Kamu mühendislerinin sorunlarını köşemizde gündeme getirmiş ve seslerinin duyulmasını sağlamaya çalışmıştık. Kamu mühendislerinden bize gelen okuyucu e-postaları ve sosyal medya paylaşımları seslerinin yeterince duyulmadığı izlenimi oluşturmuştur. Elbette bize düşen onların seslerini duyurmalarına yardımcı olmaktır. Okuyucularımız, inanmadığım hiçbir konuda hatıra binaen yazı yazmadığımı bilirler. Bugünkü yazımızda kamu mühendislerinden gelen e-postalar çerçevesinde sorunlarını gündeme getirmeye çalışacağız.

Kamu mühendisleri mühendislik meslek kanununun uzun süredir Plan ve Bütçe Komisyonunda beklediğinden bahsederek bu kanunun bir an önce çıkarılmasını talep ediyorlar. Bu talebin haklı bir talep olduğunu düşünüyoruz.

Bu kanunla mesleki gelişimlerinin teşvik edilmesi ile bilgi ve tecrübenin ödüllendirilmesi talep ediliyor.

Bir okuyucumuz; “Kariyer meslek olan mühendislik, ülkemizde hiç bu kadar değersiz olmamıştı. Denk mesleklerin çok gerisinde kaldığımız gibi, vasıfsız işçilerden de geride kaldık. Kamu Mühendisinin en büyük sorunu; düz memur ile aynı kefeye konması ve kendisinin imzacı olarak görülmesidir.” ifadesini kullanmış. Mühendislerin böyle bir düşünceye kapılmaları üzerinde düşünülmesi gerekmektedir.

Ülkemizin gelişmesinde büyük rol oynayan, Türkiye’yi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına hazırlayan eserlerin yapımı, Kamu Mühendislerinin öncülüğünde ve sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir. Yapılan ve yapımı devam eden yüzlerce proje vardır. 2023 yılı fiyatlarıyla milyarlarca liralık eserlerin Ar-Ge süreçlerinde, projelendirme aşamasında, ihale süreçlerinde, yapım süreçlerinde (kontrollük ve kabul işlemleri), bakım ve işletme süreçlerinde Kamu Mühendisleri yer almaktadır.

Okuyucularımız toplu sözleşme masasında çok düşük iyileştirmeler verilerek büyük sendikaların sorunu çözmüş gibi davranmasını anlamadıklarını ifade ediyorlar.

Toplu sözleşmelerde kamu mühendislerine sağlanan küçük iyileştirmelerden ziyade köklü çözüme ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle bazı meslek mensuplarının maaşı ile bunların maaşları arasındaki makasın açılması ciddi bir rahatsızlık oluşturmaktadır.

Hayatımıza dokunan her kamusal faaliyette kamuda çalışan mühendislerin izlerini görüyoruz. Bina, yol, köprü, baraj, fabrika vb. nereye bakarsanız mühendislerin izlerini görürsünüz. Bazen eleştirir bazen de takdir edersiniz. Nereden bakılırsa bakılsın ekonomik gelişmişliğin seviyesinde mühendislerin üstlendiği fonksiyon yadsınamaz.

Okuyucumuz; “1- Göreve yeni başlayan mühendis ile yılların tecrübesi arasında derece kıdem hariç herhangi bir gelir farkı bulunmamasını 2- Mesleki gelişimi teşvik eden düzenlemelerin bulunmamasını (yüksek lisans-doktora) 3-Milyarlık proje sorumluluklarının karşılığı tazminatların olmamasını,” eleştirerek bu soruna çözüm üretilmesini talep ediyor.

Kamu personel sisteminin temel sorunlarından birisi de mesleki tecrübenin maaşa yeterince yansımamasıdır. Halbuki bazı meslekler için mesleki tecrübe ve kıdem kamu hizmetine ve kaliteye doğrudan yansımaktadır.

Kamu projelerinin her aşamasında görev yapan Kamu Mühendislerinin birinci derecedeki sorumluluklarına rağmen ne yazıktır ki elde ettikleri ortalama gelir 2023 verilerine göre sadece 32.188 TL’dir. (1/4 derecedeki 25 yıllık evli ve çocuksuz bir mühendis mayıs ayında 32.188 TL maaş almaktadır. Yeni başlayan mühendis ise 28 bin 213 TL maaş almaktadır) ve bu rakam yoksulluk sınırının oldukça altındadır.

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2023 Ekim ayı sonucuna göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 13.684 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 44.573,3 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 17.803,3 TL’ye yükselmiştir.

Kamuda çalışan tüm mühendislere aldıkları büyük sorumluluğun ve özverili çalışmaların karşılığı olarak “Teknik Sorumluluk Tazminatı” adı altında diğer meslek gruplarına yapıldığı gibi yeni bir ödeme kaleminin oluşturulması talep edilmektedir.

