31 Mart'ta az kaldı.

Hepimiz sandıktan çıkacak sonuçları merak ediyoruz.

En çok da Türkiye'yi 22 yıldır yöneten hükümette ve ana muhalefette olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayan partiler merak ediyor emin olunuz.

Çünkü bütün yanlışlara, pahalılığa ve çözümsüz bırakılan sorunlara rağmen –elbette ana muhalefet koltuklarını Meclis'te işgal eden partilerin beceriksizliğinin verdiği fırsatla- geçen yılın Mayıs ayındaki genel seçimleri kazandıkları gibi yerel seçimleri de kazanıp kazanamayacaklarını görmek istiyorlar.

Ana muhalefette partiler de hallerinden memnun. İktidar olup enkaz devralacaklarına ana muhalefette olmaya, ana muhalefetteki rantla ya da çantada keklik saydıkları kazanmaya kesin gözüyle baktıkları belediyelerle yetinmeye alışmışlar bir kere.

Aslında bu seçimlerde iktidarda olsun muhalefette olsun, yıllardır aynı partilerin yönettiği belediyeler bir nevi halkın nabzını yoklayacaklar bir kez daha.

Yani, hiçbir hizmet yapmadan ve hatta seçmenlerin kucağına yolsuzluk ve haksızlık bıraktıkları halde yerel seçimleri de kazanıp kazanmayacaklarını merak ediyorlar.

Eğer bu beceriksizlikle, bu şımarıklıkla ve bu arsızlıkla yerel seçimleri de kazanabildiklerini anlarlarsa millet daha yüksek kaliteli belediye hizmetlerini de artık ancak rüyasında görebilecektir.

'Ceketimi assam belediye başkanlığını kazanırım' diye düşünen adayların peşine takılırsa vatandaşlarımız, belediye hizmeti alamadıkları zaman da dertlerini gidip o cekete anlatırlar artık.

Bu yüzden Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın bu hafta yaptığı çağrı çok önemlidir.

"Oylarınızı bölmeyin' diyenlerin aslında 'rantımızı bölmeyin' demek istediklerini ifade eden BTP lideri Hüseyin Baş, "Oyları bölün, öyle bir özgürce, öyle bir hunharca bölün ki şaşırsınlar. Bunu yaptığımız gün emin olun, hepsi aklını başına alacak. Hepsi gençlerin peşlerinde gezmeye başlayacak, hepsi emeklilere değer vermeye başlayacak, hepsi işçilerimize haklısınız demeye başlayacak. Ama biz oy deposu olduğumuz sürece her zaman önemsizleştirilen, hiçbir düşüncesinin kıymeti olmayan insanlar olacağız" dedi.

Yanlış mı?

Bence Türkiye'nin hem genel seçimlerde hem de yerelde tek çıkış yolu bu, oyları bölmek.

Kimse kazanacağını garanti görmemeli.

Çalmadan, çırpmadan çalışan daha çok çalışmalı, çalışmayacak olan, hırsızlık ve yolsuzluk gibi amaçlar taşıyanlar ise o göreve hiç talip olmamalı.

Ancak bu dediğimizin hayata geçmesi ancak seçmenlerin bilinçli tercih yapmalarıyla mümkün olacaktır.

QOSHE - Oyları hunharca bölün… - Orhan Dede
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Oyları hunharca bölün…

36 19
23.03.2024

31 Mart'ta az kaldı.

Hepimiz sandıktan çıkacak sonuçları merak ediyoruz.

En çok da Türkiye'yi 22 yıldır yöneten hükümette ve ana muhalefette olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayan partiler merak ediyor emin olunuz.

Çünkü bütün yanlışlara, pahalılığa ve çözümsüz bırakılan sorunlara rağmen –elbette ana muhalefet koltuklarını Meclis'te işgal eden partilerin beceriksizliğinin verdiği fırsatla- geçen yılın Mayıs ayındaki genel seçimleri kazandıkları gibi yerel seçimleri de kazanıp kazanamayacaklarını görmek istiyorlar.

Ana muhalefette partiler de hallerinden memnun. İktidar olup enkaz devralacaklarına ana muhalefette olmaya, ana muhalefetteki rantla ya da çantada keklik saydıkları kazanmaya kesin gözüyle baktıkları belediyelerle yetinmeye alışmışlar bir kere.

Aslında bu seçimlerde iktidarda olsun muhalefette olsun, yıllardır........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play