Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki

yarış

beklendiği gibi

İstanbul sınırlarını aştı

. Sık sık gittiğim Kocaeli’nde selamlaştığım hemen herkes, “İstanbul’da ne olur?” sorusuna yanıt arıyordu. Önceki gün de

Trabzon’da

yaşayan arkadaşım aradı. Aynı merakla yorumumu sordu. “Şimdilik ortada. Bir hafta önce İmamoğlu bir adım ilerideydi. Hava birkaç gündür değişti. Murat Kurum öne geçti görünüyor” dedim ve ben de ona Trabzon’dan bakınca nasıl bir İstanbul fotoğrafı gördüğünü sordum. Arkadaşım siyaseti yakın takip etmenin yanı sıra sosyal medyayı da analiz amaçlı çok etkin kullanır.

Çok önemsediğim şu gözlemini müsaadesiyle aktarıyorum: “

Ekrem İmamoğlu 2019’da

sadece İstanbul’da değil

Karadeniz şehirlerinde

ve özellikle de memleketi

Trabzon’da

ekranlardan

evlere sirayet eden bir rüzgar oluşturmuştu

. Çevremde, Trabzon’da AK Parti’ye oy veren ama İstanbul’da yaşasa İmamoğlu’na oy verecek çok sayıda insan vardı. Zaten

İmamoğlu

da

bu ilgiyi görünce

,

Karadeniz’e özel çalıştı

. Köylere kadar alış-veriş kartları dağıttı. Cumhurbaşkanlığı’na adaylık çalışmasını da 2022’de Karadeniz şehirlerine yaptığı turla başlatmıştı.”

Arkadaşımın analizini kesip burada araya gireyim: İki yıl önce (2022) Ramazan Bayramı’nda çıkılan o seyahat İmamoğlu’nun

İBB’yi sıçrama tahtası

yaptığının ilanı

ydı. Lakin tur otobüsünde Nagehan Alçı’nın olmasına CHP tabanından gelen sert eleştirilere karşı danışmanı Murat Ongun, “200-300 kişiler, umursamıyoruz” yorumunu yapınca

yönetilemez bir kriz

patlak vermişti. Çünkü İmamoğlu da ardından “

Vız gelir tırıs gider

” açıklamalarıyla tepkileri daha da büyütmüştü. Ertesi gün özür dilese de

Cumhurbaşkanlığına aday olma planları

ilk darbesini bu

anlamsız bulunan geziden

dolayı almıştı. Üstüne üstlük

muhalefet seçmenini aşağılayan

“tuvalet terliği olsa oy vereceğiz”

tanımlama

sı da ilk defa bu kriz esnasında yapılmıştı.

Arkadaşımın “Trabzon’dan İstanbul okumasına” dönecek olursak, 2019 seçimlerinin öncesi ve sonrasındaki İmamoğlu ilgisinin bugün olmadığını söyledi ve nedenlerini ise şöyle açtı: “İmamoğlu’nun, 14-28 Mayıs seçimlerinde sergilediği çok kimlikli,

herkesi kucaklama siyaseti

yle milliyetçi seçmende soru işareti oluşturdu. Bugün HDP ile (DEM) gizli ittifak yaptığı Karadeniz’den de görülüyor, kahvehanelerde konuşuluyor. Bir diğer mesele ise bence daha belirleyici. Ekrem İmamoğlu

sempatikliğini ve sevimliliğini yitirdi

. İtici tavırlar sergiliyor. CHP seçmenini rahatsız etmeyebilir ama kendisine oy ya da gönül vermiş başka partilileri rahatsız ediyor. Bizim insanımız sertliği, polemikleri sever ama

netliği önemser

. Şimdi o eski havasından, tutumlarından,

sevecenliğinden eser yok

. Bu gözlemlerim bir ölçü kabul edilmeyebilir ancak politik karşılık, günümüzde

sokakta konuşulmak

kadar

sosyal medyadaki etkileşimle

de ölçülebiliyor. Ben hem sokağı hem de sosyal medyayı gözlemleyerek, o eski heyecanın ve beklentinin oluşmadığını görüyorum. Sandığa bir etkisi olur mu bilemem. Ancak 2019’da Karadeniz’de esen rüzgârın İstanbul seçimlerine mutlaka etkisi olmuştu.

O rüzgârın şimdi esmemesi

de bir gösterge.”

Arkadaşımın analizine fazlasıyla katılıyorum. Ekrem İmamoğlu, özellikle tekrar eden seçimlerde

arkasına aldığı halk gücünden bugün yoksun

. Çıktığı yayınlarda bocalıyor.

