Birkaç gün önce ilginç bir olay gözüme çarptı. Merkez Bankası’nın blog sayfası olarak ifade edilen “Merkezin Güncesi” internet sitesinde “Kur Korumalı Mevduat (KKM) sahibi firmaların döviz alım davranışları” başlıklı bir çalışma yayınlandı. Sonrasında ise sosyal medyada oldukça ilginç yorumlar yapıldı.

Çalışmadaki tespitlere yazımda değineceğim. Ancak bana ilginç gelen “Merkezin Güncesi” internet sitesinde yazının yayınlanmasıyla beraber yapılan güzellemelerdi. TCMB’nin yaptığının ne kadar harika bir iş olduğunu ifade edenden tutun da yapılan çalışmanın kalitesini yere göğe sığdıramayanlara kadar farklı kesimlerden farklı değerlendirmeler vardı. Oysa ben bu köşede söz konusu sitede yayınlanmış çalışmalardan faydalanarak çok sayıda yazı yazdım. Hatta yine TCMB’nin internet sitesindeki çalışma tebliğleri ve ekonomi notlarına da çok sayıda atıf yaptım. Demek ki bu kıymetli çalışmalar daha önce(!) başkalarının gözünden kaçmış.

TCMB’nin çok güçlü bir ekibi ve o ekibin erişiminde ise Türkiye’de hiçbir kurumda olmayan veri seti var. Dolayısıyla çok kaliteli çalışmalar uzun süreden bu yana zaten yayınlanıyor. Dolayısıyla bu durum çok yeni bir şeymiş gibi gösterilen tepkileri anlamakta güçlük çekiyorum.

Konumuza dönelim. TCMB Başdanışmanı Yusuf Emre Akgündüz ve müdür Ünal Seven’in söz konusu çalışmasının bulgularına göre döviz dönüşüm kur korumalı mevduat ile ilgili başlatılan TL’ye geçiş süreci ek bir döviz talebi yaratmadığı gibi, vadesi dolan firmaların nette döviz alıcısı olma ihtimali yapılan düzenlemeler sonrasında belirgin oranda düşüş gösteriyor.

Elbette bunda son dönemde TL mevduat faizlerindeki artışın ve TCMB’nin bankalara gönderdiği uygulama talimatlarının etkisi büyük. Ayrıca dövizin artış hızının belli bir seviyede tutulmaya çalışılması da döviz getiri oranını görece olarak düşük tuttuğu için TL’ye olan ilgi artıyor. Bu noktada, çalışma içerisinde her ne kadar bir değişken olarak ele alınmasa da bankaların KKM dönüşlerinde TL’yi özendirme gayretlerini de bir kenara atmamak gerekiyor. Hemen not edelim çalışma örnekleminde bireysel döviz mevduatları yok.

KKM’den çıkış uzun ve zorlu bir süreç olacak. Alınan tedbirler ve verilen teşviklerin etkileri tam anlamı ile görmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Öte yandan eğer dezenflasyon süreci TCMB’nin vaat ettiği zaman diliminde başlamazsa ve yine TCMB’nin enflasyon tahminleri belirgin bir şekilde şaşarsa işin rengi değişebilir. Zira Türk halkının geleneksel tasarruf alışkanlıklarının başında fiziki altın ve efektif döviz tutma geliyor. Bu aynı zamanda tasarrufların istatistiklere yansımaması neden oluyor. Dahası söz konusu birikimler kayıt dışı ekonomi için de bir kaynağa dönüşüyor.

Diğer yandan Anadolu insanının faiz hassasiyeti de tasarruflarını değerlendirmede önemli bir değişken. Yani mevduat faizi seviyesi ne olursa olsun tasarruflarını dövize, altına ve gayrimenkule yönlendiren önemli sayıda birey var. Bu bakımdan son derece gecikmiş olan (ikna edici şeffaflıkta) faizsiz finans enstrümanlarını da bir an önce geliştirmek ve hayata geçirmek gerekiyor. Başka türlü mevduat faizi ne kadar artarsa artsın mutlaka ciddi bir miktarda tasarruf istatistiklere yansımayacak şekilde yastık altına gitmeye devam edecektir.

QOSHE - Merkez’in güncesi ve KKM dönüşleri - Levent Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Merkez’in güncesi ve KKM dönüşleri

8 0
30.11.2023

Birkaç gün önce ilginç bir olay gözüme çarptı. Merkez Bankası’nın blog sayfası olarak ifade edilen “Merkezin Güncesi” internet sitesinde “Kur Korumalı Mevduat (KKM) sahibi firmaların döviz alım davranışları” başlıklı bir çalışma yayınlandı. Sonrasında ise sosyal medyada oldukça ilginç yorumlar yapıldı.

Çalışmadaki tespitlere yazımda değineceğim. Ancak bana ilginç gelen “Merkezin Güncesi” internet sitesinde yazının yayınlanmasıyla beraber yapılan güzellemelerdi. TCMB’nin yaptığının ne kadar harika bir iş olduğunu ifade edenden tutun da yapılan çalışmanın kalitesini yere göğe sığdıramayanlara kadar farklı kesimlerden farklı değerlendirmeler vardı. Oysa ben bu köşede söz konusu sitede yayınlanmış çalışmalardan faydalanarak çok sayıda yazı yazdım. Hatta yine TCMB’nin internet sitesindeki çalışma tebliğleri ve ekonomi notlarına da çok sayıda atıf yaptım. Demek ki bu kıymetli çalışmalar daha önce(!) başkalarının gözünden kaçmış.

TCMB’nin çok güçlü bir ekibi ve o ekibin erişiminde ise Türkiye’de hiçbir kurumda olmayan veri seti var. Dolayısıyla çok........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play