Daha önce Tasarruf Tedbirleri’ne ilişkin 2021/14 No.’lu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde yer alan torba kadro atamalarına ilişkin getirilen tedbirlerdeki muğlak hususları ve ortaya çıkan mağduriyetleri açıklamıştık. Gelinen noktada idari yargıda personel lehine kararlar çıkmaya başladı. Tekrar bu konuyu gündeme getirerek Danıştay’ın konuya yaklaşımını açıklamaya çalışacağız.

Derece yükselmesinin istisnası olarak bilinen torba kadro uygulaması, 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesinde ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Normal şartlar altında hiç kamu hizmeti yokken veya 10 yıllık bir sürede bir memurun 1. dereceli kadrolara atanması mümkün değilken 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesine göre belirli şartları haiz personel 1. dereceli kadrolara atanabilmektedir.

Bu maddeye göre Eğitim ve Öğretim Hizmetleri ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4’üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilmektedir. Yine bu maddede hangi hizmetlerin torba kadroda dikkate alınacağı ve atanmak için gerekli olan şartlara yer verilmiştir.

Yeni yapılan değişiklikle de Cumhurbaşkanı onayıyla yapılan atamalarda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde öngörülen hizmet süresi şartlarının aranacağına yer verilmiştir. Ayrıca, bazı kadrolara atanmada önemli avantajlar getirilmiştir. Bu konuda önceki yazılarımızda daha geniş açıklamalara yer verilmişti.

Her memurun torba kadro uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağı hususu, 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; “Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4’üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir” hükmü gereğince, Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı kadrolarında bulunan memurlar hakkında torba kadro uygulaması yapılamaz.

Örnek vermek gerekirse, bu madde kapsamında olan öğretmenler, doktorlar ve hemşireler hakkında torba kadro uygulaması yapılamaz.

Memurların kadro dereceleri 5. dereceden daha yukarı yükselememesine rağmen VHKİ kadrolarında bulunan memurların kadro dereceleri 3. dereceye kadar yükselebilmektedir. Bu nedenle memur unvanlı personel hakkında torba kadro uygulaması yapılamazken VHKİ ve Bilgisayar İşletmeni gibi kadrolarda bulunan personele torba kadro uygulaması yapılabilmektedir. Hal böyle iken birçok kamu kurumu maalesef VHKİ kadrosunda yer alan personele torba kadro uygulaması yapmamaktadır.(Genelge öncesinde)

Kapatılan Devlet Personel Başkanlığı torba kadro uygulamasında daha sıkı kurallar uygulanmasını arzu ederek VHKİ vb. kadrolarda bulunanlara torba kadro uygulamasına uygun görüş vermemiştir. Verilen görüşün 657 sayılı Kanun’a uygun olmadığını ifade etmek isteriz. Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (E. No:2023/36, K. No: 2023/44) da bizim görüşümüz çerçevesinde karar vermiştir.

Tasarruf Tedbirleri’ne ilişkin 2021/14 No.’lu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde torba kadro uygulamasına ilişkin olarak; “14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 68’inci maddesinin (B) bendine göre yapılacak atamalar sadece yönetici kadroları (şef dahil) ile sınırlı tutulacak, yönetici kadroları dışındaki kadrolara anılan bent çerçevesinde atama yapılmayacaktır.” ifadelerine yer verilmiştir.

Buna göre, torba kadro atamaları şefler dahil olmak üzere sadece yönetici kadrolarına yapılacak, yönetici kadroları dışındaki kadrolara atama yapılmayacaktır. Yapılan düzenlemenin uygulamada sıkıntılara yol açtığı görülmektedir.

Genelgeye göre şefler yönetici kadrosunda kabul edilerek torba kadro uygulamasından yararlandırılırken kariyer uzmanların ve müfettişlerin durumunun ne olacağı tartışmalı hale getirilmiştir.

Bu konuda idari yargı mercileri müfettişin açtığı davada iptal kararı vermiştir. Kararda yer verilen; “….davacının I. dereceli kadroya atanma talebinin yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte iken normlar hiyerarşisinde daha alt sırada bulunan Genelge uyarınca reddedildiği görülmüştür…” ifadesi dikkate alındığında normlar hiyerarşisine aykırı Genelge çıkarılmasının doğru olmadığı görülecektir.