Panikle

üst üste

söylem hataları yapıyor

. Kendisini vaktiyle inşa eden ajansların da önüne geçemediği o kibrini, aşırı özgüvenle kamufle etmeye çalışan ama bunda da

başarılı olamayan bir profil

var karşımızda. Özellikle son bir haftada, çıktığı yayınlardaki performansıyla

yeniden seçilmek isteyen bir “acabaya”

dönüştü. İmamoğlu için;

vaatlerini unutmak, inkâr etmek, hatırlamamak, soruları çarpıtmak ve yalan söylemek

üzerine kurulan seçim kampanyasıyla son 15 güne girdi diyebiliriz.

Ve

seçim çekişmesi

tam da

bu dönemeçte başlayacak

. Haliyle anketlerin seyri de değişecek. KONDA gibi bir kısım şirketlerin erkenden algı inşa etmek için açıkladıkları “farklı verilerin”,

14 Mayıs öncesinde olduğu gibi

makul oranlara çekildiğini göreceğiz şimdi. Görüştüğüm ve işinin hakkını veren, geçmiş seçim tahmin başarıları ortada olan araştırma şirketi yetkilileri iki aday için de

1,5 üzerinde farkın oluşmadığını

söylüyorlar. Yani seçim

iki taraf için de gidip geliyor

. Şu çok net;

son 15 günü doğru yöneten seçimi alacak

. Seçmeni ikna etmek de seçmeni caydırmak da artık adayların ve kampanya ekiplerinin elinde.

Murat Kurum

yeniden, ‘Yeniden İstanbul’ söylemine dönerek

havayı lehine çevirdi

.

Ekrem İmamoğlu

ise

kaybettiği rüzgarını arıyor

.

Tüm tuşlara basıyor.

Soluğu, ibadete açılmasına karşı olduğu ve dört yıldır kapısından girmediği Ayasofya’da alması

da o tuşlardan biri.

Tam bir çelişkiler yumağı

.

2019’da

Eyüpsultan’da da

Yasin okumuştu

.

Devamını 5 yıl sonra

Ayasofya’da ve

yine bir seçim arifesinde getirebildi

.

Anlamak ve yüzleşmek isteyenlere

uygulamalı samimiyet testi...Son bir not… Bana kalırsa İstanbul’da seçim sonuçlarını

AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan seçmeni

belirleyecek. AK Parti

kendi seçmenini ikna ederse

rüzgarın seyri daha da değişecektir.

#Politika

#CHP

#Ekrem İmamoğlu

#yerel seçim

#Murat Kurum

#Cumhur İttifakı

QOSHE - Yalan, dolan ve psikolojik üstünlük - Ersin Çelik
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yalan, dolan ve psikolojik üstünlük

45 18
17.03.2024
Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki

yarış

beklendiği gibi

İstanbul sınırlarını aştı

. Sık sık gittiğim Kocaeli’nde selamlaştığım hemen herkes, “İstanbul’da ne olur?” sorusuna yanıt arıyordu. Önceki gün de

Trabzon’da

yaşayan arkadaşım aradı. Aynı merakla yorumumu sordu. “Şimdilik ortada. Bir hafta önce İmamoğlu bir adım ilerideydi. Hava birkaç gündür değişti. Murat Kurum öne geçti görünüyor” dedim ve ben de ona Trabzon’dan bakınca nasıl bir İstanbul fotoğrafı gördüğünü sordum. Arkadaşım siyaseti yakın takip etmenin yanı sıra sosyal medyayı da analiz amaçlı çok etkin kullanır.

Çok önemsediğim şu gözlemini müsaadesiyle aktarıyorum: “

Ekrem İmamoğlu 2019’da

sadece İstanbul’da değil

Karadeniz şehirlerinde

ve özellikle de memleketi

Trabzon’da

ekranlardan

evlere sirayet eden bir rüzgar oluşturmuştu

. Çevremde, Trabzon’da AK Parti’ye oy veren ama İstanbul’da yaşasa İmamoğlu’na oy verecek çok sayıda insan vardı. Zaten

İmamoğlu

da

bu ilgiyi görünce

,

Karadeniz’e özel çalıştı

. Köylere kadar alış-veriş kartları dağıttı. Cumhurbaşkanlığı’na adaylık çalışmasını da 2022’de Karadeniz şehirlerine yaptığı turla başlatmıştı.”

Arkadaşımın analizini kesip burada araya gireyim: İki yıl önce (2022) Ramazan Bayramı’nda çıkılan o seyahat İmamoğlu’nun

İBB’yi sıçrama tahtası

yaptığının ilanı

ydı. Lakin tur otobüsünde Nagehan Alçı’nın olmasına CHP tabanından gelen sert eleştirilere karşı danışmanı Murat Ongun, “200-300 kişiler, umursamıyoruz” yorumunu yapınca

yönetilemez bir kriz

patlak vermişti. Çünkü İmamoğlu da ardından “

Vız gelir tırıs gider

” açıklamalarıyla tepkileri daha da büyütmüştü. Ertesi gün özür dilese de

Cumhurbaşkanlığına aday olma planları

ilk darbesini bu

anlamsız bulunan........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play