şaibelerle hem kendini hem adaylarını zan altında bırakan açıklamalar ve uygulamalar içerisinde bulunuyor.

İktidar cenahının belediye başkan adayları için 600 daire, 1700 daire, 5 milyon metrekare arsa gibi mal varlığından öte bazı yorumcuların ifade ettiği "5 milyon metrekare üzerine beylik kurulur" diye tiye aldığı mal varlığı açıklamaları dudak uçuklatıyor.

Diğer taraftan bu seçimin muhalefet tarafında en fazla konuşulan konusu CHP il Başkanlığı'nın satın alınması gerekçesiyle balya balya paraların görüntülerinin servis edildiği ve bütün siyasi TV programların Mehmet Can'ın gündeminin meşgul edildiği yine para sayma görüntüleri oldu.

Dikkat edilirse proje yok. Plan yok. Vatandaşın........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play