Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı…

Tüm milletimizin bayramını tebrik ediyorum.

Bugünü farklı kılan ve bayram olarak kutlanmasına neden olan asıl sebep, yönetimde millet iradesinin hâkim kılınmasıydı.

23 Nisan 1920 yılında, bundan 104 yıl önce, İstiklal Mücadelesi bütün hızıyla devam ederken, daha devlet kurulmamışken Mustafa Kemal Atatürk'ün çağrısıyla tüm illerden delegeler gelmiş ve milli iradenin temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi dualarla, tekbirlerle açılmıştır.

Burada önemli bir nokta da şudur: TBMM'nin açılışı, 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgalinden ve 11 Nisan 1920'de Osmanlı mebuslar meclisinin resmen kapatılmasından sonradır. Osmanlı'yı yıkan, Osmanlı'nın başkenti İstanbul'u işgal eden ve hemen ardından da Osmanlı'nın meclisini resmen kapatan İngilizlerdir.

Yani Osmanlı hükümetini, birilerinin sürekli empoze ettiği gibi yıkan Mustafa Kemal değildir. Mustafa Kemal TBMM'yi, Osmanlı'nın meclisi dağıtıldıktan sonra kurmuştur. Esasen bu manada o dönemlerde çift başlılık da yoktur, çünkü Osmanlı tamamen yıkılmış, İngilizlerin kölesi ve esiri konuma düşmüş, Mustafa Kemal de bu esarete hayır diyerek, Türk milletinin iradesinin Ankara'da TBMM'yle doğmasını sağlamıştır.

Artık Türk milletini temsil eden tek bir irade vardır, o da TBMM'dir.

Bu sebeple 23 Nisan, Ulusal Egemenlik Bayramı'dır.

Mustafa Kemal, böyle tarihimizin en önemli günü olan bu bayramı, geleceğimizin teminatı olan, en değerli varlıklarımız çocuklarımıza hediye ederek aynı zamanda Çocuk Bayramı olarak kutlanmasını da sağlamıştır.

Yani 23 Nisan önce Ulusal Egemenlik, sonra Çocuk Bayramı'dır.

Bizler 23 Nisan'ı, milli iradenin hâkimiyeti ve ulusal egemenlik boyutunu bir kenara koyup, unutturup, sadece çocuk bayramı olarak ele alırsak, bu tarihimize büyük bir ihanet olur.

Ulusal egemenliğini unutan bir nesille de o milletin asla bir geleceği olmaz.

Atatürk'ün bu milli egemenlik hamlesiyle neyi murat ettiğini de Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk eserinde şöyle anlatıyor:

"Millet iradesinin önemini ve meclisin açılma zorunluluğunu şöyle anlatır Gazi: Bir devre yetiştik ki, onda her iş meşru olmalıdır. Millet işlerinde meşruiyet ancak millî kararlarla istinat etmekle, milletin temayülat-ı umumiyesine (genel eğilimleri) tercüman olmakla hâsıldır. Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım o esareti ve zilleti kabul etmez."

Prof. Dr. Baş, Gazi'nin sözlerini şöyle değerlendiriyor:

"Atatürk'ün altını çizdiği sözlerden şunu anlıyoruz: Demokrasinin ve daha sonra ilan edilecek Cumhuriyetin meşruluğu millettedir. Millet yararına da olsa her ne adım atılırsa atılsın meşruluk şarttır. Bunun yolu da yetkiyi milletten almak, işleri ona sormaktır."

Bu niçin önemlidir, çünkü varlık-yokluk mücadelesi içindesiniz, emperyalist devletler değişik bahanelerle üzerinize çullanmış vaziyetteler ve sizin bu müdahaleleri, bu işgali durduracak, tüm dünyaya da mesaj verecek önemli bir hamle yapmanız gerekiyor. İşte bu "milli irade" hamlesiyle Batılı ülkeler boyun bükmek zorunda kalıyorlar.

