76, 77, 81, 82, 86, 90, 91, 94, 96, 99, 102, 103, 105, 106, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 120, 122, 123, 124, 125, 134, 135, 141, 148, 151, 153, 154, 170, 176, 181, 183, 215, 220.

Bugün size bir suçludan bahsedeceğim. Ama öncesinde bu suçlunun Türk Ceza Kanunu’nda yazılı hangi suçlardan yargılanması gerektiğini madde numaraları halinde yazdım ki meselenin ne denli ciddi olduğu anlaşılsın.

Bu maddelerin içerdiği suçları yazacak olsam bir yazının sınırları içerisinde kalamam. Dolayısıyla hiç olmazsa bazılarından haber vereyim size.

Bir kere bu suçlu bir katil. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet suçlamalarıyla yargılanmalı. Ama ne hikmetse yargılanmıyor.

Dahası var. Tehdit ve cebir kullanarak cinsel saldırı, taciz ve çocuk istismarı yaptığı da kayıtlara geçmiş durumda.

Aynı zamanda bu suçlu bir hırsız. Hakkı olmayan yere tecavüzden yağmaya, mala zarar vermekten özel hayatın gizliliğini ihlale kadar kabarık bir dosyası olan bir hırsız üstelik.

Bu suçlunun durumu ile ilgili olarak insanı delirten yer ise şurası. Bu katil, tecavüzcü-tacizci hırsız aramızda elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam ediyor. Hukuki makamlar ve merciler, bu aşağılık suçluyu suçlarından dolayı yargılamak için hiçbir şey yapmıyor.

Bu, burada bir dursun.

Bir anlığına gözünüzü kapatın ve bu suçlunun mahallenizde yaşadığını hayal edin. Sokaklarda dolaştığını, her Allah’ın günü mahallenizin insanlarına, çocuklarına, evlerine, hatta ne bileyim, mahallenin camisine, okuluna, sağlık ocağına tebelleş olduğunu düşünün.

Dahası, polisin, emniyetin, sair kolluk güçlerinin, içişleri ya da adalet bakanlığının bu suçlunun işlediği suçları bilmesine rağmen hiçbir şekilde, hiçbir şartta bu suçluya dokunmadığını kurun zihninizde.

Eli artırayım. Mahallenin kendilerini sorumlu hisseden gençleri toplanıp bu suçluyu cezalandırmanın bir yolunu arıyor olsun ama müracaat ettikleri her bir kapı yüzlerine kapansın, denedikleri her sokak çıkmaz olsun.

Şimdi size bu suçlunun adını açıklayayım: İsrail.

İsrail’in 1917’den bu yana katlettiği, 2023 yılına gelindiğinde ise işi soykırıma döktüğü insanlar ise dünya isimli mahallenin insanları. Komşularımız.

Bu yazıya ilham veren Avukat Feyza Nur Osmic kardeşimizin “İsrail bir insan olsa onu hangi suçlardan yargılamamız gerekir?” sorusundan hareket ederek bulduğu suç sayısı kabaca elli dört.

Yani şu: Bir insan olsa (Türk Ceza Kanunu’nda idam cezası olmadığı için) en hafif cezası sekiz bin falan kez ağırlaştırılmış müebbet olacak İsrail, 136 gündür elini kolunu sallaya sallaya, üstelik başına hiçbir şey gelmeyeceğinden yüzde yüz emin bir şekilde dünya isimli bu mahallenin Filistin isimli semtinin Gazze isimli sokağında 30 bini aşkın insan katletti!

Meseleyi buradan ve bu şekilde düşünüp kurguladığımızda, yani İsrail’i durdurulması gereken bir suçlu insan olarak hayal ettiğimizde birkaç şey birden netleşiyor.

Mahallenin güçlü abileri o suçluyu durdurmak için hiçbir şey yapmaz, hatta o suçluyu suçlarını işlerken korurken mahallenin “bir şey yapmalı” diyen ama hiçbir şey yapmayan bazı başka abilerinin de varlığı netleşiyor mesela.

Suçlu, mahallenin bir yerinde elini kolunu sallaya sallaya dolaşırken evinin lambalarını söndürüp kapısını sürgüleyerek bu suçlunun kendisine tebelleş olmayacağını düşünen bazılarının komikliği netleşiyor mesela.

Dünyanın Gazze sokağına çok yakın başka sokaklarda sayısı bir milyona yaklaşan insanı katleden bir başka suçlunun, bu diğer suçluya “bak oğlum, bitiririm seni” diyerek ısırmayacak köpek gibi havladığı ayan beyan netleşiyor mesela.

Bütün bu olan biteni görüp, olan bitene dayanamayan ve “hiç olmazsa bu suçlunun suçluluğunu haykırayım dünyaya” diyenin, “hiç olmazsa bu suçlunun kontrolündeki ürünleri almayayım da haraç vererek işini kolaylaştırmayayım” diyenin samimiyeti de netleşiyor mesela.

Bu samimi gayretlere karşı “bu işler böyle olmaz” diyerek klavye delikanlılığından öteye geçemeyen bazı satılmışların, bazı kandırılmışların sakilliği de netleşiyor mesela.

Bütün bu netleşmeler arasında Gazze ölüyor. Gazze ile birlikte “insanlığın ortak değeri” diyebileceğimiz her şey ölüyor.

Dolayısıyla bu bir ihbar yazısıdır. Ya adına dünya dediğimiz mahalle yıkılıp, yok olup gidecek yahut İsrail isimli suçluyu cehennemin dibine yollamanın bir yolunu bulacak dünya mahallesinin sakinleri. Bunun başka bir

yolu kalmadı.

QOSHE - Dikkat! Bu bir ihbardır! - İsmail Kılıçarslan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dikkat! Bu bir ihbardır!

224 74
24.02.2024

76, 77, 81, 82, 86, 90, 91, 94, 96, 99, 102, 103, 105, 106, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 120, 122, 123, 124, 125, 134, 135, 141, 148, 151, 153, 154, 170, 176, 181, 183, 215, 220.

Bugün size bir suçludan bahsedeceğim. Ama öncesinde bu suçlunun Türk Ceza Kanunu’nda yazılı hangi suçlardan yargılanması gerektiğini madde numaraları halinde yazdım ki meselenin ne denli ciddi olduğu anlaşılsın.

Bu maddelerin içerdiği suçları yazacak olsam bir yazının sınırları içerisinde kalamam. Dolayısıyla hiç olmazsa bazılarından haber vereyim size.

Bir kere bu suçlu bir katil. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet suçlamalarıyla yargılanmalı. Ama ne hikmetse yargılanmıyor.

Dahası var. Tehdit ve cebir kullanarak cinsel saldırı, taciz ve çocuk istismarı yaptığı da kayıtlara geçmiş durumda.

Aynı zamanda bu suçlu bir hırsız. Hakkı olmayan yere tecavüzden yağmaya, mala zarar vermekten özel hayatın gizliliğini ihlale kadar kabarık bir dosyası olan bir hırsız üstelik.

Bu suçlunun durumu ile ilgili olarak insanı delirten yer ise şurası. Bu katil, tecavüzcü-tacizci hırsız aramızda elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam ediyor. Hukuki makamlar ve merciler, bu aşağılık suçluyu suçlarından dolayı yargılamak için hiçbir şey yapmıyor.

Bu, burada bir dursun.

Bir anlığına gözünüzü kapatın ve bu suçlunun mahallenizde yaşadığını hayal edin. Sokaklarda dolaştığını, her Allah’ın günü mahallenizin insanlarına, çocuklarına, evlerine, hatta ne bileyim,........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play