Ben demiştim, ben yazmıştım gibi bir alışkanlığım hiç olmadı. Olmayacak da…
Her şeyin öncesinde yapılan ve yapılandırılan olayları, gelişmeleri, hayata dair yaşananları bu zamana kadar bir kalemde olmasa da bir kelamda anlatmaya çalıştık.
Futbolun evrenselliğinden yola çıkarak bir dizi olumsuzlukları topluma sunarken hiç imtina etmeden Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile futbolun paydaşları arasındaki kısır döngüyü yok sayarak toplam üye sayısının üçte biri oranında katılımla güven tazelediğini belirten Sayın Mehmet Büyükekşi ve avanesi havanda su döverken, kulağının üzerine yatmaya devam ediyor.
Neymiş efendim. Bir kulüp başkanı sahaya girmiş, hakemi yumruklamış…
Sonrasında konu kamuya intikal etmiş ve tutuklanmış.
Yetmedi o kulübün teknik adamı samimi olduğundan yola çıkarak savunmaya geçmiş…
Peki, o yumruğa kadar olan gelişmeler için kim ne diyecek?
Hiç kimse, hiçbir şey diyemeyecek…
Neden mi?
Başta da belirttiğim gibi mevcut delegenin üçte biri kadar oyla seçilen ve hiçbir zaman güvenoyu alamayacak olan TFF yönetim kurulu için günlerdir yapılan yorumlar ve aşağılamalar futbolu dizayn etmek için hazırda bekleyenlerin ekmeğine yağ sürmekten öte gitmeyecek.
Bir yumrukla işin çehresi değişen Türk futbolunda yeniçeri isyanı gibi hak sahibi olmaya çalışan hakemlerin yüzsüzlüğü, dayatmaları ve tehditleriyle öylesine ayyuka çıktı ki, Trabzonspor’un Fenerbahçe’yi mağlup ettiği maçta skandala imza atan, iki kulübün isyanına rağmen sonrasında VAR hakemi olarak atanan, yetmedi, dün akşam oynanan Başakşehir-Sivasspor maçını yöneten Mete Kalkavan ile güç gösterisine gidiliyor. Yetmedi, aynı maçın hakemi olup taraftardan korktuğu için kart gösteremediğini açıklayan Zorbay Küçük’ün bugünkü Kayserispor-Fenerbahçe maçına atanması altını çizerek yazabilirim ki kasıttır.
Kimse kendisini kandırmasın. Bu kasıtlı komedinin senaryosunu yazan TFF ve kurulları aynı zamanda sahneye de koyuyor.
Gürcistan Hakem Kurulu adına açıklama yapan Cüneyt Çakır’ın varlığını hissettirme içgüdüsü ile hareket etmesi de Türk hakemlerinin yeniçeri isyanını anımsatan hamlesine destek içeriyordu.
Samimiyetten uzak, hoşgörüden ırak, bilgi ve birikimi hak getiren bir yapıdan sağlıklı bir organizasyon yapmasını beklemek hayalcilikten öteye gitmez.
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın zirve içinde olduğu, Beşiktaş’ın sorunları nedeniyle içine dönük yapısı içinde güçlü görünen Trabzonspor üzerinden güç gösterisi yapmaya çalışan Büyükekşi ve avanesi hakemlerin dümen suyuna girerek futbolu kurtarmaya çalışıyor.
Yok, öyle değil. Trabzonspor, kimsenin dümen suyuna girmeyeceği gibi futbolun kurtuluşu için argüman olmaz. Olmayacaktır da…
Dün Cüneyt, Fırat, bugün Mete, Zorbay veya Meler…
Vur birini al berikine ama o kadar uzun boylu değil…
Sorunu oluşturanlarla o sorunu çözmeniz mümkün olmadığı gibi inatla da bir yere varılmayacağı örnekleriyle sabittir.
Sorun çıkaranla sorun çözemezsin
31
1
20.12.2023
Ben demiştim, ben yazmıştım gibi bir alışkanlığım hiç olmadı. Olmayacak da…
Her şeyin öncesinde yapılan ve yapılandırılan olayları, gelişmeleri, hayata dair yaşananları bu zamana kadar bir kalemde olmasa da bir kelamda anlatmaya çalıştık.
Futbolun evrenselliğinden yola çıkarak bir dizi olumsuzlukları topluma sunarken hiç imtina etmeden Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile futbolun paydaşları arasındaki kısır döngüyü yok sayarak toplam üye sayısının üçte biri oranında katılımla güven tazelediğini belirten Sayın Mehmet Büyükekşi ve avanesi havanda su döverken, kulağının üzerine yatmaya devam ediyor.
Neymiş efendim. Bir kulüp başkanı sahaya girmiş, hakemi yumruklamış…
Sonrasında konu kamuya intikal etmiş ve tutuklanmış.
Yetmedi o kulübün teknik adamı samimi olduğundan yola çıkarak savunmaya geçmiş…
Peki, o yumruğa kadar olan gelişmeler için kim ne diyecek?
Hiç kimse, hiçbir şey diyemeyecek…
Neden mi?
Başta da belirttiğim........
© Yeni Şafak
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Nikkei Editorial
Ali Fathollah-Nejad