Kamu Mühendisleri tüm altyapı, üstyapı, kamu yapıları, otoyol, köprü, tünel, baraj, hastane, okul, demiryolu, tarım ve ormancılık, TOKİ, havaalanları, tersane ve atölyeler, tren projeleri, bilişim sistemleri, savunma sanayii ve enerji santralleri gibi tesislerin; Ar-Ge, teknik şartname ve projelendirme, ihale, yapım, kontrollük ve kabul işlemleri, işletme ve bakım aşamalarında aktif görev almaktadırlar.

Kamuda çalışan mühendislerin özlük haklarının yıllar içinde dengi olan birçok kamu görevlisinin çok gerisinde kaldığı görülmektedir. Son zamanlarda birçok kamu görevlisine çeşitli düzenlemelerle iyileştirmeler yapılmıştır. Ancak bu iyileştirmeler yapılırken kamudaki mühendislerin göz ardı edilmesi mühendislerin çalışma huzuru ve barışını bozmuştur.

Sonuç olarak; Mühendislik mesleğinin ileriye taşınması, mesleki gelişimin teşvik edilmesi, bilgi ve tecrübenin ödüllendirilmesi ve övünülecek projelerin katlanarak devam etmesi ile çalışma barışının sağlanabilmesi için Kamu Mühendisleri taleplerini dört başlık altında şu şekilde sırlamaktadırlar.

1- Kamuda çalışan tüm mühendisler için “Teknik Sorumluluk Tazminatı” adı altında diğer meslek gruplarına yapıldığı gibi yeni bir ödeme kaleminin oluşturulması; 2- Kamu Mühendisi gelirinin; yakın zamana kadar benzer gelire sahip olan ve kamuda mühendise denk kabul edilen mesleklerin gelir seviyesine çıkarılması, 3- “Mühendislik Meslek Kanunu” çıkartılarak mesleki gelişimin teşvik edilmesi, bilgi ve tecrübenin ödüllendirilmesi, 4- Tüm kazanımların emekliliğe de yansıtılması ve emekli mühendisler içinde ilave emeklilik ödeneği gibi bir düzenlemenin yapılması gerekmektedir.

QOSHE - Kamuda görev yapan mühendisler seslerinin duyulmadığından dertli - Ahmet Ünlü
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kamuda görev yapan mühendisler seslerinin duyulmadığından dertli

20 19
26.11.2023

Kamu mühendislerinin sorunlarını köşemizde gündeme getirmiş ve seslerinin duyulmasını sağlamaya çalışmıştık. Kamu mühendislerinden bize gelen okuyucu e-postaları ve sosyal medya paylaşımları seslerinin yeterince duyulmadığı izlenimi oluşturmuştur. Elbette bize düşen onların seslerini duyurmalarına yardımcı olmaktır. Okuyucularımız, inanmadığım hiçbir konuda hatıra binaen yazı yazmadığımı bilirler. Bugünkü yazımızda kamu mühendislerinden gelen e-postalar çerçevesinde sorunlarını gündeme getirmeye çalışacağız.

Kamu mühendisleri mühendislik meslek kanununun uzun süredir Plan ve Bütçe Komisyonunda beklediğinden bahsederek bu kanunun bir an önce çıkarılmasını talep ediyorlar. Bu talebin haklı bir talep olduğunu düşünüyoruz.

Bu kanunla mesleki gelişimlerinin teşvik edilmesi ile bilgi ve tecrübenin ödüllendirilmesi talep ediliyor.

Bir okuyucumuz; “Kariyer meslek olan mühendislik, ülkemizde hiç bu kadar değersiz olmamıştı. Denk mesleklerin çok gerisinde kaldığımız gibi, vasıfsız işçilerden de geride kaldık. Kamu Mühendisinin en büyük sorunu; düz memur ile aynı kefeye konması ve kendisinin imzacı olarak görülmesidir.” ifadesini kullanmış. Mühendislerin böyle bir düşünceye kapılmaları üzerinde düşünülmesi gerekmektedir.

Ülkemizin gelişmesinde büyük rol oynayan, Türkiye’yi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına hazırlayan eserlerin yapımı, Kamu Mühendislerinin öncülüğünde ve sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir. Yapılan ve yapımı devam eden yüzlerce proje vardır. 2023 yılı fiyatlarıyla milyarlarca liralık eserlerin Ar-Ge süreçlerinde, projelendirme aşamasında, ihale süreçlerinde, yapım süreçlerinde (kontrollük ve kabul işlemleri), bakım ve işletme süreçlerinde Kamu Mühendisleri yer almaktadır.

Okuyucularımız toplu sözleşme masasında çok düşük iyileştirmeler verilerek büyük sendikaların sorunu çözmüş gibi davranmasını anlamadıklarını ifade ediyorlar.

Toplu sözleşmelerde kamu mühendislerine sağlanan küçük........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play