Soğuk Savaş bittikten sonra Rusya’nın takvimi altında olan devletler teker teker bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bağımsızlık ateşinin ilk yandığı yer Azerbaycan da büyük bir coşkuyla bağımsızlığını ilan etti.

Bağımsızlık üzerinden çok zaman geçmeden Ermenistan- Azerbaycan arasında savaş çıktı ve Ermenistan, Azerbaycan topraklarının üçte birini işgal etti.

Bu işgal süreci Azerbaycan halkı için büyük bir travmaydı. Neredeyse bir nesil bu travmayı gün gün yaşadı. İşgal yıllarında Azerbaycan gençliği yaslıydı.

Karabağ’dan Bakü ve diğer illere yerleşen insanlar adeta bir göçebe hayatı yaşadılar ve bir gün Karabağ’a dönme umuduyla büyük oranda da yerleşik hayata geçmediler.

İşgal günlerinden bugüne kadar Azerbaycan ekonomik olarak gelişti, petrol ve doğalgaz satma imkânı vardı. Bir taraftan şehirlerini mamur hale getirirken diğer taraftan ordularını güçlendirdiler. Toparlanma sürecinde Azerbaycan’ın bir şansı vardı, Türkiye gibi dünyanın en sofistike ve en güçlü ordularından birisinin manevi desteği Azerbaycan’ın yanındaydı.

Bir yönüyle Azerbaycan gece gündüz, 7/24 bir taraftan kendi kalkınmasını tamamlarken diğer taraftan da kaybettiği toprakları geri almaya odaklıydı.

Ermenistan orduları Azerbaycan’a saldırdığında Azerbaycan kara savaşını başlattı ve bu onun için bir fırsata dönüştü. Azerbaycan 40 gün içerisinde önemli bir cephe savaşı vererek topraklarını geri aldı.

Azerbaycan ordusunun kendi topraklarını geri alması aynı zamanda Kafkasya jeopolitiğinin nirengi noktasını teşkil etti. Tarih boyunca Türkler dünyanın büyük imparatorluklarını kurmuş. Özellikle 14. ve 16. yüzyıl arasında neredeyse dünyada var olan imparatorlukların yarıdan çoğu Türklerin yönetimindeydi.

Soğuk Savaş bittikten sonra Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Azerbaycan yani Türk devletlerinin her biri zaman zaman bir araya geldiler. Daha çok kültürel içeriklerden oluşan bazı toplantılar yaptılar.

Türkiye büyük oranda NATO konseptine bağlı tam bağımsızlığını bugünkü kadar dillendirilmeyen bir konumdaydı. Soğuk Savaş ikliminden yeni çıkmış devletlere yardım edecek güçte de değildi. Turgut Özal’ın ölümü Türk devletleri açışından önemli bir kayıptı.

Geride bıraktığımız 30 yılda dünya konjonktüründe önemli değişiklikler oldu. Özellikle son on yılda AK Parti hükumetleri adım adım Türkiye’yi bir bölgesel güç haline getirdi.

Türkiye altyapısını tamamladı, savunma sanayisinde önemli gelişmelere imza attı. Suriye’de, Libya’da bir etki gücü oluşturdu. Aynı zamanda Karabağ Savaşı’nda da Azerbaycan’a sofistike destekleriyle savaşın kaderinin değişmesine önemli rol oynadı.

Tam da bu sırada Türk Devletleri Teşkilatı Türkiye’nin liderliğinde zaman zaman toplantılar yaptı. Bugüne kadar neredeyse kültürel birlik olan bu topluluk aynı zamanda stratejik derinliği olan, anlam bütünlüğü olan bir topluluğa dönüştü.

Karabağ Savaşı, Türk devletlerine bir yönüyle şöyle bir hatırlatma yaptı: Herhangi bir Türk devleti bir sorunla karşılaştığı zaman bu sorunu ortaklarıyla birlikte çözebilirler

Devletlerarası ilişkilerde ebetteki kültürel yakınlık, dil birliği, millet birliği önemlidir fakat bir ekonomik gücün oluşması da aynı zamanda bu ilişkilerin derinleşmesi ve anlam kazanmasına katkıda bulunuyor.

