Yerel seçimler aslında genel seçimlerin provasıdır derler.

2017 yılına kadar bu durum böyle olmuş olabilir ancak, bu tarihten sonra yürürlüğe giren ve ne olduğunu kimsenin anlamadığı ucube başkanlık sistemi ile birlikte bu tablo tamamen değişmiştir.

Doğru olduğuna inanmasak da kabul etmek gerekir ki, seçmen açısından güçlü partiler kazanır algısında hiçbir değişim olmamıştır.

Bugün açısından bakıldığında bu algıda ciddi tahribatlar ve devinimler olmuşsa da, yine de muhalefet açısından istenilen sinerji oluşturulamadığı için iktidarın ekmeğine yağ sürülüyor gibi gözüküyor.

İYİ Parti büyük bir kan kaybı ve demoralize olmuş bir şekilde seçimlere giriyor.

CHP ise biraz toparlamış gibi görünse de, büyük balığa yem olmamak için mecburen belli noktalarda ve bana göre tüm noktalarda ittifak yapmaya mecburdur.

Şu ana kadar ittifaklar noktasında yaşanan seviyesizlik o kadar dip yapmış ki, artık kimse adını bile anmıyor.

Oysa ittifak olacaksa tam da bugün olmalı değil mi?

İYİ Parti ittifaklara kendisini kapatarak bana göre siyasi intiharı seçmiştir.

Bu yazımı seçimlerden sonra tekrar okumanızı salık veririm.

Ne var ki, kendisini adeta bir cenderenin içinde bulan CHP açısından durumun vahameti çok da farklı değil.

Büyük balık AK Parti'dir.

AK Parti sıradan bir parti olmanın ötesinde, kendisini devlet partisi gibi görmektedir.

O bakımdandır ki, burnundan kıl aldırmamaktadır.

Bilmem neyin semerini koysak millet bizi seçiyor arkadaş, demekte haklı görüyorum bazen kendilerini.

15 bin TL konut kiralarının sıradanlaştığı bir ülkede, emekliye 10 bin TL maaş vereceklerini açıklayan bir iktidarın güven noktası neresi olabilir sizce?

Ben söyleyeyim, milletimizin algı oyunları ile seçim sandığına gitmesi ve buna göre tercihlerde bulunmasından başka bir şey değil.

Ne kadar ilginç değil mi?

Meclis'te bulunan muhalefet partilerinden emekli maşlarına yönelik tık bile çıkmadı.

"Asla kabul edilemez" denilerek işin tiyatrosu bile yapılmadı.

Bu sessiz tavırlarıyla onlar da adeta bu rezilliği içselleştirmişler ve bu şartlarda ancak bu kadar olur demeye getirmişler sanki konuyu.

Şimdi olaya bakın sayın seyirciler!

Bu çökmüş ekonomik tabloyu biz de gelsek kaldıramayız diyor muhalefet partileri.

Şu hale bakın!

Milyonlarca emekli resmen ölüme terk edildi ve ana muhalefetten ben tek bir cümle duymadım. Cümle dediğim, içi dolu olacak boş kovan olmayacak yani.

İYİ Parti de öyle.

Meclis'te bulunanların tamamı bu şekilde.

Hangi parti, bu memleketin gerçek sahipleri ve fedakâr emekçileri olan emekliler için, en düşük maaş 25 bin TL olmalıdır dedi?

Hiç birisi…

O halde ey millet! Sen neden bu partilerin adaylarına oy vermek zorundasın?

Allah sana böyle bir ibadeti farz mı kıldı da haberimiz yok?

Sen ne kadar meraklısın takım tutar gibi parti tutmaya arkadaş.

Sana en iyi hayatı ve refahı reva gören partilerin sesine neden kulak tıkıyorsun?

Efendim anlamadım!

Onlar küçük parti mi diyorsun?

Seçilemezler mi diyorsun?

Kimse onlara oy vermez, benim oyum da boşa mı gider diyorsun?

İşte 21 yıldır sen böyle dediğin için Allah da senin sofranı bolca dolduruyor, bereketten bolluktan ne yapacağını şaşırıyorsun herhalde!

Bırakın şu saçma salak mahalle baskısını!

Yok muhtar bize zarf getirdi, yok kumanya yolladı, yok senin oğlanın atama işi tamam dedi.

