Artık seçimden önceki son gündeyiz. Yarın yapılacak yerel seçimlerin ardından uzunca süre seçimsiz bir dönem bizi bekliyor. Bu durum Türkiye için son derece önemli. Zira uygulamaya konulan dezenflasyon programına ilave olarak atılacak yeni adımlarla beraber fiyat istikrarı ve finansal istikrarının tesis edileceği bir dönemde giriyoruz.

Normal koşullarda yerel seçimler makroekonomik açıdan çok ciddi sonuçlar doğurmaz. Ancak bu yerel seçim sürecinde algısal tarafta bazı piyasa bozucu gerçek dışı haber akışları işleri biraz zorlaştırdı. Bu bakımdan seçimler biter bitmez ilk işin beklentileri çıpalamak olduğunu değerlendiriyorum.

Beklenti yönetimi açısından iki kritik veri var. İlki enflasyon. Buradaki beklentileri görebilmek için Merkez Bankası’nın her ay düzenli olarak gerçekleştirdiği Piyasa Katılımcıları Anketi verilerine bakıyoruz. Merkez Bankası, Piyasa Katılımcıları Anketi ile finansal ve reel sektördeki karar alıcı ve uzman kişilerin, çeşitli makroekonomik değişkenlerle ilgili beklentilerini izlenmeyi amaçlıyor. Ankette her ay 54’ü finansal sektör ve 18’i reel sektörden oluşan 72 katılımcıya sorular yöneltiliyor.

Anketin son dönemki verilerine göre 2024 yıl sonu için katılımcıların TÜFE beklentisinde bir artış gözlemleniyor. Bu çok istediğimiz bir eğilim değil. Zira Merkez Bankası’nın 2024 yıl sonu için enflasyon tahmini %36 olarak belirlenmiş durumda. Esasen anketteki beklentinin Merkez Bankası’nın tahmini yakınsamasını isteriz. Ancak son 2 ayda beklentilerin yukarı yönlü güncellendiğini görüyoruz. Bu veriler beklentileri yönetme konusunda zorlanıldığına işaret ediyor. Diğer yandan 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerindeki eğilimde ise belirgin bir azalma görüyoruz. Ancak bu enflasyonu çıpalamak açısından tek başına yeterli değil.

Çıpalanması gereken bir diğer veri de döviz kuru. Piyasa aktörleri seçim öncesindeki bazı spekülatif haber akışlarından etkilendiği için güçlü bir döviz talebinde bulunmuştu. Bu bakımdan seçim sonrası dönemde döviz kuru beklentilerini de yönetmek son derece önemli hale geldi. Evvelki yazılarımda da belirtmiştim. Devam eden ekonomi programının sac ayaklarından bir tanesi döviz kurundaki artış oranının enflasyondaki artış oranının altında kalması üzerine tesis edilmiş durumda. Bu durum kurdaki artış oranının belirli sınırlar dahilinde kalması anlamına geliyor. Ancak piyasalar yine de gerçekleşmeleri merak ettiği seçim sonrasındaki süreçte döviz kuru gelişmeleri büyük önem arz ediyor.

QOSHE - Seçim sonrası ilk iş: Beklentileri çıpalamak - Levent Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim sonrası ilk iş: Beklentileri çıpalamak

15 1
30.03.2024

Artık seçimden önceki son gündeyiz. Yarın yapılacak yerel seçimlerin ardından uzunca süre seçimsiz bir dönem bizi bekliyor. Bu durum Türkiye için son derece önemli. Zira uygulamaya konulan dezenflasyon programına ilave olarak atılacak yeni adımlarla beraber fiyat istikrarı ve finansal istikrarının tesis edileceği bir dönemde giriyoruz.

Normal koşullarda yerel seçimler makroekonomik açıdan çok ciddi sonuçlar doğurmaz. Ancak bu yerel seçim sürecinde algısal tarafta bazı piyasa bozucu gerçek dışı haber akışları işleri biraz zorlaştırdı. Bu bakımdan seçimler biter bitmez ilk işin beklentileri çıpalamak olduğunu değerlendiriyorum.

Beklenti yönetimi açısından iki kritik veri var. İlki enflasyon. Buradaki beklentileri görebilmek için Merkez Bankası’nın her ay düzenli olarak gerçekleştirdiği Piyasa Katılımcıları........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play