Karabağ Savaşı’nın Türk devletlerine sunmuş olduğu bir imkân da Zengezur Koridoru’nun açılışıyla birlikte Türkiye ile Türk dünyası arasında doğrudan oluşacak bağ. Karadan bir bağın oluşması ve İstanbul’dan Taşkent’te kadar ulaşan bir kültür ve jeopolitik hattın kurulması oldukça kıymetlidir.

Azerbaycan’da cumhurbaşkanlığı seçimleri için gözlemci olarak Bakü’ye gittik. Bu vesileyle Karabağ’da Ermeni işgalinden kurtarılmış Fuzuli ve Şuşa’yı da ziyaret ettik.

Bu, Ermenilerin hınç ve öfke kültüründen kaynaklanıyor olsa gerek ki Fuzuli kentinde taş taş üzerinde konmamış. Neredeyse çatısı ya da bacası olan bir tane ev kalmamış.

Şuşa’da görece bir takım binalar mecburiyetini korumuş.

Azerbaycan güçlü ekonomik yapısıyla Karabağ topraklarındaki bütün illerde bir yatırım seferberliği başlatmış; yollar, yeni binalar ve yerleşim merkezleri…

İlham Aliyev'in, Azerbaycan’ın çok önemli kentlerinden biri olan ve ayrılıkçı Ermeni yönetiminin bir zamanlar “başkent” olarak kullandığı Hankendi’de gece konaklayıp ve oyunu ailesiyle birlikte orada kullanması çok siyasi ve sembolik bir fotoğraftı. Bu durum Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı toprakları ilelebet kendi elinde tutacağına dair bir işarettir.

Karabağ Savaşı ilk bakışta Azerbaycan’ın öz topraklarını Ermenistan işgalinden kurtarması gibi bir durum olsa da özünde Türk Devletleri Teşkilatı’na güç vermiştir ve teşkilatın anlamını, bütünlüğünü, birliğini derinleştirmiştir. 40 gün süren Azerbaycan- Ermenistan Savaşı belki de Türk dünyasının bin yıllık geleceğini şekillendirecektir.

QOSHE - Karabağ’da özgür seçimler ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın anlam derinliği - İhsan Aktaş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Karabağ’da özgür seçimler ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın anlam derinliği

18 1
11.02.2024

Soğuk Savaş bittikten sonra Rusya’nın takvimi altında olan devletler teker teker bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bağımsızlık ateşinin ilk yandığı yer Azerbaycan da büyük bir coşkuyla bağımsızlığını ilan etti.

Bağımsızlık üzerinden çok zaman geçmeden Ermenistan- Azerbaycan arasında savaş çıktı ve Ermenistan, Azerbaycan topraklarının üçte birini işgal etti.

Bu işgal süreci Azerbaycan halkı için büyük bir travmaydı. Neredeyse bir nesil bu travmayı gün gün yaşadı. İşgal yıllarında Azerbaycan gençliği yaslıydı.

Karabağ’dan Bakü ve diğer illere yerleşen insanlar adeta bir göçebe hayatı yaşadılar ve bir gün Karabağ’a dönme umuduyla büyük oranda da yerleşik hayata geçmediler.

İşgal günlerinden bugüne kadar Azerbaycan ekonomik olarak gelişti, petrol ve doğalgaz satma imkânı vardı. Bir taraftan şehirlerini mamur hale getirirken diğer taraftan ordularını güçlendirdiler. Toparlanma sürecinde Azerbaycan’ın bir şansı vardı, Türkiye gibi dünyanın en sofistike ve en güçlü ordularından birisinin manevi desteği Azerbaycan’ın yanındaydı.

Bir yönüyle Azerbaycan gece gündüz, 7/24 bir taraftan kendi kalkınmasını tamamlarken diğer taraftan da kaybettiği toprakları geri almaya odaklıydı.

Ermenistan orduları Azerbaycan’a saldırdığında Azerbaycan kara savaşını başlattı ve bu onun için bir fırsata dönüştü. Azerbaycan 40 gün içerisinde önemli bir cephe savaşı vererek topraklarını geri aldı.

Azerbaycan ordusunun kendi topraklarını geri alması aynı zamanda Kafkasya jeopolitiğinin nirengi noktasını teşkil etti. Tarih boyunca Türkler dünyanın büyük imparatorluklarını kurmuş. Özellikle 14. ve 16.........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play