Sonrası…

Ülke batmış batırılmış, etrafımız düşman kaynıyor, borçtan yerin dibine girdik, millet neyi var neyi yok sıkıntıdan satışa çıkarmış ama bunların hiç birisinin önemi yok.

Neden?

Benim partim kazandı.

Benim adayım kazandı.

Allah senin belanı vermiş haberin yok dermiş eskiler.

İşte bu ahval ve şeraitte dahi seni kurtaracak olan mutlaka vardır.

Önce sen bir kendini düzelt.

Ülkeni ve milletinin bekasını düşün.

Sana beka meka diye masal anlatanlara inanmak zorunda hissetme kendini.

Türkiye'de 16 ABD üssü ve bir o kadar da NATO varlığı bulunuyor.

En büyük tehdit bunlarken, sana milliyim, filliyim diyenlere kulak asma.

Bir tefekkür et ve düşün!

Sana şu ana kadar kim vatandaşlık maaşı vereceğim demiş?

Kim sana ev hanımı maaşı vereceğim demiş?

Kim çocuk maaşı vereceğim demiş?

Kim asgari ücret yerlerde sürünürken, onun 10 katı üzerinde maaş vereceğim demiş?

Bunları derken de, tek tek kaynaklarını kim ortaya koymuş?

Kim ilk defa bu yeryüzünde ve ekonomi literatüründe "Milli Para" tanımını ortaya koymuş.

Tarihte ilk defa hangi Türk, Rus parlamentosunda dünyaya iktisat dersi vermiş.

Vallahi de billahi de bu kişi Haydar Baş'tan başkası değildir.

İşte görmezden gelinen bu insanın "Milli Ekonomi Modeli" ile Rusya, bütün dünyanın ambargolarına hadi oradan demiştir.

Şimdi yerel seçimlere dönecek olursak deriz ki; bu kadar büyük projelere sahip olan bir partinin adayı bir ilçede veya ilde kazandığında sizce neleri başaramaz ki?

Hangi parti mi?

Hüseyin Baş'ın liderliğindeki Bağımsız Türkiye Partisi.

Bu seçimde bence dersine çalışmayanlara iyi bir şamar atılmalı.

Ne dersiniz?

QOSHE - Yerel seçim şamarı - Hacı Gaydan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yerel seçim şamarı

18 5
22.01.2024

Yerel seçimler aslında genel seçimlerin provasıdır derler.

2017 yılına kadar bu durum böyle olmuş olabilir ancak, bu tarihten sonra yürürlüğe giren ve ne olduğunu kimsenin anlamadığı ucube başkanlık sistemi ile birlikte bu tablo tamamen değişmiştir.

Doğru olduğuna inanmasak da kabul etmek gerekir ki, seçmen açısından güçlü partiler kazanır algısında hiçbir değişim olmamıştır.

Bugün açısından bakıldığında bu algıda ciddi tahribatlar ve devinimler olmuşsa da, yine de muhalefet açısından istenilen sinerji oluşturulamadığı için iktidarın ekmeğine yağ sürülüyor gibi gözüküyor.

İYİ Parti büyük bir kan kaybı ve demoralize olmuş bir şekilde seçimlere giriyor.

CHP ise biraz toparlamış gibi görünse de, büyük balığa yem olmamak için mecburen belli noktalarda ve bana göre tüm noktalarda ittifak yapmaya mecburdur.

Şu ana kadar ittifaklar noktasında yaşanan seviyesizlik o kadar dip yapmış ki, artık kimse adını bile anmıyor.

Oysa ittifak olacaksa tam da bugün olmalı değil mi?

İYİ Parti ittifaklara kendisini kapatarak bana göre siyasi intiharı seçmiştir.

Bu yazımı seçimlerden sonra tekrar okumanızı salık veririm.

Ne var ki, kendisini adeta bir cenderenin içinde bulan CHP açısından durumun vahameti çok da farklı değil.

Büyük balık AK Parti'dir.

AK Parti sıradan bir parti olmanın ötesinde, kendisini devlet partisi gibi görmektedir.

O bakımdandır ki, burnundan kıl aldırmamaktadır.

Bilmem neyin semerini koysak millet bizi seçiyor arkadaş, demekte haklı görüyorum bazen kendilerini.

15 bin TL konut kiralarının sıradanlaştığı bir ülkede, emekliye 10 bin TL maaş vereceklerini açıklayan bir iktidarın güven noktası neresi olabilir sizce?

Ben........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play