Bu kadar verimli tarım arazilerine ve hayvancılık potansiyeline rağmen ülkemizin tarım, hayvancılık ve gıda ürünlerini ithal etmesi gerçekten anlaşılır gibi değil. Bu durum ülkemizin ekonomisini yönetenlerin liyakat sahibi olmadığının en bariz göstergesi. Konya Ovası kadar araziye sahip olmayan ülkelerin tarım ve hayvancılıkta Türkiye'den kat kat daha fazla üretim ve ihracat yapması bu iş bilmezliğin ispatı durumunda.
Doğru bir tarım ve hayvancılık politikasıyla Türkiye bu sektörde gerçekten lider ülkeler arasında yer alabilir ama maalesef bugün ithalat yapmazsak aç kalacak noktaya geldik. Şimdi güncel verilerle bu gündemi biraz açalım.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) 2023 yılı dış ticaret verilerini açıkladı. Bu veriler, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri temel alınarak hazırlanıyor. Buna göre;
Türkiye'nin tarım, gıda ve içecek sektörü, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,46 artışla 21,13 milyar dolar ithalat yaptı. Yüksek cari açık veren, yüksek dış borca sahip ve dış finansa bağımlı bir ülke olarak üretme potansiyeline sahip olduğumuz tarım ve gıda ürünlerini milyarlarca dolar harcayarak dışarıdan ithal etmişiz. Kendi çiftçimize kazandıracağımıza, yabancının çiftçisine kazandırdık.
Siyasilerimizin Fransız çiftçilerden ödül almasına hiç şaşırmayalım.
Şimdilerde de eminim ki, Rus ve Ukraynalı çiftçiler, Brezilyalı besiciler ödül vermeye hazırlanıyordur. Verilerimize devam edelim.
Sektörde, 2023'ün sadece aralık ayında 1,44 milyar dolarlık ithalat yapıldı.
Türkiye 2023 yılında 1 milyar 163 milyon dolar tutarında sığır ithalatı yaptı.
2023'ün aralık ayında sığır ithalatı yüzde 638 artışla 133,3 milyon dolar oldu.
Aralık ayında sığır ithalatında en büyük pay 56,4 milyon dolarla Brezilya'ya ait olurken, bu ülkeyi 55,2 milyon dolarla Uruguay ve 7,8 milyon dolarla Almanya izledi.
2023'ün tamamında sığır ithalatında ilk üç ülke 453,9 milyon dolar ile Brezilya, 246,8 milyon dolar ile Uruguay ve 99 milyon dolar ile Çekya olarak sıralandı.
İşin tuhaf tarafı, adamlar taa Brezilya'dan, binlerce kilometre mesafeden Türkiye'ye sığır satıp kendi çiftçilerine para kazandırıyorlar, bizim Çatalcalı besicimiz 50 kilometre mesafeden İstanbul'a sattığı sığırdan para kazanamıyor. İşin başında liyakatsiz iş bilmez siyasiler oturursa, sonuç elbette bundan farklı olmaz.
2023 yılında en fazla ithal edilen ürün 3 milyar 402,4 milyon dolar ile buğday oldu. Buğdayı 1 milyar 679,3 milyon dolar ile soya fasulyesi ve 1 milyar 303,9 milyon dolar ile ham ayçiçeği yağı takip etti. Bu 3 ürün, geçen yıl itibarıyla toplam ithalatın yüzde 29,9'unu oluşturdu.
2023'ün aralık ayında, en fazla ithal edilen ürünler ise 216,2 milyon dolar ile buğday, 133,3 milyon dolar ile sığır ve 73,2 milyon dolar ile ham ayçiçeği yağı olarak sıralandı.
Yıllık bazda da, aylık bazda da en fazla ithal ettiğimiz ürün buğday. Halbuki Türkiye, buğdayın anavatanı ve Anadolu coğrafyası "buğday ambarı" nam salmış.
TZOB Başkanı Şemsettin Bayraktar'ın ifadesiyle, arazilerimiz verimli değerlendirildiği takdirde ülkemizin buğday potansiyeli en az 50 milyon ton.
Ülkemizin ihtiyaç duyduğu buğday 20 milyon ton, 10 milyon ton da işleyip ihraç ediyoruz, toplam 30 milyon ton. Geriye 20 milyon ton kalır bununla sadece milyarlarca dolarlık ihracat geliri elde edebiliriz.
Diğer tarım ürünlerindeki potansiyelde sağlıklı bir şekilde değerlendirildiğinde Türkiye'nin genel olarak cari açık problemi gibi bir problemi kalmaz.
2023 yılında, Rusya'dan 2 milyar 596 milyon dolar, Ukrayna'dan 750,5 milyon dolar ve Moldova'dan 32,8 milyon dolar tutarında buğday ithalatı yapıldı. Rusya ve Ukrayna'nın toplam buğday ithalatındaki payı yaklaşık yüzde 98,3 oldu.
En temel ürün olan buğdayı ithal ettiğimiz ülkeler de ilginç, ilk ikisi Rusya ve Ukrayna ve bunlar savaşın içinde. Barışta olan Türkiye, savaşan Rusya ve Ukrayna'dan buğday ithal ediyor. Bir tarım ülkesi olarak gerçekten utanası bir durum.
Uzun sözün kısası, Türkiye'nin, tarım ve hayvancılık potansiyelini pratiğe dökecek bir ekonomik sisteme ve bu sistemi uygulayacak bir siyasi lider ve kadroya ihtiyacı var.
Meclis içindeki iktidar ve muhalefet partilerinin ekonomi programlarında baktığınızda birbirlerinden hiçbir farklarının olmadığını görürsünüz.
Eğer AKP iktidarının bu konuda herhangi bir çözümü olsaydı, 21 yıl içinde uygulardı. Zaten geldiğimiz vahim durum, hükümetin icraatlarının bir sonucu.
Tarım ve hayvancılıkta ülkemizi şaha kaldıraacak tek çözüm Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve bu eşsiz modeli hayata geçirecek olan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) lideri Hüseyin baş ve kadrosudur.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Ali Fathollah-Nejad
Rami G Khouri
visit website
