Geçtiğimiz senelerde küresel sermaye sahiplerinin kurdukları vahşi kapitalizmin mensuplarına "para deccalları" ifadesini kullanmıştık.

Deccal meselesine bir açıklık getirelim öncelikle. Bazı âlimler deccalliyetin bir vasıf olduğunu bu sebeple gerçek deccal gelinceye kadar bazı insanların deccalın görevini yerine getirmeye çalışacaklarını dile getirirler. Yani kıyamete kadar her dönemde Hakkın temsilcisin olduğu gibi batılın da temsilcisi olacağı muhakkaktır.

Ahir zamanda zuhur edecek olan deccal ve mehdi meselesine şüphesiz inananlardan olduğumuzu da açıkça beyan edelim. Bizim bu yazıda üzerinde duracağımız deccaliyet vasfıdır.

Evet, hadislerde beyan edilen deccalın en önemli vasfı "sureti haktan görünmek olacaktır." Yani deccal çıkıp da 'ben Müslüman değilim ya da ben deccalım' demeyecek. O ancak vasıflarıyla tanınacaktır.

Bu noktadan hareketle deccal vazifesi gören sureti haktan görünen deccallar her dönemde olacak ve farklı görevler icra edecektir.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ekonomi konusunda verdiği destansı mücadele sureti haktan görünerek insanlara kurulan para ve ekonomik tezgâhlarını bozarak deccalın bu devirdeki temsilcilerini deşifre etmiştir.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın meydana koyduğu bu önemli mücadelenin ikinci aşaması olan mükemmel derecede yetiştirdiği evladı Av. Hüseyin Baş'ta "siyaset deccallarının" oyununu bozmaktadır.

Belediye özelinde herkesin bildiği bir gerçek var ki adı, inancı, partisi ne olursa olsun adı konsa da konmasa da her işin rant üzerine kurulduğu, her işin rüşvet düzeniyle döndüğü bir tezgahın varlığı herkes tarafından bilinmektedir.

Aday edilmeyip de partisine karşı bayrak açan belediye başkanlarının vatan millet sevdalısı olduğunu sakın zannetmeyin. Mesele tamamen duygusal mesele(!) olup temelinde ranttan mahrum kalmanın sancısı vardır.

Bu sebeple halk arasında yaygınlaşan "çalıyor ama çalışıyor" sözü bu tezgâhı ifşa eder. Hatta bazı vatandaşlar daha ileri giderek "evet biliyoruz bu adamlar çalıyor ama yeniden gelecek daha aç olacak daha fazla soyacak çalacak. Bari eskileri tekrar seçelim de en azından bunlar daha toktur daha az çalarlar." Sözünü sahada vatandaştan çok duyduk.

"Oyları bölmeyin" diye feryat edenlerin tek korkusu, kurdukları rant tezgahını kaybetmek olduğunu sağır sultanlar bile duydu ve biliyor.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın "oylarını bölün hem de öyle hunharca bölün ki neye uğradıklarını şaşırsınlar" sözü bile siyaset deccallarının korkulu rüyası olmuştur.

Bugüne kadar senin oyunu çantada keklik görenler, aslında senin özgür iradene de ipotek koyan sahtekârlardı. Yıllardır "oyları bölmeyin" diye seni algı ile yönetmek isteyenler ister sağdan ister soldan ister dinci ister dinsiz herkesin ağzında sakız olmuş bu söylem hep büyük oy kitlelerine hükmedenler tarafından dile getirilmiştir.

Şimdi herkes elini vicdanına koysun ve sorsun hangisinden bir fayda gördük ki? Her iktidar olan kendi ekibini kurarak rantı o kesimler arasında paylaşmışlar sana bana da onların bu soygun düzenini devam ettirmesinde yardım ve yataklık ettirmişlerdir.

Şimdi bu şeytanca kurulmuş" siyaset deccallarının" oyununu hep birlikte bozmak için kazanınca herkesin kazanacağı temiz siyaseti ilke edenmiş Bağımız Türkiye Partisi (BTP) fedailerine yardım etmek zamanıdır. Böylece hem kendiniz için hem de gelecek nesillere önemli derecede yardım etmiş olacaksınız. Haydi sen de gel. Sen varsan her şey tamam.

QOSHE - Siyaset deccalları - Uğur Kepekçi
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyaset deccalları

10 11
26.03.2024

Geçtiğimiz senelerde küresel sermaye sahiplerinin kurdukları vahşi kapitalizmin mensuplarına "para deccalları" ifadesini kullanmıştık.

Deccal meselesine bir açıklık getirelim öncelikle. Bazı âlimler deccalliyetin bir vasıf olduğunu bu sebeple gerçek deccal gelinceye kadar bazı insanların deccalın görevini yerine getirmeye çalışacaklarını dile getirirler. Yani kıyamete kadar her dönemde Hakkın temsilcisin olduğu gibi batılın da temsilcisi olacağı muhakkaktır.

Ahir zamanda zuhur edecek olan deccal ve mehdi meselesine şüphesiz inananlardan olduğumuzu da açıkça beyan edelim. Bizim bu yazıda üzerinde duracağımız deccaliyet vasfıdır.

Evet, hadislerde beyan edilen deccalın en önemli vasfı "sureti haktan görünmek olacaktır." Yani deccal çıkıp da 'ben Müslüman değilim ya da ben deccalım' demeyecek. O ancak vasıflarıyla tanınacaktır.

Bu noktadan hareketle deccal vazifesi gören sureti haktan görünen deccallar her dönemde olacak ve farklı görevler icra edecektir.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ekonomi konusunda verdiği destansı mücadele sureti haktan görünerek insanlara kurulan para ve ekonomik tezgâhlarını bozarak deccalın bu........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play