Bugünkü yazımızda da okuyucularımızdan gelen yorumlar özelinde sorunları gündeme getirmeye çalışacağız.

Bir okuyucumuz yaptığı yorumda; “Yeni emekli kamu mühendisi olarak çok üzgünüm. Söylenecek çok söz var ama adalet üzere sistemin yeniden kurulması gerekiyor diyeyim sadece. Eğitim, emek, çalışma yılı, tecrübe… hiçbir şeyin öneminin kalmadığını daha doğrusu bırakılmadığını görmek çok çok üzücü…” ifadesini kullanmış.

Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz üzere amiri olduğu işçiden daha az ücret alan bir mühendisin içerisinde bulunduğu psikolojiyi tahmin etmek zor olmasa gerektir. Bir de emekli olunca elde edilen maaşın daha önceki emsallerine göre düşük kalması ister istemez can sıkıntısı oluşturuyor.

Mühendislerin ek göstergesi 3600’den 4200’e çıkarılmıştı. Ancak bu artışın emekli maaşına etkisi çok düşük olmuştur. Örnekle açıklamak gerekirse ¼ derece ve kademedeki 25 yıl hizmeti olan bir mühendisin emekli aylığı 22.105,69 TL’den 22.484,35 TL’ye çıkarken aynı durumdaki öğretmenin emekli aylığı 18.129,72 TL’den 22.105,69 TL’ye yükselmiştir.

Her iki unvandaki emekli maaşındaki artışı kıyasladığınızda ortaya çıkan adaletsizliği izaha gerek yoktur diye düşünüyoruz. Çünkü rakamlar bunu adeta haykırıyor. Aynı durum emekli ikramiyesinde de ortaya çıkmıştır. İster istemez ortaya çıkan bu adaletsizliğin giderilmesi yönündeki talepler yükselmeye başlamıştır.

Bu nedenle yeni emekli olan mühendis arkadaşımızın haklı üzüntüsünü paylaşmak istedim. Ümidimiz biran önce ortaya çıkan bu garabetin düzeltilmesidir.

Bir okuyucumuz yaptığı yorumda; “3600’den 4200 ek göstergeye yükseltilen Mühendislerin hiç kazanımı olmadı 3600=4200 oldu. Maalesef mühendisler mağdur. Torba yasa Meclise geliyor. Sonuç: ama fakat lakin ama, ancak olmaması için mühendis kökenli bakan ve vekillerinin desteği şart.” ifadesini kullanmış.

Bazı okuyucularımız mühendisleri niçin bu kadar gündeme getirdiğimi sorgulayabilirler. Şuan itibarıyla 3600 ek göstergenin ortaya çıkardığı en büyük mağdur kitlesinin mühendisler ve eşiti unvanlarda olan personel olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Şayet birilerinin ek göstergesi 3600 yapılarak bir düzeltme yapılıyorsa ek göstergesi daha önce 3600 olanlara da aynı oranda iyileştirme yapılması gerekirdi. Ancak böyle bir şey olmadı.

Bir okuyucumuz yaptığı yorumda; “Sn@ahmetunluysafak polis imam öğretmen hemşireye bekçiye 3600 verilirken neredeydiniz? Biz de 1.dereceye gelmiş memurlar bu ülkenin vatandaşıyız” ifadesini kullanmış.

Okuyucumuzun 3600 ek göstergenin ilk telaffuz edildiğinde çok ağır bir yazı kaleme aldığımı bilmiyor diye düşünüyorum. Bu yazımızda konuyu bütün boyutlarıyla ele alarak sistemde oluşturacağı sıkıntıları belirtmiştim. Gelinen noktada öngördüğümüz bütün sıkıntılar ortaya çıktı. Bir kısım memnun edilirken büyük bir kesim rahatsız oldu.

Rahatsız olanlar arasında 1 inci dereceye gelen memurlar yer almaktadır. Nitekim bunların ek göstergesi 2200’den 2800’e çıktı. Ancak mali olarak yansıması çok düşük oldu. Hele hele emeklilikteki yansıması daha da düşük kaldı.

Benim yazımda yer verdiğim husus dikkatlice incelenirse birinci dereceye yükselen memurlar için 3600 ek gösterge düzenlemesinin hayata geçirildiğinde 3600 ek göstergenin anlamının kalmayacağı yönündedir. 3600 ek gösterge düzenlemesi sonrasında tepkiler haklı mı denilecek olursanız elbette haklılar diyebiliriz. Ancak her memur 3600 ek göstergede eşitlenince de daha önce ek göstergesi 3600’e yükseltilenler ile diğerleri ister istemez rahatsızlık duyacaklardır.

Derdimiz gerçekleri ve ortaya çıkacak vahim durumu ortaya koymaktır. Yoksa memurlara yapılan her türlü iyileştirmeden mutluluk duyacağımızın bilinmesini isterim. Bu durum acı gerçekleri söylememize de engel olmamalıdır.

5434 sayılı Kanun’a eklenen 85’inci madde ile 3600 ek göstergeden yararlanamayan bir kısım emekli personele her ay ilave olarak 1.200 TL ödenecektir. Bu ödeme maktu olup maaş artışları ile artmamaktadır. Nitekim daha önce de 100 TL olarak ödeme yapılmaktaydı.

