ABD’de pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan yargılanırken hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein davasında açılan dosyalar, kirli ilişkiler ağını gözler önüne serdi. 150 milyar dolarlık istismar endüstrisi kuran MOSSAD ajanı Epstein’ın, ABD başkanlarının da aralarında bulunduğu ünlü kişilerin görüntülerini çekip şantaj yaptığı belirlendi.

Yıllardır terör devleti İsrail ve Batılı ülkelerin desteği ile faaliyet yürüten uluslararası karanlık ağlar bir bir ifşa oluyor. Çok sayıda siyaset, medya, sanat ve iş dünyasından ismin de karıştığı Epstein MOSSAD merkezli şantaj şebekesinin özellikle çocuklar üzerinden sergilenen sapık ilişki ağını gün yüzüne çıkardı. New York Polis Teşkilatı eski Toplum Koordinatörü Erhan Yıldırım, suçun küresel nitelik arz ettiğini ve MOSSAD merkezli ağın özellikle savaş, deprem ve fakirliği kullanarak her yıl binlerce çocuğu kaçırıp kirli emellerine alet ettiğini söyledi.

BM verilerine göre son 10 yıllık dönemde çocuk kaçırma oranının en yüksek olduğu ülkeler Suriye, Irak, Somali, Kongo, Burkina Faso ve Çad olarak sıralanıyor. Suriye merkezli İnsan Hakları Ağı, savaş sebebiyle Suriye içerisinde kaçırılan binlerce çocuk olduğu bilgisini paylaştı. Kurum yöneticilerinden Abdullah Bessam “Biz kurum olarak kız- erkek karışık 3.105 çocuğun kaçırıldığını tespit edebildik. Bu sayı sadece bizim tüm kaydedebildiğimiz. Hiçbir kayıt alınamayan binlerce çocuktan hiçbir iz kalmadı. Özellikle Batı ülkelerine göçen ailelerin birçoğu çocuğunu kaybetti” dedi. Başta Almanya olmak üzere Avrupa, Avustralya ve ABD’de kaybolan Suriyeli çocuk sayısının 40 bini aştığı belirlendi. Irak makamları ise son 10 yılda kaçırılan çocuk sayısının 35 binden fazla olduğunu belirtiyor. Gazetemize bilgi veren Filistinli yetkililer sadece 7 Ekim’den bu yana kaybolan, hiçbir izine ulaşılamayan çocuk sayısının 2 bini aştığını ifade etti. Uluslararası araştırmalar, kaçırılan çocuklardan yalnızca 4’te birinin evlatlık edinmek isteyen ailelere verildiğini geri kalanların pedofili sapkınlığı, organ ticareti ve gençlik iksiri olarak görülen kanları için istismar edildiğini rapor ediyor.

Gazze katliamına batılı ülkelerin verdiği desteğe vurgu yapan New York Polis Teşkilatı eski Toplum Koordinatörü Erhan Yıldırım “Bunlar daha kirli ağın en küçük parçası. MOSSAD yıllardır bu ve benzeri sapkınlıklar üzerinden olağanüstü bir şantaj aparatı kurdu. Dünya siyasetine yön veren birçok kişi bu tuzağa düştü. Son Gazze faciasına karşı Batı’da oluşan Siyonist destekçisi tutum şantajın açık bir göstergesi. Birçok Batılı yönetici ya da kritik mevki işgal eden şahıs bu suç dosyalarında yer alıyor. Şu ana dek 900 sayfalık bir rapor hazırlandı. Epstein’de işlenen suçlara karışan 3 bin kişinin görüntü ve bilgi dosyası kayıp. Şu an bunlara ulaşılmaya çalışılıyor. Olayın görünen yüzü eski bir İsrail askeri ve istihbaratçısı olan Jeffrey Epstein, ancak asıl aktör, Siyonist medya patronu Rupert Maxwel’dir. Ehud Barak ve MOSSAD projenin bir diğer arka plan unsurları” dedi. Çocuk ticaretinin 150 milyar dolarlık endüstri boyutu kazandığını hatırlatan Yıldırım, bu noktada ilginç bir bilgi daha verdi ve Epstein skandalı ile ilgili ilk sızıntının CIA ya da FBI’den değil Pentagon’dan geldiğini ve Arie Ben Menahşe adlı MOSSAD ajanının da skandalı doğruladığını kaydetti. Yıldırım “Buna gerekçe olarak da İsrail odaklı askerî yapılanma ve stratejiden Pentagon içerisinde ciddi rahatsızlık duyuluyor. ABD’yi bu bataklıktan kurtarmak isteyen irade bu sapkın ağı patlattı” diye konuştu.

