Türkiye 2023 seçimlerine giderken Cumhuriyet Halk Partisi geniş bir ittifak çatısı oluşturmuştu. Tabir yerinde ise ittifakta olmayan yoktu. CHP, İYİ Parti, HDP, Gelecek, DEVA, Saadet, Demokrat, Zafer Partisi ve bil cümle marjinal sol partiler... İlginçtir, bir önceki seçimle kıyaslandığında bu partilerin neredeyse tamamı oyunu kaybetti. Artıran bir parti yoktu.

Millet İttifakı için 2019 yerel seçimlerinin itici bir gücü vardı. Önce ittifak olarak yerel seçimlerde başarılı olacaklardı sonra 2023 genel seçimlerinde Erdoğan’ı yeneceklerdi. 31 Mart 2019 seçimlerinden başlamak kaydıyla muhalefet dört yıllık bir zaman dilimini seçimi kazanmış ve neyin nasıl olacağını tartışır hale gelmişti. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar saçma ve ön kabulle kazanılmış bir seçim yoktu.

Dört yıl boyunca siyasete hatalı bilgi taşıyan araştırma firmaları şu iddiada bulunuyorlardı; “HDP olmadan Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’nı geçiyor” diye. Bir yayın esnasında ‘araştırma kimliğimi bir kenara bırakalım, gelin bakkal hesabı yapalım’ demiştim. CHP yüzde 25, İYİ Parti yüzde 10. Ki zaman zaman yüzde 7’lere gerilemişti. Toplamı 35. Diğer dört partinin oylarını yüzde 2 sayarsak yüzde 37 yapar. O dönemde AK Parti’nin oyu yüzde 37-39, MHP’nin ise yüzde 9-10 civarında idi. Bu hesapla Millet İttifakı, HDP’siz Cumhur İttifakı’ndan nasıl yüksek oy alır varın siz hesap edin.

Türkiye 2024 yerel seçimlerine giderken 2023 genel seçimlerinin görülmemiş hesabı üzerinden seçim tartışmaları devam ediyor. İYİ Parti ile CHP arasında sert tartışmalar sürerken, DEM Parti ittifaka katılmak için “kırk katır mı kırk satır mı” hesabı yapıyor.

Millet İttifakı’nın dört partisi CHP ile ittifak yaparak başka bir mahalleye demir atıp gittiler. Bu mahalleden iltifat görmedikleri gibi kendi mahallesini kaybettiler. Seçime girerken yüzde 7 oyu olan dört partinin oyları seçim sonuçlandığında yüzde 2’nin altına düşmüştü. Dolayısıyla bu seçimde üzerinde hiç tartışılmayan ve hesap yapılmayan partilere dönüştüler.

İYİ Parti: Kurulduğu günden bugüne Cumhuriyet Halk Partisi’nin yedeğinde bir parti gibi durmuş, parti kimliği oluşturmakta zorlanmış, ittifakın dışına çıkma eğilimi gösterdiğinde dışlanmış ve ötekileştirilmiştir. Parti, ‘özü başına’ üçüncü yol kararını aldıktan sonra hala ağır eleştirilere maruz kalmakta. CHP’nin gerçekleşmeyen amaçlarının suçlusu olarak şimdiden örselenmektedir.

Bugün DEM Parti sırat köprüsünde yürümek gibi bir durumla karşı karşıya. Parti örgütü ittifak istemiyor. Parti hem ideolojik olarak CHP ideolojisi ile barışık değil hem de yakınlık bazı partililerin CHP’ye kaymasına zemin hazırlıyor.

Başak Demirtaş adaylık fikrini ortaya atınca DEM Parti’de ve CHP’de kafalar karıştı. Seçim bittiğinde bütün partiler yenilgi üzerinden öz eleştiri yaptı. CHP kurultaya gitti, İYİ Parti tek başına yol yürüme kararı aldı. Yeşil Sol Parti öz eleştiri yaparken Selahattin Demirtaş siyaset ve terör bağlamında bazı serzenişlerde bulundu. Örgüt adına yazı yazanlar “Demirtaş hapiste siyasetin gerçekliğinden uzak ve söylediklerinin kıymeti yoktur” anlamına gelecek ifadeler kullanıldı. Demirtaş “siyaseti bıraktım” dediğinde ben bunun siyasete başlıyorum anlamına geldiğini dillendirdim. Başak Demirtaş’ın adaylığı tam da böyle bir durum.

Muhalefet 2019 yerel seçimlerine giderken CHP çatısı altındaydı. Bugün nerdeyse İmamoğlu’nun “değerli yalnızlık” dönemi başladı. Özellikle HDP para ve madde ile satın alınacak bir parti değil.

CHP’nin eski ortaklarının her biri eski müttefikliğin ağır yenilgi yükünü üzerinden atmaya çalışıyor. Partiler için zor bir durum. CHP, kendi sosyolojik sıkışmışlığını aşamazken kendi kayıplarının hangi hain parti ve genel başkan sayesinde olma ihtimalinin hesabı içinde.

Eski ortaklar için CHP ile de CHP’siz de yaşam zor…

QOSHE - Eski CHP ortaklarının zor kararı - İhsan Aktaş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Eski CHP ortaklarının zor kararı

14 1
04.02.2024

Türkiye 2023 seçimlerine giderken Cumhuriyet Halk Partisi geniş bir ittifak çatısı oluşturmuştu. Tabir yerinde ise ittifakta olmayan yoktu. CHP, İYİ Parti, HDP, Gelecek, DEVA, Saadet, Demokrat, Zafer Partisi ve bil cümle marjinal sol partiler... İlginçtir, bir önceki seçimle kıyaslandığında bu partilerin neredeyse tamamı oyunu kaybetti. Artıran bir parti yoktu.

Millet İttifakı için 2019 yerel seçimlerinin itici bir gücü vardı. Önce ittifak olarak yerel seçimlerde başarılı olacaklardı sonra 2023 genel seçimlerinde Erdoğan’ı yeneceklerdi. 31 Mart 2019 seçimlerinden başlamak kaydıyla muhalefet dört yıllık bir zaman dilimini seçimi kazanmış ve neyin nasıl olacağını tartışır hale gelmişti. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar saçma ve ön kabulle kazanılmış bir seçim yoktu.

Dört yıl boyunca siyasete hatalı bilgi taşıyan araştırma firmaları şu iddiada bulunuyorlardı; “HDP olmadan Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’nı geçiyor” diye. Bir yayın esnasında ‘araştırma kimliğimi bir kenara bırakalım, gelin bakkal hesabı yapalım’ demiştim. CHP yüzde 25, İYİ Parti yüzde 10. Ki zaman zaman yüzde 7’lere gerilemişti. Toplamı 35. Diğer dört partinin oylarını yüzde 2 sayarsak yüzde 37 yapar. O dönemde AK Parti’nin oyu yüzde 37-39, MHP’nin ise yüzde 9-10 civarında idi. Bu hesapla........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play