Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün mahalli idarelerin personele yönelik sorularına ilişkin cevaplardan okuyucularımıza yol ve yön gösterecek nitelikte olanları paylaşmaya devam ediyoruz.

Hakkında yürütülmekte olan çeşitli yargılamalardan dolayı görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan personelin tedbir kararı devam etmesine rağmen emeklilik ile yıllık izin talebinde bulunması halinde ne yapılacağı, kesilen maaşın 1/3’lik kısmı ile sosyal denge tazminatının tarafına ödenmesini mümkün müdür?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun; “Görevden uzaklaştırma” başlıklı 137’nci maddesinde; “Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir.” hükmü, “Ceza kovuşturması sırasında görevden uzaklaştırma” başlıklı 140’ıncı maddesinde, “Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138’inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler.” hükmü yer almaktadır.

Yine bu kanunda Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların hak ve yükümlülüğü, tedbirin kaldırılması halinde yapılacak işlemler ile memurun göreve tekrar başlatılması zorunlu olan haller açıklanmıştır.

Diğer taraftan, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15’inci maddesinde, “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.

Ayrıca, Sayıştay 1. Dairesinin 18/12/2018 tarihli ve K.10730 nolu Kararında, “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların hak ve yükümlülüğü” başlıklı 141’inci maddesindeki; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. …” hükmü esas alınarak söz konusu tazminatın ödenmesi mümkün değildir. Çünkü sosyal denge tazminatının dayanağı 657 sayılı Kanun değil; 375 sayılı KHK ve 4688 sayılı Kanun ile bu KHK ve Kanuna istinaden düzenlenen “Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesi”dir.” denilmektedir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri incelendiğinde ilgili personelin; 1-Görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan, gözaltına alınan veya açığa alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi, göreve tekrar başlatılmaları halinde ise aylıklarının kesilmiş olan üçte biri ödenir.

2-Görevden uzakta geçirilen süre göreve dönüş sonrasında kanunda belirtilen şartların sağlanması halinde kademe ilerlemesinde veya derece yükselmesinde değerlendirilir.

3- Emeklilik şartlarının sağlaması durumunda Devlet memurlarına tanınan bir hak olarak emeklilik talebinde bulunulabilir.

4- Yıllık izin memura tanınan bir hak olup görevden uzaklaştırılan dönemde bu haktan yararlanılabilinir.

5-Sosyal denge tazminatının sosyal denge sözleşmesi ile belirlendiği, kapsama dahil personele her ay aylıkları ile birlikte ödendiğinden ilgili sendika arasında yapılan sosyal denge sözleşmesinde görevden uzaklaştırılan personele sosyal denge tazminatının ödenip ödenmeyeceği konusunda hüküm olması halinde bu hükmün uygulanması gerekir.

Belediyede zabıta memuru olarak çalışmakta olan personelden süt izni kullananlara maktu fazla çalışma ücreti ödenir mi?

5393 sayılı Belediye Kanununun “Zabıtanın görev ve yetkileri” başlıklı 51’inci maddesi, “... Zabıta hizmetleri kesintisiz olarak yürütülür. Zabıta personelinin çalışma süresi ve saatleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın, hizmetin aksatılmadan yürütülmesini sağlayacak şekilde düzenlenir. Belediye zabıta ve özel güvenlik hizmetlerinde fiilen çalışanlara, fazla mesai ücreti olarak yılı bütçe kanununda belirlenen üst sınırı aşmamak kaydıyla belediye meclisi kararı ile tespit edilen maktu tutar ödenir.” hükmünü içermektedir.

