Önümüz Ramazan, ortası ise seçimler. Artık sayılı günler var ama pek seçim havası yok. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimlerinin henüz 9 ay önce yapılmış olması en büyük etken. Öncesi ve sonrasıyla, Türkiye tarihinin en hareketli, nabzı çok yüksek ve en çekişmeli seçimleri 14-28 Mayıs’ta yapıldı. Siyasetçiler yoruldu. Yıprandı. Haliyle halk da yoruldu.

Örneğin İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun geçen seçimlerde herkesi kucaklayan üslubunun yerinde yeller esiyor. İmamoğlu’nun bu seçimlerde panikle başlayan kampanyası klasik CHP söylemlerine dönüştü. İstanbulsuz, kronik laik reflekslerle AK Parti seçmenini aşağılayan, rakibini tahkir eden, kendisini yücelten ve ortaya çıkan kibir tablosunu, olumsuz da olsa sosyal medya etkileşimine dönüştüren bilinçli bir portre var karşımızda.

Yeri gelmişken, Murat Kurum ‘Sadece İstanbul’ ile çok iyi bir çıkış yapmıştı. İstanbul’un sorunlarına odaklanmış ve çözüm yollarını gösteren pozitifi iyi niyetli aday imajı son günlerde bulaşılan gürültü siyasetiyle dağıldı.

Şehirlerin geleceği bu gürültüye teslim edilmemeli. Oysa 31 Mart, işine odaklanıp, daha az polemiğe giren adayların kazanacağız bir seçim olacak.

QOSHE - Şehirlerin geleceği mi gürültü siyaseti mi? - Ersin Çelik
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Şehirlerin geleceği mi gürültü siyaseti mi?

34 3
05.03.2024

Önümüz Ramazan, ortası ise seçimler. Artık sayılı günler var ama pek seçim havası yok. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimlerinin henüz 9 ay önce yapılmış olması en büyük etken. Öncesi ve sonrasıyla, Türkiye tarihinin en hareketli, nabzı çok yüksek ve en çekişmeli seçimleri 14-28 Mayıs’ta yapıldı. Siyasetçiler yoruldu. Yıprandı. Haliyle halk da yoruldu.

Örneğin İstanbul’da........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play