Bir meselenin aydınlığa kavuşabilmesi için o meselenin bir bütün olarak ele alınması gerekir. Türk milletinin genel karakterinin algıyla etkilenmesini fırsat bilenler karşı tarafa kendi fikrini algıyla dayatmaya çalışmaktadırlar. Bu sebeple insanların gerçekle buluşması çok geç oluşmaktadır.

Bir milletin kurtarıcısı o millet tarafında övgülerin en yükseğine layık görülür. O milletin hiçbir ferdi kurucu değerlerini ve liderini eleştirme lüzumu duymaz.

Bunun tek istisnası Türk milleti dersek abatmış olmayız. Hakkında ne kadar övgüler söylense ne kadar değer verilse yeri olduğu halde Atatürk hak ettiği değeri bulamamıştır.

Atatürk, bırakın Türk insanına mal olmayı dünyada ezilen ve kurtuluş mücadelesi veren milletlerin dahi ilham kaynağı olduğu halde kendi milleti tarafından yeterince tanınamamıştır. Bunda da kurtuluş mücadelesinde denize dökülen ve topraklarımızdan kovulan düşmanların bıraktığı artıklar ve tohumlar etkili olmuştur. Ajan faaliyetleriyle Atamız iftiralarla ve algıyla milletine farklı tanıtılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarihte eşine rastlanmamış başarılar kazanmış, kendi adına ve menfaatine hiçbir kazanımı fırsat olarak değerlendirmemiştir. Vefatından önce de bütün mal varlığını Türk milletine bağışlamıştır.

Atatürk fikirleriyle, davasıyla, mücadelesiyle, inşa etmeye çalıştığı medeniyet anlayışıyla, bıraktığı ilke ve inkılaplarıyla ve şahsiyetiyle bir bütündür. Onu sorunlu idrak sahipleri anlayamadığı gibi anladığını iddia edenlerin eksik anlayışı da bütünü eksik bırakmıştır.

Ne demek istediğimizi daha iyi anlatmak için körlerin fil idrakini örnek gösterebiliriz. Körlerden filin bir uzvuna dokundurup fili tarif etmesi istendiğinde her körün dokunduğuna benzer şeylere fili benzetmesi filin gerçekliğini anlatamamıştır.

Öyleyse bir şeyi bütün gerçekliğiyle anlayabilmek için göz lazım ki göre, akıl lazım ki idrak ede, zekâ lazım ki seze…

Atatürk'e düşmanlık besleyen idrak sorunu olanları bir kenara bırakalım. Atatürkçü olduğunu iddia edenlerin dahi; bütünü gerçekliğiyle anlamak dururken kendi akıl ve gönül kabına sığdığı kadar anlayabilmektedir.

Örnekleri çoktur ama geçtiğimiz akşam Halk TV'de Şirin Payzın'ın sunduğu Barış Terkoğlu ve Seyhan Avşar'ın yorumcu olarak katıldığı 'Sözüm Var' programına konuk olduğu Hüseyin Baş bu konuya temas etti.

Program sunucuları Atatürk'ün ilkelerinden, özellikle laiklik konusunu öne çıkartmaya çalışarak iktidar sahiplerinin sanki şeriat getirmeye çalıştıklarını dile getirdiler. Toplumda din konusunda farklı düşünenlere baskı uygulanmasının Cumhuriyetin ve Atatürk'ün laiklik ilkesine ne kadar uygun olduğunu sordular. Sayın Hüseyin Baş şu cevabı verdi:

"Türkiye'de ekonominin devletçi ekonomi olması gerektiğini savunan yegâne siyasi parti Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Devletçi ekonomi Atatürk'ün tezi. Ben, 'laikliği kaldıralım' desem ne yaparsınız? Hepimiz ortalığı ayağa kaldırırız. Peki devletçilik ilkesi bu ülkeden yok edildi. Hiçbir siyasi parti devletin de bir oyuncu olarak, regülatör olarak piyasada olması gerektiğini savunmuyor. Bunu bir tek biz savunuyoruz ve bu Atatürk'ün tezi atını çiziyorum. Atatürk'ün devletçilik ilkesi ortadan kaldırılırken niye laikliğe verdiğimiz tepkiyi vermiyoruz?

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı katıldığı diğer bir televizyon programında "Ben inançlı bir insanım, aynı zamanda mega Atatürkçü bir adamım, ultra Atatürkçü bir adamım. Kırmızı çizgim Atatürk'tür" iddiasında da bulunmuştu. Hüseyin Baş'ın Atatürk'ü bir bütün olarak anlamış olduğunu görünce geleceğimiz adına umutlarımız yeşermektedir. İyi ki varsın Hüseyin Baş...

QOSHE - Atatürk’ün her ilkesi önemlidir - Uğur Kepekçi
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Atatürk’ün her ilkesi önemlidir

10 14
23.03.2024

Bir meselenin aydınlığa kavuşabilmesi için o meselenin bir bütün olarak ele alınması gerekir. Türk milletinin genel karakterinin algıyla etkilenmesini fırsat bilenler karşı tarafa kendi fikrini algıyla dayatmaya çalışmaktadırlar. Bu sebeple insanların gerçekle buluşması çok geç oluşmaktadır.

Bir milletin kurtarıcısı o millet tarafında övgülerin en yükseğine layık görülür. O milletin hiçbir ferdi kurucu değerlerini ve liderini eleştirme lüzumu duymaz.

Bunun tek istisnası Türk milleti dersek abatmış olmayız. Hakkında ne kadar övgüler söylense ne kadar değer verilse yeri olduğu halde Atatürk hak ettiği değeri bulamamıştır.

Atatürk, bırakın Türk insanına mal olmayı dünyada ezilen ve kurtuluş mücadelesi veren milletlerin dahi ilham kaynağı olduğu halde kendi milleti tarafından yeterince tanınamamıştır. Bunda da kurtuluş mücadelesinde denize dökülen ve topraklarımızdan kovulan düşmanların bıraktığı artıklar ve tohumlar etkili olmuştur. Ajan faaliyetleriyle Atamız iftiralarla ve algıyla milletine farklı tanıtılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarihte eşine rastlanmamış başarılar kazanmış, kendi adına ve menfaatine hiçbir kazanımı fırsat olarak........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play