Diğer taraftan, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa ekli K Cetvelinin fazla çalışma ile ilgili III üncü Bölümünün “(B) Aylık Maktu Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı bölümünde, “1- Belediyeler ile bunlara bağlı müstakil bütçeli kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarda (iktisadi işletmeler hariç), görevlerinin niteliği gereği 657 sayılı Kanunda belirtilen çalışma süre ve saatlerine bağlı olmaksızın zabıta ve itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personele (destek hizmeti yürüten personel hariç), belediye meclisi kararı ile tespit edilen tutar, fazla çalışma ücreti olarak maktuen ödenir... 3- Yukarıdaki hükümlere göre ödenecek aylık maktu fazla çalışma ücretleri; a) Görevin yapılması sırasında veya görevden dolayı yaralanma ve sakatlanma hallerinde tedavi süresince, b) Bir yılda toplamı 30 günü geçmeyen hastalık izni sürelerinde, c) İtfaiye hizmetlerinde çalışan personel için görevin yapılması sırasında veya görevden dolayı hastalanma hallerinde tedavi süresince, ç) Yurt içinde yapılacak hizmet içi eğitime katılma ve geçici görevli olarak bulunma durumlarında, ödenmeye devam olunur. Diğer hallerde ise, fiilen çalışıldığı sürece ve bu süre ile orantılı olarak ödenir.” hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, Sayıştay Temyiz Kurulunun 12/9/2018 tarihli ve 43828 Dosya No.’lu Kararında, “Anılan mevzuat hükümleri uyarınca, aylık maktu fazla mesai ücreti yalnızca zabıta ve itfaiye kadrosunda bulunan ve zabıta ve itfaiye hizmetini fiilen yerine getiren personele ödenecektir. Yani zabıta personelinin maktu fazla mesai ücretini alabilmesi için iki şartı birlikte taşıması gerekmektedir; öncelikle kişinin kadrosunun zabıta kadrosu olması, bununla birlikte zabıta görevini fiilen icra etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla zabıta kadrosunda olup da fiilen bu görevi icra etmeyen personele maktu fazla mesai ücreti ödenmesi mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.” hükmü ile maktu mesai ücretinin hangi şart ve durumda ödeneceği belirtilmiştir.

Buna göre; 1- Zabıta memuru kadrosunda olan ilgili personelin süt izninde kullanmış olduğu 1,5 saatlik mazeret izni günlük 7,5 saatlik çalışma süresinin içinde sayılamaz. 2- 657 sayılı Kanunun ilgili hükmünde yer alan “Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz” hükmü ile Bütçe Kanununun K Cetvelinde yer alan düzenleme gereğince fiilen çalışılmayan sürelere ilişkin maktu mesai ücretinin ödenmesi mümkün değildir. 3- Belediye meclisince belirlenen aylık maktu fazla çalışma ücretinin, Belediyenin zabıta teşkilatının günlük/haftalık çalışma saat ve süreleri dikkate alınarak ilgili personelin süt izni dahil çalışmadığı sürelere karşılık gelen kısmının bu sürelerden düşürülerek kalan kısma denk gelen aylık maktu fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerekmektedir.

QOSHE - Kamu personeline yol ve yön gösteren soru ve cevaplar (5) - Ahmet Ünlü
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kamu personeline yol ve yön gösteren soru ve cevaplar (5)

20 1
04.12.2023

Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün mahalli idarelerin personele yönelik sorularına ilişkin cevaplardan okuyucularımıza yol ve yön gösterecek nitelikte olanları paylaşmaya devam ediyoruz.

Hakkında yürütülmekte olan çeşitli yargılamalardan dolayı görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan personelin tedbir kararı devam etmesine rağmen emeklilik ile yıllık izin talebinde bulunması halinde ne yapılacağı, kesilen maaşın 1/3’lik kısmı ile sosyal denge tazminatının tarafına ödenmesini mümkün müdür?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun; “Görevden uzaklaştırma” başlıklı 137’nci maddesinde; “Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir.” hükmü, “Ceza kovuşturması sırasında görevden uzaklaştırma” başlıklı 140’ıncı maddesinde, “Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138’inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler.” hükmü yer almaktadır.

Yine bu kanunda Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların hak ve yükümlülüğü, tedbirin kaldırılması halinde yapılacak işlemler ile memurun göreve tekrar başlatılması zorunlu olan haller açıklanmıştır.

Diğer taraftan, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15’inci maddesinde, “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.

Ayrıca, Sayıştay 1. Dairesinin 18/12/2018 tarihli ve K.10730 nolu Kararında, “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların hak ve yükümlülüğü” başlıklı 141’inci maddesindeki; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir.........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play