31 Mart seçimlerine az bir zaman kaldı. Adaylar ve partiler son kozlarını oynamaya başladılar. İktidar ve muhalefet partileri birbirini karalamaktan proje dahi anlatamıyorlar. Aslında seçim atmosferine böyle girmek hem iktidarın hem de muhalefetin de işine geliyor. Çünkü 22 yıldır iktidar iktidarlığını, muhalefet muhalefetliğini yapmış olsaydı, çözülmedik sorun kalmazdı.

Anlaşılan odur ki iktidar da muhalefette oldukları yerden memnun görünüyorlar. Ve yine anlaşılan odur ki ne iktidarın ne muhalefetin çözüm odaklı çalışmaları yoktur.

Buna karşılık Türkiye'nin her yerinde seçime giren BTP'nin bütün adayları memleketin caddelerini, sokaklarını, köylerini, mezralarını, karış karış gezerek her yöre için titizlikle hazırlanan projelerini anlatmaktadırlar.

BTP adayları halkın büyük teveccühüne mazhar olmaktadır. Geçmişte Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu Kuvayi Milliye çalışmasının benzeri bir çalışma ortaya koymaktadırlar.

Saha çalışmalarında karşılaştığımız manzaraya baktığımız zaman çok sayıda vatandaşımız sandığa gitmemeye karar vermişler.

Dikkatimi çeken bir anımı anlatmak istiyorum. Daha önceden samimi dostluğum olan bir vatandaşa tercihini nasıl kullanacağını sordum. Bana ilginç ifadeler kullandı:

"Benim gibi düşünen arkadaşlarımızla bir karar aldık. Sandığa gitmeyeceğiz. Bakınız değerli hocam biz küskün seçmen değil kızgın seçmeniz. Seçmen 3 türlüdür. 1. Gönüllü seçmen / 2. Küskün seçmen / 3. Kızgın seçmen.

Gönüllü seçmen: Gönül verdiği partinin adayını desteklemek için kendi gönlüyle sandığa gidenler.

Küskün seçmen: Daha önce desteklediği adaydan ve partiden beklediğini bulamayıp küsenler. Bunlar daha çok menfaatperest insanlardır.

Kızgın seçmen: Vatan millet için hiçbir karşılık beklemediği halde adayı ve partiyi desteklediği halde istenilen hizmeti göremeyen ve bir de vatana millete zarar verdiği aşikar olanlara kızanlar. İşte bu kızgın seçmenler olarak biz asla sandığa gitmeyeceğiz. Bu seçimde bizim gibi düşünenlerin oranı yükselecektir. Biz de böyle bir mücadeleyi seçtik. Bu sebeplerden dolayı ben de kızgın seçmen sınıfındanım. Kusura bakmayın ben sandığa asla gitmeyeceğim."

Bu seçmenle aramızda geçen konuşmayı sizlerle paylaşma sebebim; bu tür olayla karşılaşan sadece ben değilim, başka kişiler de bu tür manzaralardan bahsediyor.

Türk siyasetinin geldiği bu nokta aslında tam da kırılma noktasıdır. Küskün ve kızgın seçmenin kendi açısından haklı gerekçeleri olabilir. En azından bir tepki ortaya koymak adına bunlara hak verilebilir. Ancak bizim de gönüllü seçmen sınıfına girenler olarak sandığa gidilip tepkilerin belli bir adreste toplanmasını istememizin de haklı gerekçeleri vardır.

Değerli dostlar, demokrasilerde iktidar ve muhalefetin seçimini sandıktaki oylar belirlemektedir. Beğendiğinizin devamına, beğenmediğinizin değişimine kararı da sandıkta vereceğinize göre sandığa gitmek gerekiyor.

Küskün ve kızgın seçmenin tepikleri bir merkezde toplanmadığı zaman oransal olarak yine iktidar ve muhalefetin istediği olmaktadır. Bu arada çarenin meydana çıkması gecikerek toplumsal hastalıklar daha da kronikleşmektedir.

Mevcut iktidar ve muhalefetin bir çözüm üretemediği ayan beyan meydana çıkmıştır. Bunların karşısında çözüm odaklı, lideriyle kadrosuyla genç ve donanımlı kişilerden oluşan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) alternatif çözümün adresi olarak bütün pusulalarda yerini almıştır.

Lütfen şahsi kızgınlıklarınızı, küskünlüklerinizi, ihtiraslarınızı, istek ve arzularınızı bu seferlik bir tarafa bırakın sandığa gidin. Hayallerinizi gerçekleştirmek isteyen BTP adaylarını destekleyin.

QOSHE - Kızgınlıkları, küskünlükleri bırakıp BTP’de karar kılalım - Uğur Kepekçi
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kızgınlıkları, küskünlükleri bırakıp BTP’de karar kılalım

14 1
30.03.2024

31 Mart seçimlerine az bir zaman kaldı. Adaylar ve partiler son kozlarını oynamaya başladılar. İktidar ve muhalefet partileri birbirini karalamaktan proje dahi anlatamıyorlar. Aslında seçim atmosferine böyle girmek hem iktidarın hem de muhalefetin de işine geliyor. Çünkü 22 yıldır iktidar iktidarlığını, muhalefet muhalefetliğini yapmış olsaydı, çözülmedik sorun kalmazdı.

Anlaşılan odur ki iktidar da muhalefette oldukları yerden memnun görünüyorlar. Ve yine anlaşılan odur ki ne iktidarın ne muhalefetin çözüm odaklı çalışmaları yoktur.

Buna karşılık Türkiye'nin her yerinde seçime giren BTP'nin bütün adayları memleketin caddelerini, sokaklarını, köylerini, mezralarını, karış karış gezerek her yöre için titizlikle hazırlanan projelerini anlatmaktadırlar.

BTP adayları halkın büyük teveccühüne mazhar olmaktadır. Geçmişte Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu Kuvayi Milliye çalışmasının benzeri bir çalışma ortaya koymaktadırlar.

Saha çalışmalarında karşılaştığımız manzaraya baktığımız zaman çok sayıda vatandaşımız sandığa gitmemeye karar vermişler.

Dikkatimi çeken bir anımı anlatmak istiyorum. Daha önceden samimi dostluğum olan bir vatandaşa tercihini nasıl........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play