Bu benim sözüm değil; Kur'an'ın birçok âyetinde, Allah'ın beyanıdır:

"Allah'tan başka şeyleri ilah edinenlerin hoşuna gitmese de, Resulü (Muhammed'i), hidayet rehberi/ölçüsü ve (İslam'ın dışında) bütün dinlere üstün kılmak üzere hak dinini yaymak (görevi) ile gönderen O'dur" (Tövbe, 33; Saff, 9; Fetih, 28).

Asr-ı Saadet'ten günümüze değişmeyen ve dinlerarası diyalog çalışmalarına karşı Müslüman duruşunu özetle belirleyen cümle işte şu cümledir. "...Ehl-i Kitab'a muhalefet ediniz."

"Hz. Peygamberin (saa) şahsında 'Asr-ı Saadet'te bu "muhalefet" öyle bir noktaya varmıştı ki, ehl-i kitap şunu demek zorunda kamıştır: "Muhammed bize muhalefet etmedik hiçbir şey bırakmadı."

Buna rağmen halâ "Asr-ı Saadat'ten günümüze diyalog" gibi bir başlığı kullananların neyi anlatmaya çalıştıklarını anlayan varsa beri gelsin.

Kaldı ki, bu efsunlu "diyalog" kavram olarak uygulanmaktadır. Bu kavramın ne manaya geldiğini de onu icat eden bilebilir. Papalığın icadı olan Diyalogun; benim de kitabıma isim yaptığım "şartlara uydurulmuş misyonerliktir." "Papa VI. Paul tarafından başlatılan ve devam etmekte olan" diyalog işte budur.

Hz. Peygamberin (saa) ashabına muhalefeti emrettiği konular ilk bakışta sıradan konulardır.

Yani itikadî bir yönü, dinin esasıyla ilgisi olmayan, ama, görüntüsü Ehl-i Kitab'ın inancını hatırlatan ayrıntılardır. Topyekun Hıristiyanlık inancı da zaten sembollerden ibaret değil midir? Sayıdır, giyimdir, kuşanmadır, kolyedir, rozettir... Dün nasıl idiyse bugün de aynen öyledir. Bakın asr-ı saadette Hz. Peygamber hangi konularda ehl-i kitaba muhalefet etmeyi emretmiştir? Okuduktan sonra da bugün birilerinin ehl-i kitapla imanî konularda nasıl birlik olmaktan dem vurduğunu varın siz düşünün. Ebu Umame el Bâhilî'den (ra): "Resulüllah (as) sakalları beyaz bir grup ashapla karşılaştı ve şöyle buyurdu: "Ey Ensar topluluğu (sakallarınızı kına ile) kırmızı ve sarı renge dönüştürerek Ehl-i Kitab'a muhalefet ediniz." Dedik ki: "Ey Allah'ın resulü Ehl-i kitab pantolon (don) giyiyor ve izar/peştemal kullanmıyor." Resulüllah (as): "Pantolonu (donu) izarla/peştemalla giyip Ehl-i Kitab'a muhalefet ediniz" buyurdu. Dedik ki: "Ey Allah'ın resulü! Ehl-i Kitab terlik giyiyor, ayakkabı giymiyor." Resulüllah (as): "Siz hem terlik hem de ayakkabı giyerek Ehl-i Kitab'a muhalefet ediniz."

Dedik ki: "Ey Allah'ın resulü! Ehl-i Kitab, sakallarını kırpıp bıyıklarını uzatıyor." Resulüllah (as): "Siz de sakallarınızı uzatıp bıyıklarınızı kısaltmak süretiyle Ehl-i Kitab'a muhalefet ediniz." (Ahmet b. Hanbel, c.5, 264).

Bunun gibi başka hadis-i şerifler de var, "Ehl-i Kitab'a muhalefeti" emreden. Şimdi bir düşünelim, ama Allah için düşünelim. Maddî hiçbir menfaat kaygısı içinde olmadan düşünelim. Bu hadis-i şerifte, Asr-ı Saadet'in mimarı "RAHMET VE ŞEFAAT" peygamberi Hz. Muhammed (saa) ashabını hangi konularda Ehl-i Kitab'a muhalefet etmeyi emrediyor:1-Sakalın rengi.

2-Pantolonu/donu peştemalsiz giymek.

3-Terlik ve ayakkabı.

4-Sakal ve bıyık.

Peki bunlar din midir?Ya da dinin esaslarından mıdır?Değildir. Peki bu konularda Ehl-i Kitab'a muhalefeti emreden bir din, nasıl olur da Ehl-i Kitab'la "amentüde ittifakı" emreder?

Anlamak mümkün değil.

Ve yine Ehl-i Kitab'a bu derece muhalefeti emreden bir dinin kitabında geçen ayetler nasıl olur da bugün için geçerli olmaz?

Selefilik...

Bu dinin 'Selef'i; Medineli Ehl-i Kitab'ın (Yahudi ve Hıristiyan): "Muhammed bize muhalefet etmedik bir şey bırakmadı" dediği Hz. Muhammed (saa) ve "ibtihal/mübahale" (Al-i İmran, 61) olayında Ehl-i Kitab'a karşı tevhidi temsil eden Ehl-i Beyt'tir.

Bugün, muhalefet şöyle dursun; Ehl-i Kitab'a mutabaat/uyma, ideallerine hizmet etme yarışında olanların Selefî olması nasıl mümkün olabilir? Devam edecek...

QOSHE - Hz. Muhammed (saa) İslam'dan başka bütün dinlerin reddi için gönderilmiştir (I) - Müslim Karabacak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hz. Muhammed (saa) İslam'dan başka bütün dinlerin reddi için gönderilmiştir (I)

35 1
10.02.2024

Bu benim sözüm değil; Kur'an'ın birçok âyetinde, Allah'ın beyanıdır:

"Allah'tan başka şeyleri ilah edinenlerin hoşuna gitmese de, Resulü (Muhammed'i), hidayet rehberi/ölçüsü ve (İslam'ın dışında) bütün dinlere üstün kılmak üzere hak dinini yaymak (görevi) ile gönderen O'dur" (Tövbe, 33; Saff, 9; Fetih, 28).

Asr-ı Saadet'ten günümüze değişmeyen ve dinlerarası diyalog çalışmalarına karşı Müslüman duruşunu özetle belirleyen cümle işte şu cümledir. "...Ehl-i Kitab'a muhalefet ediniz."

"Hz. Peygamberin (saa) şahsında 'Asr-ı Saadet'te bu "muhalefet" öyle bir noktaya varmıştı ki, ehl-i kitap şunu demek zorunda kamıştır: "Muhammed bize muhalefet etmedik hiçbir şey bırakmadı."

Buna rağmen halâ "Asr-ı Saadat'ten günümüze diyalog" gibi bir başlığı kullananların neyi anlatmaya çalıştıklarını anlayan varsa beri gelsin.

Kaldı ki, bu efsunlu "diyalog" kavram olarak uygulanmaktadır. Bu kavramın ne manaya geldiğini de onu icat eden bilebilir. Papalığın icadı olan Diyalogun; benim de kitabıma isim yaptığım "şartlara uydurulmuş misyonerliktir." "Papa VI. Paul tarafından başlatılan ve devam etmekte olan" diyalog işte budur.

Hz. Peygamberin (saa) ashabına muhalefeti emrettiği konular ilk bakışta sıradan konulardır.

........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play