Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de 51 ayette "Allah'a iman" ile "amel-i salih'i" birlikte zikretti.

Kulların onları ayırma hakkı ve yetkisi yoktur.

Bunun anlamı şudur ki, biri yoksa, diğeri de yoktur. Biri varsa diğeri de olmalıdır.

Yada şöyle söyleyeyim: birinin geçerli olması diğerinin varlığına bağlıdır.

Aynı manaya gelen diğer âyetlerle 51 sayısı çok daha artar.

Peki;

Allah ayetlerinde ayırmadı.

Allah Resulü uygulamada ayırmadı.

Çünkü o "canlı Kur'an'dır" (Prof Dr Haydar Baş).

Ehl-i Beyt ayırmadı.

Mümtaz sahabi de ayırmadı.

Peki kim ayırdı?

Hem mümin olduğunu iddia edip, hem de her türlü dindışı işleri yaşam tarzı edinenler ayırdı.

Niye hayatında ibadet yok, İslam'ın pratiği uygulaması niçin yok?

Nasıl bir müslümanlık... gibi sorgulamalar başlayınca islam alimleri arasında bir tartışma başladı;

"Amel/ibadet, kulluk... imanın bir cüzü, bir parçası, bir olmazsa olmazı mıdır, yoksa ayrı ayrı, birbirinden bağımsız iki unsuru mudur?"

Hayatını amel-i salih, yani, Allah'a katışıksız kulluk esası üzerine bina eden alimler; iman varsa amel-i salih var, amel-i salih varsa iman var. İman ve kulluk birbirinin mütemmimi, tamamlayıcı unsurudur" dedi.

Süfyanî'lerin sofrasından beslenenler ise bunun aksini söyledi; iman iddiasında bulunup her türlü melaneti işleyenleri temize çıkarmak için.

İman (Allah'a iman) kelimesi değişik türevleri ile 21 ayette geçer, Kur'an'da.

360 ayette "amel" kelimesi.

190 ayette de "amel" ile bağlantılı "fiil" kelimesi.

Bazılarının "barışa yönelik eylemler" diye zorlama yorumlar yüklediği "amel-i salih" sadece Allah'ın rızası esas alınarak, Allah'ın emrettiği, Hz. Resulüllâh'ın yaparak, uygulayarak yerine getirdiği ve ümmetine; işte bu ve sadece bu şekilde dediğidir.

"Amel-i salih" ehline "salihler" daha doğru bir ifade ile; "salih kullar" denir.

Mesela; Hz. Peygamber; "abd" kuldur sonra Resül.

Kelime-i şahadet;

"... ve eşhedü enne Muhammeden 'abduhû ve Resulühû/Ve şehadet ederim Muhammed Allah'ın kulu ve Resulüdür."

Herşeyin başı Allah'a kulluktur

Tahiyyat'ta ne deriz?

"Esselamu 'aleyna ve 'alâ 'ibadillahi's salihıyn."

Bu miracda Allah Resulü'nun sözüdür.

Manası mı?

"Selam, bize ve Allah'ın salih kullarına olsun."

Kısaca; iman ehli olmayanın yaptığı her ne olursa olsun; "amel-i salih" değildir ve olamaz.

QOSHE - Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? - Müslim Karabacak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor?

18 1
28.02.2024

Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de 51 ayette "Allah'a iman" ile "amel-i salih'i" birlikte zikretti.

Kulların onları ayırma hakkı ve yetkisi yoktur.

Bunun anlamı şudur ki, biri yoksa, diğeri de yoktur. Biri varsa diğeri de olmalıdır.

Yada şöyle söyleyeyim: birinin geçerli olması diğerinin varlığına bağlıdır.

Aynı manaya gelen diğer âyetlerle 51 sayısı çok daha artar.

Peki;

Allah ayetlerinde ayırmadı.

Allah Resulü uygulamada ayırmadı.

Çünkü o "canlı Kur'an'dır" (Prof Dr Haydar Baş).

Ehl-i Beyt ayırmadı.

Mümtaz sahabi de ayırmadı.

Peki kim ayırdı?

Hem mümin olduğunu iddia edip, hem de her türlü dindışı işleri yaşam tarzı edinenler ayırdı.

Niye hayatında ibadet yok, İslam'ın pratiği uygulaması niçin yok?

Nasıl bir........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play