Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk seçimi 24 Haziran 2018'de yapıldı.

Erdoğan bu seçimden de galip gelerek Cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'nden çok büyük beklentisi olan AK Partisi hemen akabinde 31 Mart 2019 yılındaki yerel seçimlerde başta İstanbul ve Ankara'yı CHP'ye kaptırdı.

Esasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden gerekli verim alınamamıştı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin halk tarafından kabul edilip edilmediği ilk seçim olan 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin bir hezimet ile sonuçlanması AK Partisi için büyük bir sürpriz oldu.

Diğer taraftan başta MHP olmak üzere diğer küçük partilere eli mahkûm hale gelen AKP bu durumdan da oldukça hoşnutsuz oldu.

Hüda Par, Yeniden Refah Partisi, Büyük Birlik Partisi ve Demokratik Sol Parti gibi son derece düşük oy alan partilere bile birçok taviz verilmek zorunda kalındı.

Son günlerde MHP ile AKP arasındaki soğuk rüzgârlar basına ve grup toplantılarına yansıdı.

Erdoğan "kimin eli kimin cebinde belli değil" söylevine Bahçeli "biz yancı değiliz" diyerek karşılık vermek suretiyle kimsenin sırtında yük olmadıklarını anlatmak zorunda kaldı.

Anladığımız kadarıyla Erdoğan, MHP'ye yük olarak bakıyor.

Diğer taraftan bu seçim Erdoğan'ın son seçimi olarak kayıtlara geçti.

Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde iki dönemden daha fazla cumhurbaşkanlığı yapılamıyorsa da Erdoğan 3 dönemini de kazanmaya muktedir olduğu cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin "4'üncü hatta 5'inci dönem neden olmasın?" fikrini iyice benimsemiş durumda görünüyor.

Bahçeli, %50+1 ile Cumhurbaşkanı seçiminin zorunlu olması gerektiğini çok yüksek bir tonda seslendirirken, AKP ile olan ittifakı bozmak ve konfor alanının dışına çıkmak istemiyor.

Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'ne geçişinin en önemli gerekçesi olarak koalisyonlar döneminin bitirilmesi meselesi propaganda döneminin en fazla öne çıkan argümanıydı.

Fakat görüldü ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, daha seçim yapılmadan birçok parti ile ittifak yapmaya ve anlaşmaya özellikle başat partileri zorlamaya başladı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde koalisyonlar seçim öncesi kurulurken parlamenter sistemde seçimden sonra kuruluyordu.

Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'nde daimi bir koalisyon ve ittifak zorunluluğu Cumhurbaşkanının canını sıktığı için %50+1'i kaldırmak istediği, gerekirse %40+1 veya en fazla oy alan adayın seçilmesi gibi bir aritmetiğin gündeme gelebileceğini söyledi.

Söyledi söylemesine ama 10 aday seçime girip de birbirlerine yakın oy alırsa cumhurbaşkanının matematiksel olarak %11 ile seçilme şansı da nasıl değerlendirilecek?

%11 ile %20 ile %21 ile seçmenin %80'inin, 90'ının, %77'sinin kabul etmediği, reddettiği bir adayın Cumhurbaşkanı olma ihtimali Sayın Erdoğan'ın "en fazla oyu alan Cumhurbaşkanı olsun" teklifinde matematiksel olarak mümkün olabilecek.

Esas mesele bir matematikten ziyade iktidarın başta ekonomi olmak üzere dış politikada ve siyasette başarısız olmasıdır.

Emekli, dul, yetim, memur, işçi ve çalışan kesim yani kısaca dar gelirli burnundan soluyor.

Dış politikada çok önemli gelişmeler var. Ak Partisi çözüm yolları bulamıyor.

Bütün bu devasa problemler ortadayken ve seçimlere 4.5 sene kalmışken tekrar bir sistem tartışması ve seçim tartışmasına girmek abesle iştigaldir.

Oynamasını bilmeyen gelin yerim dar demiş.

Erdoğan bütün sistemlerde kâh başbakan, kâh Cumhurbaşkanı, kâh başkan oldu.

Mesele sistem meselesi değil, işi bilip bilmemek meselesidir.

AK Partisi değil 21 yıl, 210 yıl da iktidarda kalsa Türkiye'yi yönetme konusunda sınıfta kaldığını bize çoktan ispat etmiştir.

QOSHE - Yine mi sistem tartışması? - Cihat Tekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yine mi sistem tartışması?

16 1
25.11.2023

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk seçimi 24 Haziran 2018'de yapıldı.

Erdoğan bu seçimden de galip gelerek Cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'nden çok büyük beklentisi olan AK Partisi hemen akabinde 31 Mart 2019 yılındaki yerel seçimlerde başta İstanbul ve Ankara'yı CHP'ye kaptırdı.

Esasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden gerekli verim alınamamıştı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin halk tarafından kabul edilip edilmediği ilk seçim olan 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin bir hezimet ile sonuçlanması AK Partisi için büyük bir sürpriz oldu.

Diğer taraftan başta MHP olmak üzere diğer küçük partilere eli mahkûm hale gelen AKP bu durumdan da oldukça hoşnutsuz oldu.

Hüda Par, Yeniden Refah Partisi, Büyük Birlik Partisi ve Demokratik Sol Parti gibi son derece düşük oy alan partilere bile birçok taviz verilmek zorunda kalındı.

Son günlerde MHP ile AKP arasındaki soğuk rüzgârlar basına ve grup toplantılarına yansıdı.

Erdoğan "kimin eli kimin cebinde belli değil" söylevine Bahçeli "biz yancı değiliz" diyerek karşılık vermek suretiyle kimsenin sırtında yük olmadıklarını anlatmak zorunda kaldı.

Anladığımız kadarıyla Erdoğan, MHP'ye........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play