18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'dür. Bizlere yaşadığımız kutsal vatan topraklarını canlarını vererek emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle minnetle anıyorum.

Kahraman ecdadımız, geçmişte bu kutsal mücadeleyi vermemiş olsaydı ne bayrağımız ne ezanımız ne namusumuz ne şerefimiz olurdu.

Bu mücadeleyi veren aziz ecdadımıza komutanlık eden vatanları yıkılmış, parçalanmış, işgal olmuş bir millete Çanakkale geçilmez ruhunu veren Cennet Mekân Atatürk'e dil uzatan zevatı da nefretle kınıyorum.

Bazı kavramlar göreceli kavramlardır. (Nereden bakıldığına bağlı olarak farklılık gösterebilen olgu) Bu kavramlardan biri de "Çanakkale Geçilmez" kavramıdır. Bu kavramın söylendiği zaman ifade ettiği şeyle bugün ifade ettiği anlam bir değildir.

"Çanakkale Geçilmez" sözünü söyleyen, bazı tarihçilere göre İngilizlerdir. Çanakkale'yi geçerek buraları Türk yurdu olmaktan tamamen çıkartmak isteyen İngilizler, karşılaştıkları inanılmaz mücadele karşısında bu hayallerinden vazgeçmek zorunda kalmış ve "Çanakkale Geçilmez" demek zorunda kalmışlardır.

Yiğitliği çok olan Türk milletinin, gafletinin de delaletinin de çok olduğu hakkında tarih sayfalarında çok örnekler vardır. Türk milleti savaş meydanlarında cesaretiyle-kahramanlığıyla kazandığı zaferlerini taçlandırmak yerine ya masa başında ya da iç çekişmelerle-ihanetlerle kaybetmiştir.

2. Dünya Savaşından sonra bir araya gelen emperyalist güçler, bir milleti savaşla ele geçirmenin tehlikeli ve masraflı olduğunu öğrenmiş, bundan sonra ekonomik olarak sömürge haline getirilmeleri hakkında karar vermişlerdir.

Dün Çanakkale'yi geçilmez kılan ruhu yok eden, içerde işbirlikçiler edinen, dünün işgalcileri bugün Çanakkale'yi geçmiş, dünkü emellerine bugün daha rahat erişmişlerdir. Yüreğimiz yanarak da olsa "dün geçilmeyen Çanakkale bugün geçildi" demek bana çok ağır gelen bir ifade ama hamasetle davranıp hakikate de gözümüzü kapatırsak daha tehlikeli bir duruma düşmekten korkarız.

Şimdi soralım; "Çanakkale'yi geçmek isteyen güçlerin emelleri bu vatan toprakları üzerinde kendi fikir ve inançlarını hâkim kılmak, yeraltı ve yer üstü kaynaklarımızı elde etmek, menfaatleri doğrultusunda yönetimde hak sahibi olmak, Türk Milletini sefil, aç, işsiz ve sahipsiz koymak değil miydi? Madenlerimize, petrolümüze, enerjimize, haberleşmemize, işletmelerimize, alışveriş merkezlerimize sahip olmak değil miydi? Ecdadımızın yedi düvele karşı verdiği mücadele bunlara engel olmak için değil miydi? Yüz binlerce şehit, düşmanın bu emellerine engel olmak için can vermediler mi? Neticede; topla tüfekle elde edemediklerini, milli politikalardan uzak ve teslimiyetçi kadrolar vesilesiyle yerine getirmediler mi?" İşte bu sebeplerden dolayı; acı ama gerçek Çanakkale geçildi demek istedik.

Dün Çanakkale'de yaptığımız birlik ve beraberliğimizi sağlayıp Türk milletinin azim ve kararlılığı ruhunu tekrar canlandırdığımız takdirde geçilen bütün topraklarımızı, değerlerimizi tekrar kazanabiliriz. Bunu da sağlamanın yolu ekonomik bağımsızlıktır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ebediyete kadar başarının formülünü bize vermiştir: "Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz."

Simdi değerli dostlarıma şunu deme hakkımız olduğuna inanıyorum: Türk milletini Ata'sıyla buluşturmak isteyen, onun inancıyla ve hayalleriyle hedefe emin adımlarla yürüyen, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP)kadroları ve genç lideri Hüseyin Baş'tır. Milli değerlerimizi ve milli hedeflerimizi geçilmek kılmaz isteyenlere çağrımız. "Haydi, gelin birlik olalım"

QOSHE - Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? - Uğur Kepekçi
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi?

4 0
18.03.2024

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'dür. Bizlere yaşadığımız kutsal vatan topraklarını canlarını vererek emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle minnetle anıyorum.

Kahraman ecdadımız, geçmişte bu kutsal mücadeleyi vermemiş olsaydı ne bayrağımız ne ezanımız ne namusumuz ne şerefimiz olurdu.

Bu mücadeleyi veren aziz ecdadımıza komutanlık eden vatanları yıkılmış, parçalanmış, işgal olmuş bir millete Çanakkale geçilmez ruhunu veren Cennet Mekân Atatürk'e dil uzatan zevatı da nefretle kınıyorum.

Bazı kavramlar göreceli kavramlardır. (Nereden bakıldığına bağlı olarak farklılık gösterebilen olgu) Bu kavramlardan biri de "Çanakkale Geçilmez" kavramıdır. Bu kavramın söylendiği zaman ifade ettiği şeyle bugün ifade ettiği anlam bir değildir.

"Çanakkale Geçilmez" sözünü söyleyen, bazı tarihçilere göre İngilizlerdir. Çanakkale'yi geçerek buraları Türk yurdu olmaktan tamamen çıkartmak isteyen İngilizler, karşılaştıkları inanılmaz mücadele karşısında bu hayallerinden vazgeçmek zorunda kalmış ve "Çanakkale Geçilmez" demek zorunda kalmışlardır.

Yiğitliği çok olan Türk milletinin, gafletinin de delaletinin de çok olduğu hakkında tarih........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play