Siz bakmayın Halil Umut Meler’in yediği yumrukla mağdur görüntüsüne.

O yumruk, Türk futboluna değil ama hakemlerin çokça işine geldi.

Önce Arda Kardeşler sazı eline aldı, ardından Mete Kalkavan gider yaptı ve büyük ağabey Cüneyt Çakır sınır ötesinden hakemleri özerkleştiren son noktayı koydu.

İzmir’in yapısı güçlenirken hakemler derebeyleri gibi özerkliğini ilan etti.

Kılıcı eline alan hatır gönül dinlemeden yoluna devam ediyor.

Trabzonspor’un Rizespor maçından önce gözlemcinin gözüne sokulurcasına sahanın belirlenen zamandan daha fazla ıslatılmasında, son hafta taca çıkan topun gol olması ve destek eline çarpan topun penaltı olması tamamen güç göstergesinin en önemli argümanı olarak kayıtlara geçti.

Yıllar öncesinin güzel bir reklam spotu vardı; “Aslında yok birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız.”

Gerçi günümüzde öyle bir banka da kalmadı fakat, giden hakemlerle gelen hakemlere baktığımızda bu reklam spotu gelir aklıma.

Bir yumruğun hakemlerin gövde gösterisine dönüştüğü günümüzde kulağı üzerine yatmaya devam eden Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) sağlıklı iş yaptığı tek kurulu tahsilatçı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK).

Hakem hegemonyası sadece sahalarda mı?

Tabii ki hayır.

Hemen hemen her ekranda boy gösteren hakem eskilerinin desteğiyle tam bir derebeyliğine dönüşen hakem camiasının tek derdi kendi hataları sonucu ilk iki sırada kopma yaşanmaması.

Ligin gerisi mi?

İnanın umurlarında bile değil.

Yakalamışlar; Yorgun, yılgın ve kırgın Trabzonspor ile Beşiktaş’ı bu iki takım üzerinden güç gösterisine devam ediyorlar.

Klasman düşen hakemlerle, yükselen hakemleri bile Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri (FFHGD) merkezli, İzmir destekli bu yapının belirlediği hakemler geçtik maçları manipüle etmesini, Türk futboluna ayar çekiyor.

Net ve iddialı bir şekilde belirtmek isterim ki, Türk futboluna bıraktık en büyük zarar vermelerini en büyük ihaneti yapan bu derebeyleri.

Yayın ihalesi ile parayı hedefleyen Türkiye Futbol Federasyonu teklif için evrak teslim süresini bir hafta daha ertelemiş.

Niye biliyor musunuz?

İlgi yok da ondan, para yok da ondan, Türk futbolunun itibarı yok da ondan.

Avrupa’nın üç önemli organizasyonunu 3 yıllığına alan TRT gibi bir kurumu olan ülkenin, kendi futbolunu yayınlayacak kurum bulamaması kadar acı bir tablo olabilir mi?

Siz yine de bir düdüğün peşine takılıp gidin.

Bakın o bir düdük Türk futbolunu nerelere getiriyor. Kime anlatıyorum ki?

Beyler kulakları üzerine yatmaya devam etsinler.

Maalesef ülkede TFF’nin, bıraktık etkisini, yetkisi bile kalmadıktan sonra.

QOSHE - Derebeyleri iş başında - Ali Kemal Yazıcı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Derebeyleri iş başında

24 1
31.01.2024

Siz bakmayın Halil Umut Meler’in yediği yumrukla mağdur görüntüsüne.

O yumruk, Türk futboluna değil ama hakemlerin çokça işine geldi.

Önce Arda Kardeşler sazı eline aldı, ardından Mete Kalkavan gider yaptı ve büyük ağabey Cüneyt Çakır sınır ötesinden hakemleri özerkleştiren son noktayı koydu.

İzmir’in yapısı güçlenirken hakemler derebeyleri gibi özerkliğini ilan etti.

Kılıcı eline alan hatır gönül dinlemeden yoluna devam ediyor.

Trabzonspor’un Rizespor maçından önce gözlemcinin gözüne sokulurcasına sahanın belirlenen zamandan daha fazla ıslatılmasında, son hafta taca çıkan topun gol olması ve destek eline çarpan topun penaltı olması tamamen güç göstergesinin en önemli argümanı olarak kayıtlara geçti.

Yıllar öncesinin güzel bir reklam spotu vardı; “Aslında yok birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız.”

Gerçi günümüzde öyle........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play