Bildiğiniz gibi, meteorolojide bir açıklanan sıcaklık bir de "hissedilen" sıcaklık vardır. TÜİK'in açıkladığı enflasyon verileri de meğer böyleymiş!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), açıklanan enflasyon verilerinin vatandaşlarca iki kat daha yüksek hissedildiğini hesapladı. TÜİK'in hesaplamalarına göre yüzde 64,7 olan 2023 yılı tüketici enflasyonu vatandaşlarca yüzde 129,4 olarak hissediliyor.
TÜİK'in hissedilen enflasyon hesabındaki temel dayanağını yıllardır yapılmakta olan Tüketici Eğilim Anketi'ndeki sorulara verilen yanıtlar oluşturuyor. Tüketicilerin gelir seviyelerinin, harcama kalıplarının ve tüketim alışkanlıklarının kişiden kişiye farklılık göstermesi, hissedilen enflasyonun daha yüksek olmasına neden oluyor.
Avrupa Merkez Bankası verileri de, ülkelere göre değişmekle birlikte hissedilen enflasyonun resmi enflasyondan 5 kat daha yüksek çıkabildiğini gösteriyor.
Hissedilen enflasyonun 2 kat daha fazla olması, akıllara ENAG'ın açıkladığı enflasyon verilerini hatırlattı. Malum, Aralık 2023 itibarıyla yıllık enflasyonu TÜİK yüzde 64,77, ENAG ise yüzde 12,21 olarak açıklamıştı. Yani ENAG'ın enflasyonu TÜİK'in enflasyonunun yaklaşık 2 katıydı.
Biz de yazılarımızda hep şunu vurgulamıştık: Vatandaşların markette, pazarda yaptıkları masraflar ENAG'a göre artarken, maaşları TÜİK'e göre artıyor.
Şimdi TÜİK'in yaptığı Tüketici Eğilim Anketi de ENAG'ın bu verisini ve bizim tespitimizi doğrulamış oldu.
Nasıl hava sıcaklığında önemli olan açıklanan sıcaklık değil de, hissedilen sıcaklık ise, enflasyonda da durum böyle. Vatandaşların harcamaları resmi enflasyona göre değil, hissettiği enflasyona göre artıyor. Dolayısıyla bir gelir artışı, bir maaş zammı olacaksa, resmi veriye göre değil, hissedilen veriye göre olması gerekir.
ENAG'ın yöneticisi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, TÜİK'in bu hissedilen enflasyon verisiyle alakalı sosyal medya hesabından peş peşe şu paylaşımları yaptı:
"TÜİK: Hissedilen enflasyon açıklananın iki katı. 'Bu bir itiraf haberidir."
"@mahfiegilmez: TÜİK'in bir iç çalışmasının basına yansıdığı şekliyle hissedilen enflasyonun açıklanan enflasyonun iki katı olduğu hesaplanmış. Kim ne derse desin bu hesap doğruysa bizi tam da ENAG'ın hesapladığı enflasyon oranına götürür. Ki zaten vatandaşın yaşadığı, karşı karşıya kaldığı enflasyon oranı da aşağı yukarı budur. Hissedilen enflasyonun sadece hissedilmediği tam olarak yaşandığını görüyoruz."
"Sizlerin cebindeki aldılar, emeğinizi çaldılar. Yüzbinler, dava edin!"
"Enflasyon hesabı yanlış ise, diğer tüm hesaplar da yanlıştır. Milli gelir gibi, büyüme gibi."
"Şimdi sıra 'hissedilen' GSYH'da."
Bugün asgari ücret 17 bin liraya yükselmesine rağmen, 2002 yılındaki alım gücüne sahip değil. Aynı husus, emekli maaşları, memur maaşları ve diğer gelirler için de geçerlidir.
Yıllardır maaşlar resmi enflasyon oranında arttı, masraflar ise hissedilen enflasyona göre arttı. Her geçen yıl gelir-gider arasındaki makas ivmeli bir şekilde arttı. Milyonlarca emeklinin maaşı ise asgari ücretten çok daha kötü durumda.
