İslam'ın Hz. Muhammed'in (as) risaleti ile bütün insanları davet ettiği kelime-i tevhid, on dört asırdan fazladır hiç değişmeden günümüze kadar, günümüzden kıyamet sabahına kadar şu cümledir:

Lâ ilahe illallah Muhammedü'r Resulullah.

(Maalesef günümüzde birçok kişi bunu söylemede sorun yaşıyor).

Ve yeryüzünde bu tevhid sözünü (kelime-i tevhid'i) söyleyen bir fert yaşadıkça da kıyamet kopmayacaktır.

Bu söz bu kadar yücedir...

Allah'tan başka ilah yoktur

Ve

Muhammed O'nun resûlüdür.

Kelime anlamı da budur.

Bu tevhid sözünü söylemeyi kabul etmeyenlerin takıldıklar ikinci kısımdır;

Muhammed Allah'ın resûlüdür kısmı.

Dinlerarası diyalog sürecinde de işte bu batıl zihinlere yerleştirilmeye çalışılmıştır.

"Kelime-i tevhidi ikinci kısmını, yani Muhammed'ün Resulüllah demeyene de rahmet ve merhamet nazarıyla bakmalıyız" sözü F. Gülen'e aittir.

Resulüllah'ın sünneti söz konusu olunca suları tersine akıtanlar(!) bu sözün sahibine methiyeler dizdi, o malum yıllar.

Çünkü "hoca efendileri" dünyayı müslümanlaştırıyordu, o kadar da olsundu hani.

Bu tehlikeli sürece malı ve canı pahasına karşı çıkan tek insan vardı; Prof. Dr. Haydar Baş, merhum.

Bu uğurda neler çektiğini ne bedeller ödediğini bilenlerdenim.

Dâr-i bekaya/sonsuz aleme rihletinden sonra da, onun inşa ettiği yolu takip edenler bu sıkıntıları yaşamaya devam ediyorlar.

İslam'ın iman esasları/amentüsü bu iki esas üzerine bina edildi;

Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğuna iman etmek.

Biri yoksa diğeri de yoktur.

Allah, zatından Resulünü ayırmadı ki kullarına böyle bir izin versin.

İslam'ın evrensel nidasi ezan bunun ispatıdır.

(Sia, ezanın vahiy olduğunu savunur, Sünnilerin sahabi rüyasıdır söylemine karşı. Ve sadece Hz. Muhammed'e ait olduğu için ona ezan-i Muhammedî denir).

Allah'a ve Resulüne iman ve ilave olarak resüle ittiba, uyma, tâbi olma.

İttiba; örnek edinme, ama her yönüyle.

İslam'ın Medine dönemi Ehl-i Kitap ile yüzleşme dönemidir.

Mekkeliler, kendi elleriyle inşa ettikleri putları yücelten insanların yaşadığı şehirdir.

Medine ise, Yahudilerin ve Hristiyanların yaşadığı şehir.

İki gurup da müşriktir.

Hatta; Allah'a çocuk isnat etmek daha büyük bir şirkttir.

Kur'an'ın ifadesiyle;

"Yahudiler "Üzeyir Allah'ın oğludur" dediler, hıristiyanlar da "Mesîh (Îsâ) Allah'ın oğludur" dediler. Bunlar, daha önceki inkârcıların söylediklerine benzer biçimde ağızlarından çıkan sözlerdir. Allah onları kahretsin! (Gerçeklerden) nasıl da yüz çeviriyorlar!" (Tevbe, 30).

Bu ayetten neyi anlamalıyız?

Yada âyet, muğlak, anlaşılmaz, izahtan vareste, beyanı gerektiren bir anlam mı içeriyor?

Son derece açık ve net.

Peki ya devamı âyet?

"Allah'ı bırakıp da din âlimlerini, rahiplerini, özellikle Meryem oğlu Mesîh'i rab edindiler. Oysa tek bir Tanrı'ya kulluk etmekle emrolunmuşlardı. O'ndan başka tanrı yoktur; O yüceler yücesidir, onların yakıştırdıkları eş ve ortaklardan (koştukları şirkten) bütünüyle uzaktır" (Tebve, 31). Devam edecek...

QOSHE - İki kere aldanan mümin olamaz... -1 - Müslim Karabacak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İki kere aldanan mümin olamaz... -1

38 1
25.11.2023

İslam'ın Hz. Muhammed'in (as) risaleti ile bütün insanları davet ettiği kelime-i tevhid, on dört asırdan fazladır hiç değişmeden günümüze kadar, günümüzden kıyamet sabahına kadar şu cümledir:

Lâ ilahe illallah Muhammedü'r Resulullah.

(Maalesef günümüzde birçok kişi bunu söylemede sorun yaşıyor).

Ve yeryüzünde bu tevhid sözünü (kelime-i tevhid'i) söyleyen bir fert yaşadıkça da kıyamet kopmayacaktır.

Bu söz bu kadar yücedir...

Allah'tan başka ilah yoktur

Ve

Muhammed O'nun resûlüdür.

Kelime anlamı da budur.

Bu tevhid sözünü söylemeyi kabul etmeyenlerin takıldıklar ikinci kısımdır;

Muhammed Allah'ın resûlüdür kısmı.

Dinlerarası diyalog sürecinde de işte bu batıl zihinlere yerleştirilmeye çalışılmıştır.

"Kelime-i tevhidi ikinci kısmını, yani Muhammed'ün Resulüllah demeyene de rahmet ve merhamet nazarıyla bakmalıyız" sözü F. Gülen'e aittir.

Resulüllah'ın sünneti söz konusu olunca suları tersine akıtanlar(!) bu sözün sahibine methiyeler dizdi,........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play