Prof. Dr. Baş bu durumu şöyle anlatıyor:

"Ancak millet iradesinin tam manasıyla devreye girmesi ile Fransızlar, Mustafa Kemal ve Kuvva Harekâtını muhatap kabul etmiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi Lozan, Türk milletini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile imzalanmıştır."

Ve bugün bu meşruluk konusu dünden de önemlidir. Çünkü ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi, AB'nin Şark Projesi hepsi "demokrasi yok" bahaneleriyle devreye sokulmak istenmektedir.

ABD, bu gerekçelerle Irak, Afganistan, Libya, Suriye gibi birçok İslam ülkesini işgal etmiş, demokrasi getireceğim bahanesiyle yerle bir etmiştir.

Bu gerçekleri gören Sayın Baş, Atatürk'ün bakış açısıyla günümüze köprü kurarak şu önemli tespitleri yapmaktadır:

"Türk milletinden alınacak meşruluk konusu, bunun yolunun milli kararlara riayette gizli olduğu, büyük Türk milletinin esareti ve zilleti kabul etmeyeceği tezi bizce bugün de dikkat edilmesi gereken hususlardır. İlelebet payidar kalmasını ümit ettiğimiz genç Cumhuriyet ancak Atatürk'ün bu prensiplerine uyularak payidar kalabilir."

Geçmişte ve günümüzde meşruluğun en önemli şartı olan "milli irade"nin gerçekten hakim olmasının tek yolu da Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin hayata geçirilmesidir.

Milli Ekonomi Modeli, devletiyle, siyasetiyle, askeriyle tüm kurumların millete hizmet ettiği bir sistemi ortaya koymaktadır ve bunun neticesinde oluşan milli irade, gerçek milli iradedir. Böyle bir millet dünyanın en güçlü milleti, oluşturduğu devlet de en güçlü devletidir.

QOSHE - Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün - Murat Çabas
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün

19 1
23.04.2024

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı…

Tüm milletimizin bayramını tebrik ediyorum.

Bugünü farklı kılan ve bayram olarak kutlanmasına neden olan asıl sebep, yönetimde millet iradesinin hâkim kılınmasıydı.

23 Nisan 1920 yılında, bundan 104 yıl önce, İstiklal Mücadelesi bütün hızıyla devam ederken, daha devlet kurulmamışken Mustafa Kemal Atatürk'ün çağrısıyla tüm illerden delegeler gelmiş ve milli iradenin temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi dualarla, tekbirlerle açılmıştır.

Burada önemli bir nokta da şudur: TBMM'nin açılışı, 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgalinden ve 11 Nisan 1920'de Osmanlı mebuslar meclisinin resmen kapatılmasından sonradır. Osmanlı'yı yıkan, Osmanlı'nın başkenti İstanbul'u işgal eden ve hemen ardından da Osmanlı'nın meclisini resmen kapatan İngilizlerdir.

Yani Osmanlı hükümetini, birilerinin sürekli empoze ettiği gibi yıkan Mustafa Kemal değildir. Mustafa Kemal TBMM'yi, Osmanlı'nın meclisi dağıtıldıktan sonra kurmuştur. Esasen bu manada o dönemlerde çift başlılık da yoktur, çünkü Osmanlı tamamen yıkılmış, İngilizlerin kölesi ve esiri konuma düşmüş, Mustafa Kemal de bu esarete hayır diyerek, Türk milletinin iradesinin Ankara'da TBMM'yle doğmasını sağlamıştır.

Artık Türk milletini temsil eden tek bir irade vardır, o da TBMM'dir.

Bu sebeple 23 Nisan, Ulusal Egemenlik Bayramı'dır.

Mustafa Kemal, böyle tarihimizin en önemli günü olan bu bayramı, geleceğimizin teminatı olan, en değerli varlıklarımız çocuklarımıza hediye ederek aynı zamanda........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play