Altı hafta kadar önce, Siyonist İsrail’in yıllardır devam eden zulmünün yeni versiyonu henüz başlamamışken “Filistin’e Nasıl Yardım Edilebilir?” başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazıda şu satırlar da vardı:

“…Genel olarak da insanoğlunda kanıksama psikolojisi var; bu yüzden artık, hemen her gün Siyonistlerin, Filistin’de bir veya daha fazla evi yıkması, birkaç masumu öldürmesi, yakalayıp hapsetmesi, kolunu bacağını kırması… sıradan bir haber gibi gelip geçiyor.

Ne yapsınlar mı diyorsunuz?

Bu iri devletlerin cebir ve/veya hile ile diğer devletlerden elde ettikleri büyük menfaatler, imtiyazlar, imkânlar var; bunların bir kısmı bile onları yola getirmeye yeter; ancak bunun da yolu birliktir. Mağdurları birbirine düşürüp durumdan yararlanarak sömürmeye ve zulme devam ediyorlar. Artık yeter, uyanıp kendimize gelelim, oyuna gelmeyelim, ortak menfaatte birleşelim, hatta geçici değil, uluslararası daimi birlik oluşturalım.

203 devlet, gerektiğinde imkânlarını kullanarak beşten büyüklüğünü gösterip yukarıda saydığım ve daha da çoğaltılması mümkün olan tedbirleri bütün mazlûm milletler ve topluluklar için uygulasınlar.

Eğer hak, hukuk, vicdan, insanlık adına bunu yapmazlarsa, kılları kıpırdamazsa şunu unutmasınlar:

Bir gün sıra kendilerine de gelebilir.”

Bugün yalnızca “zalim İsrail’i destekleyen ve zulmüne karşı çıkmayan kurum, kuruluş ve ticaret odakları üzerinden neler yapılabilir” sorusunun cevabı olabilecek şeyler düşünüp yazmak istiyorum.

Bugün en ucuz, en kolay, en zahmetsiz, en tehlikesiz… cihad (mazlum Filistin’e yardım) İsrail’i destekleyenlerin ürettikleri ve/veya sattıkları hizmetleri ve malları almamak, hatta bunları satanlardan, desteklerini kesmedikçe başka şey de almamaktır.

Evet, zaruretler yasakları bir süreliğine (zaruret durumu geçinceye kadar) serbest kılar, bu yüzden mesela yerine başkasını koymak mümkün olmayan bir alet, bir ilaç, bir madde var ise bu, zaruret miktarı alınır, fakat bunun ötesine asla geçilemez. Asıl milyarlar tutan alış-verişlerin zaruretle uzaktan yakından alakası yoktur. Alışkanlıklarımızı terk edivermek gerekli sonuç için yeterlidir.

Bunu bile yapmazsak kendimize dönüp “Ben neyim, kimim, nasılım, neye inanıyorum, neyi niçin yapıyorum…” diye sormamız, kendimizi sorgulamamız hayati zarurettir; çünkü gerçek hayat buradakinden sonra başlayacaktır.

QOSHE - En kolay cihad - Hayrettin Karaman
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

En kolay cihad

91 0
05.11.2023

Altı hafta kadar önce, Siyonist İsrail’in yıllardır devam eden zulmünün yeni versiyonu henüz başlamamışken “Filistin’e Nasıl Yardım Edilebilir?” başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazıda şu satırlar da vardı:

“…Genel olarak da insanoğlunda kanıksama psikolojisi var; bu yüzden artık, hemen her gün Siyonistlerin, Filistin’de bir veya daha fazla evi yıkması, birkaç masumu öldürmesi, yakalayıp hapsetmesi, kolunu bacağını kırması… sıradan bir haber gibi gelip geçiyor.

Ne yapsınlar mı diyorsunuz?

Bu iri devletlerin cebir ve/veya hile ile diğer devletlerden elde ettikleri büyük menfaatler, imtiyazlar, imkânlar var; bunların bir kısmı bile onları yola getirmeye yeter; ancak bunun da yolu birliktir. Mağdurları birbirine düşürüp durumdan yararlanarak sömürmeye ve zulme........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play