Daha önce de ifade ettiğimiz üzere 657 sayılı Kanun’un 36/A-11'inci maddesinde yer alan kariyer uzmanlar yönetim hiyerarşisi içerisinde şeflerden daha üstte yer almaktadır. Aynı durum kariyer uzmanlar arasında yer almayan uzmanlar için de geçerlidir. Hatta birçok kurumun görevde yükselme yönetmeliklerinde şefle uzmanın hiyerarşik durumu açıkça görülmektedir. Dolayısıyla genelgede yer almadığı için kariyer uzmanların ve müfettişlerin torba kadro uygulaması dışında tutulması doğru olmayacaktır. Nitekim idari yargıda müfettişler açtığı davayı kazanmıştır.

Bu nedenle en azından kariyer meslekler açısından genelgede yer alan düzenlemenin gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun (E. No:2023/36, K. No: 2023/44) vermiş olduğu karara göre idarenin torba kadro uygulamasındaki takdir yetkisi tartışmasız olup, yargı yoluyla zorlanamayacağı belirtilmiştir.

Kararda aynen; “….Öte yandan, 2021/14 sayılı Genelge ile idarenin derece yükseltilmesi hususunda sahip olduğu takdir yetkisinin sadece yönetici kadrolarıyla sınırlı olarak kullanılması yönünde bir kısıtlama getirilmiş ise de, anılan Genelge yürürlükte olmasa dahi, idarelerin derece yükseltilmesi hususunda ilgililerin taleplerini yerine getirip getirmeme hususunda takdir hak ve yetkisinin bulunduğu tartışmasızdır. Bu durumda, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek, ilgililerin 657 sayılı Kanun'un 68/B maddesi kapsamında üst dereceli kadroya atanması konusunda idarenin takdir hakkı bulunduğundan, anılan maddede belirtilen şartları taşıyan ilgililerin, salt bu şartları taşımalarının kazanılmış hak ve aylık derecelerinin üzerindeki derecelere atanmalarını gerektirmeyeceği, derece yükseltilmesinde idarelerin takdir yetkisinin bulunduğu ve bu kapsamdaki taleplerinin kabulü noktasında idarelerin yargı kararıyla zorlanamayacağı sonucuna varılmıştır.” ifadesine yer verilerek son nokta konulmuştur.

Ancak takdir yetkisinin de sınırsız olmayıp aynı durumda olanlar için eşit uygulanması gerektiğini belirtmemiz gerekiyor.

Sonuç olarak torba kadro atamasına sınırlama getiren Genelgenin yeniden gözden geçirilmesinin zamanı geldiğini düşünüyoruz. Nitekim genelgenin çıkmasının üzerinden iki Hazine ve Maliye Bakanı değişti.

QOSHE - Torba kadro atamalarında yaşanan mağduriyete son verilmelidir - Ahmet Ünlü
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Torba kadro atamalarında yaşanan mağduriyete son verilmelidir

31 29
31.03.2024

Daha önce Tasarruf Tedbirleri’ne ilişkin 2021/14 No.’lu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde yer alan torba kadro atamalarına ilişkin getirilen tedbirlerdeki muğlak hususları ve ortaya çıkan mağduriyetleri açıklamıştık. Gelinen noktada idari yargıda personel lehine kararlar çıkmaya başladı. Tekrar bu konuyu gündeme getirerek Danıştay’ın konuya yaklaşımını açıklamaya çalışacağız.

Derece yükselmesinin istisnası olarak bilinen torba kadro uygulaması, 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesinde ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Normal şartlar altında hiç kamu hizmeti yokken veya 10 yıllık bir sürede bir memurun 1. dereceli kadrolara atanması mümkün değilken 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesine göre belirli şartları haiz personel 1. dereceli kadrolara atanabilmektedir.

Bu maddeye göre Eğitim ve Öğretim Hizmetleri ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4’üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilmektedir. Yine bu maddede hangi hizmetlerin torba kadroda dikkate alınacağı ve atanmak için gerekli olan şartlara yer verilmiştir.

Yeni yapılan değişiklikle de Cumhurbaşkanı onayıyla yapılan atamalarda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde öngörülen hizmet süresi şartlarının aranacağına yer verilmiştir. Ayrıca, bazı kadrolara atanmada önemli avantajlar getirilmiştir. Bu konuda önceki yazılarımızda daha geniş açıklamalara yer verilmişti.

Her memurun torba kadro uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağı hususu, 657 sayılı Kanun’un 68/B maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; “Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4’üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir” hükmü gereğince, Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı kadrolarında bulunan memurlar hakkında torba kadro uygulaması yapılamaz.

Örnek vermek gerekirse, bu madde kapsamında olan öğretmenler, doktorlar ve hemşireler........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play