Erhan Yıldırım şöyle devam etti: İsrail-MOSSAD güdümlü yapılar savaş, sel ve deprem gibi felaketleri fırsat olarak görüyorlar. Batılı partnerleri ile birlikte hareket eden bu karanlık odaklar Haiti depreminde 30 bin çocuğu kaçırdılar. O dönem özellikle Hillary Clinton Vakfı ve benzer kuruluşlar özel bir misyonu ifa etti. Bu körpe bedenler organ ticareti, gençlik tedavisi ve pedofili gibi aşağılık suçlara kurban edildi. Her yerde taşeronları var ve özellikle terör gruplarını etkin bir biçimde kullanıyorlar.

Soykırımcı İsrail, Hamas’ın tünelleri olduğu iddiasıyla Gazze’de hastane ve okul dinlemeden acımasızca saldırılar düzenlerken, tüneller ABD’de bulundu. New York polisi Yahudilere ait sinagogun gizli tünellerini keşfetti. Üstelik tünellerin organ kaçakçılığı, çocuk istismarı veya sinagogu genişletmek için kullanıldığı iddiaların en rahatsız edici olanı veya korkunç olanı. Baskın sırasında tünellerde bulunan ve üzerinde kan lekeleri olduğu görülen yataklar ise tartışmaları şiddetlendirmiş durumda. Yasa dışı bir şekilde kazılan tüneli kapatmaya gelen işçiler ve polis ekiplerine Yahudiler tepki gösterdi. Tünelleri betonla kapatmak için sinagoga inşaat ve polis ekibi gönderildi. Ancak

işçiler ve polisler, genç Ortodoks Yahudilerin tepkisiyle karşılaştı. Çıkan olaylarda 10 kişi gözaltına alındı. Yasa dışı olarak kazıldığı için yetkililer tarafından beton ile doldurulan tünellerin hangi amaca hizmet ettikleri henüz bilinmiyor. Hayırlı bir amaca hizmet etmediği çok açık!

QOSHE - Epstein MOSSAD merkezli küresel şantaj şebekesinin karanlık ağları deşifre oluyor mu? - Bülent Orakoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Epstein MOSSAD merkezli küresel şantaj şebekesinin karanlık ağları deşifre oluyor mu?

107 39
17.01.2024

ABD’de pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan yargılanırken hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein davasında açılan dosyalar, kirli ilişkiler ağını gözler önüne serdi. 150 milyar dolarlık istismar endüstrisi kuran MOSSAD ajanı Epstein’ın, ABD başkanlarının da aralarında bulunduğu ünlü kişilerin görüntülerini çekip şantaj yaptığı belirlendi.

Yıllardır terör devleti İsrail ve Batılı ülkelerin desteği ile faaliyet yürüten uluslararası karanlık ağlar bir bir ifşa oluyor. Çok sayıda siyaset, medya, sanat ve iş dünyasından ismin de karıştığı Epstein MOSSAD merkezli şantaj şebekesinin özellikle çocuklar üzerinden sergilenen sapık ilişki ağını gün yüzüne çıkardı. New York Polis Teşkilatı eski Toplum Koordinatörü Erhan Yıldırım, suçun küresel nitelik arz ettiğini ve MOSSAD merkezli ağın özellikle savaş, deprem ve fakirliği kullanarak her yıl binlerce çocuğu kaçırıp kirli emellerine alet ettiğini söyledi.

BM verilerine göre son 10 yıllık dönemde çocuk kaçırma oranının en yüksek olduğu ülkeler Suriye, Irak, Somali, Kongo, Burkina Faso ve Çad olarak sıralanıyor. Suriye merkezli İnsan Hakları Ağı, savaş sebebiyle Suriye içerisinde kaçırılan binlerce çocuk olduğu bilgisini paylaştı. Kurum yöneticilerinden Abdullah Bessam “Biz kurum olarak kız- erkek karışık 3.105 çocuğun kaçırıldığını tespit edebildik. Bu sayı sadece bizim tüm kaydedebildiğimiz. Hiçbir kayıt alınamayan binlerce çocuktan hiçbir iz kalmadı. Özellikle Batı ülkelerine göçen ailelerin birçoğu çocuğunu kaybetti” dedi. Başta Almanya olmak üzere Avrupa, Avustralya ve ABD’de kaybolan Suriyeli çocuk sayısının 40 bini aştığı belirlendi. Irak makamları ise son 10 yılda kaçırılan........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play