Her yıl olduğu gibi bu yıl da Aralık ayının en çok konuşulacak konularının başında asgari ücret artış oranı geliyor. Ancak bu yılın birkaç değişkenden dolayı evvelki yıllardan farklı olduğunu unutmamak gerekiyor. İlk farklılık 2024 yılında asgari ücret düzenlemesinin bir kez yapılacak olması. İkinci fark ise 2024 yılına ekonomide ciddi bir sıkılaştırma programı ile giriyor olmamız. Bu bakımdan bu yıl asgari ücret tespit toplantılarının daha çetin geçeceğini öngörebiliriz.

Bildiğiniz üzere asgari ücret esasen taban ücrettir. Normal koşullarda ücretin piyasada arz-talep koşullarına göre oluşmasını bekleriz. Ancak bu ücretin çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmemesi riski göz önüne alınarak devlet bu taban ücreti belirleme yoluna gider. Bu bakımdan emek piyasasındaki en basit işleri gerçekleştiren vasıfsız işçiye ödenmesi gereken en düşük tutar devlet tarafından belirlenir.

Bu taban ücretin belirlenmesi konusunda ülkelerarasında farklılıklar var. Türkiye’deki uygulamada ise asgari ücret kamu, işveren sendikaları ve işçi sendikaları temsilcilerinden oluşan “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” tarafından belirleniyor. Komisyon toplantılarının ardından tüm ülkede, her sektörde ve her iş kolunda geçerli olmak üzere tek bir asgari ücret tutarı ilan ediliyor. Peki başka bir yöntem mümkün olabilir mi?

Artık asgari ücret konusunu farklı açılardan konuşmamız zamanının geldiği bir gerçek. Hem Türkiye’deki bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının azaltılması, hem sanayinin tek bir bölgeye yığılmasının önüne geçilmesi hem de çalışanların niteliklerinin artırılmasının teşvik edilmesi konusu Türkiye için stratejik önem taşıyan bir hale gelmiş durumda.

Bu konuda KTO Karatay Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Kalkınma Odaklı Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (KOSAM) iki farklı önerisi var. Elbette bu önerilerin bu yılki asgari ücret belirlenme sürecinde değerlendirilmesi mümkün değil. Ancak önümüzdeki dönemde bu önerilerin tartışılması gerektiği aşikâr.

KOSAM’ın hazırladığı “Bölgesel Asgari Ücret” ve “Sektörel Asgari Ücret” başlıklı raporlar konuyu farklı açılardan ele alıyor. Örneğin bölgesel asgari ücret uygulamasına yönelik olarak Türkiye’deki bölgelerin yatırım teşvik, gelir, hanehalkı tüketim harcamaları, eşdeğer hanehalkı geliri ve istihdam düzeyi gibi verileri incelenerek iki farklı çözüm önerisi geliştirilmiş. İlk alternatifte Türkiye’deki 6 yatırım teşvik bölgesi baz alınmış, mevcut asgari ücret tutarı 6. bölgenin ücreti olarak belirlenmiş ve sırasıyla diğer bölgelerde oransal yeni ücretler tespit edilmiş. İkinci alternatifte ise Kalkınma Ajansları için belirlenen 26 bölge özerinde hanehalkı gelirleri baz alınarak bir değerlendirme yapılmış ve her bir bölge için ayrı ayrı ücret önerilmiş.

Sektörel asgari ücrete yönelik olarak geliştirilen bir diğer çözüm önerisi ise eğitim düzeyi, deneyim, risk, işin niteliği ve yıpranma gibi değişkenler üzerinden oluşturulmuş. Her bir değişken farklı katsayılar üzerinden puanlanmış ve farklı sektörlerde çalışanlara farklı asgari ücret tutarının nasıl belirleneceği konusunda bir model geliştirilmiş. Bu modelde mesleki eğitim konusu son derece önemli bir değişken. Ayrıca daha yüksek nitelik ve bilgi gerektiren sektörler de göz önüne alınmış.

Elbette her iki rapor da oldukça teknik ve detaylı olduğu için benim bu köşede tüm detayları belirtme imkânım yok. Ancak KOSAM’ın internet sayfasından her iki raporun da tam metnine ulaşmanız mümkün. Asgari ücret konusunu içinde bulunduğu kısır döngüden çıkarmak ve topluma daha yararlı sonuçlar üretmek adına bu şekilde teknik tartışmaların son derece yerinde olduğunu değerlendiriyorum. Bu bakımdan KOSAM’ın çözüm önerisi içeren çalışmasını konunun muhatapları tarafından detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

QOSHE - KOSAM’ın asgari ücret önerileri: Bölgesel ve Sektörel Asgari Ücret - Levent Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KOSAM’ın asgari ücret önerileri: Bölgesel ve Sektörel Asgari Ücret

27 1
09.12.2023

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Aralık ayının en çok konuşulacak konularının başında asgari ücret artış oranı geliyor. Ancak bu yılın birkaç değişkenden dolayı evvelki yıllardan farklı olduğunu unutmamak gerekiyor. İlk farklılık 2024 yılında asgari ücret düzenlemesinin bir kez yapılacak olması. İkinci fark ise 2024 yılına ekonomide ciddi bir sıkılaştırma programı ile giriyor olmamız. Bu bakımdan bu yıl asgari ücret tespit toplantılarının daha çetin geçeceğini öngörebiliriz.

Bildiğiniz üzere asgari ücret esasen taban ücrettir. Normal koşullarda ücretin piyasada arz-talep koşullarına göre oluşmasını bekleriz. Ancak bu ücretin çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmemesi riski göz önüne alınarak devlet bu taban ücreti belirleme yoluna gider. Bu bakımdan emek piyasasındaki en basit işleri gerçekleştiren vasıfsız işçiye ödenmesi gereken en düşük tutar devlet tarafından belirlenir.

Bu taban ücretin belirlenmesi konusunda ülkelerarasında farklılıklar var. Türkiye’deki uygulamada ise asgari ücret kamu, işveren sendikaları ve işçi sendikaları temsilcilerinden oluşan “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” tarafından belirleniyor. Komisyon toplantılarının ardından tüm ülkede, her sektörde ve her iş kolunda geçerli olmak üzere tek bir asgari ücret tutarı ilan........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play