Her zaman anlatıyoruz, tekrar altını çizelim; istatistik verileri ekonomideki gidişatı doğru olarak görmek ve vatandaşların yaşadığı mağduriyetleri gidermek için vardır. Eğer istatistikler vatandaşların gerçekten hissettiklerini ortaya koymuyor ve hükümetler de bu bilgilere göre hareket ediyorsa, o zaman büyük haksızlıklara da zemin hazırlanmış olur.
İstatistikler, bedeli ne olursa olsun, ekonomik tabloyu net olarak gösterecek şekilde olmalı ve ekonomi yönetimi önüne gerçek verilerle konulan bu tabloyu çözebilecekse o koltukta oturmalıdır.
Eğer çözemiyorsa da dürüst bir şekilde bunu ifade edip, bu konuda çözümü olanlara fırsat vermelidir.
Ama maalesef ülkemizde durum böyle değildir.
Siyasetçiler, türlü baskılarla istatistikleri kendi çıkarları için kullanmakta, millet adına hiçbir çözümleri olmadığı halde yıllarca o koltukları işgal edebilmektedir.
İstatistikler siyasetçilerin menfaatine değil, vatandaşların menfaatine göre açıklanmalı, siyasetçiler de her konuda dürüst olmalıdır.
Dürüst, çözüm ve liyakat sahibi liderlerin ülkemizi yönettiği gün, Türkiye Cumhuriyeti devleti, devletiyle milletiyle dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yerini alacaktır.
Bu manada, parti programında Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli gibi eşsiz bir çözüm modelini barındıran Bağımsız Türkiye Partisi'ne ve lideri Hüseyin Baş'a acilen fırsat verilmelidir.
TÜİK: Vatandaşlar enflasyonu 2 kat fazla hissediyor
9
5
24.01.2024
Bildiğiniz gibi, meteorolojide bir açıklanan sıcaklık bir de "hissedilen" sıcaklık vardır. TÜİK'in açıkladığı enflasyon verileri de meğer böyleymiş!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), açıklanan enflasyon verilerinin vatandaşlarca iki kat daha yüksek hissedildiğini hesapladı. TÜİK'in hesaplamalarına göre yüzde 64,7 olan 2023 yılı tüketici enflasyonu vatandaşlarca yüzde 129,4 olarak hissediliyor.
TÜİK'in hissedilen enflasyon hesabındaki temel dayanağını yıllardır yapılmakta olan Tüketici Eğilim Anketi'ndeki sorulara verilen yanıtlar oluşturuyor. Tüketicilerin gelir seviyelerinin, harcama kalıplarının ve tüketim alışkanlıklarının kişiden kişiye farklılık göstermesi, hissedilen enflasyonun daha yüksek olmasına neden oluyor.
Avrupa Merkez Bankası verileri de, ülkelere göre değişmekle birlikte hissedilen enflasyonun resmi enflasyondan 5 kat daha yüksek çıkabildiğini gösteriyor.
Hissedilen enflasyonun 2 kat daha fazla olması, akıllara ENAG'ın açıkladığı enflasyon verilerini hatırlattı. Malum, Aralık 2023 itibarıyla yıllık enflasyonu TÜİK yüzde 64,77, ENAG ise yüzde 12,21 olarak açıklamıştı. Yani ENAG'ın enflasyonu TÜİK'in enflasyonunun yaklaşık 2 katıydı.
Biz de yazılarımızda hep şunu vurgulamıştık: Vatandaşların markette, pazarda yaptıkları masraflar ENAG'a göre artarken, maaşları TÜİK'e göre artıyor.
Şimdi TÜİK'in yaptığı Tüketici Eğilim Anketi de ENAG'ın bu verisini ve bizim tespitimizi doğrulamış oldu.
Nasıl hava sıcaklığında önemli........
© Yeni Mesaj
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Ali Fathollah-Nejad
Rami G Khouri