Buna göre Millî İstihbarat Hizmetleri ve Emniyet Hizmetleri Sınıfına dâhil kadrolar ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na mensup subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun geçici 32’nci maddesi uyarınca araştırmacı unvanlı kadrolara atananlar ile çarşı ve mahalle bekçisi kadro unvanı esas alınarak emekli/yaşlılık aylığı veya malullük aylığı ödenenlerden aylık bağlanmasına esas ek göstergeleri 3600 gösterge rakamının altında olup aylıkları ile birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olanlara, her ay aylıkları ile birlikte 1.200 TL tutarında ilave ödeme yapılacaktır. Bu kapsamında ilave ödemeden yararlananlar ek 81’inci madde hükümlerine göre ayrıca yapılan 100 TL tutarındaki ilave ek ödemeden yararlanamayacaklar.

Bu kanun hükümlerine göre emekli aylığı bağlanmasından sonra sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle çalışanlar dahil herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışanlara bu ödeme yapılmaz. Bu ödemeden yararlanma şartlarını kaybedenler en geç bir ay içinde durumu Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmekle yükümlüdür. Bu durumun ortaya çıktığı tarihi takip eden aybaşından itibaren ödemeye son verilir. Zamanında bildirimde bulunmayanlara yapılan ödemeler kanunî faizi ile birlikte geri alınacaktır.

Bu düzenleme ile 3600 ek göstergeden yararlanamayan güvenlik personeli emeklilerine 1.200 TL ilave ödeme yapılırken 3600 ek göstergeden yararlanamayan eğitim, sağlık ve din hizmetlerinde çalışanlar için böyle bir düzenleme yapılmamıştır.

İşte bu tür düzenlemeler, uzun vadede sorun oluşturabilmektedir. Hem personeller arasında ayrımcılık oluşturmakta hem de sabit ödeme bir süre sonra enflasyon nedeniyle anlamsız hale gelebilmektedir. Nitekim 5434 sayılı Kanun›un ek 81'inci maddesi gereğince güvenlik personelinden emekli olanlara her ay ödenen 100 TL tutarındaki ödeme anlamsız hale gelmiştir. Çünkü yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hiçbir artış yapılmamıştır. Benzer durum 1.200 TL tutarındaki ödeme için de yaşanmaya başlamıştır.

Nitekim bazı emekliler maaşlarına yapılan artışın % 49,25 oranında yapılmadığı algısına kapılmışlardır. Emekli maaşı içerisindeki 1200 TL tutarındaki sabit ödemede artış olmayınca ilk şaşkınlık yaşanmıştır. Bakalım zaman içerisinde başka hangi şaşkınlıklar yaşanacak?

QOSHE - Yeni emekli kamu mühendisleri çok üzgün - Ahmet Ünlü
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni emekli kamu mühendisleri çok üzgün

35 21
12.02.2024

Bugünkü yazımızda da okuyucularımızdan gelen yorumlar özelinde sorunları gündeme getirmeye çalışacağız.

Bir okuyucumuz yaptığı yorumda; “Yeni emekli kamu mühendisi olarak çok üzgünüm. Söylenecek çok söz var ama adalet üzere sistemin yeniden kurulması gerekiyor diyeyim sadece. Eğitim, emek, çalışma yılı, tecrübe… hiçbir şeyin öneminin kalmadığını daha doğrusu bırakılmadığını görmek çok çok üzücü…” ifadesini kullanmış.

Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz üzere amiri olduğu işçiden daha az ücret alan bir mühendisin içerisinde bulunduğu psikolojiyi tahmin etmek zor olmasa gerektir. Bir de emekli olunca elde edilen maaşın daha önceki emsallerine göre düşük kalması ister istemez can sıkıntısı oluşturuyor.

Mühendislerin ek göstergesi 3600’den 4200’e çıkarılmıştı. Ancak bu artışın emekli maaşına etkisi çok düşük olmuştur. Örnekle açıklamak gerekirse ¼ derece ve kademedeki 25 yıl hizmeti olan bir mühendisin emekli aylığı 22.105,69 TL’den 22.484,35 TL’ye çıkarken aynı durumdaki öğretmenin emekli aylığı 18.129,72 TL’den 22.105,69 TL’ye yükselmiştir.

Her iki unvandaki emekli maaşındaki artışı kıyasladığınızda ortaya çıkan adaletsizliği izaha gerek yoktur diye düşünüyoruz. Çünkü rakamlar bunu adeta haykırıyor. Aynı durum emekli ikramiyesinde de ortaya çıkmıştır. İster istemez ortaya çıkan bu adaletsizliğin giderilmesi yönündeki talepler yükselmeye başlamıştır.

Bu nedenle yeni emekli olan mühendis arkadaşımızın haklı üzüntüsünü paylaşmak istedim. Ümidimiz biran önce ortaya çıkan bu garabetin düzeltilmesidir.

Bir okuyucumuz yaptığı yorumda; “3600’den 4200 ek göstergeye yükseltilen Mühendislerin hiç kazanımı olmadı 3600=4200 oldu. Maalesef mühendisler mağdur. Torba yasa Meclise geliyor. Sonuç: ama fakat lakin ama, ancak olmaması için mühendis kökenli bakan ve vekillerinin desteği şart.” ifadesini kullanmış.

Bazı okuyucularımız mühendisleri niçin bu kadar gündeme getirdiğimi sorgulayabilirler. Şuan itibarıyla 3600 ek göstergenin ortaya çıkardığı en büyük mağdur kitlesinin mühendisler ve eşiti unvanlarda olan personel olduğunu belirtmemiz gerekiyor.........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play