Ömer Muhtar’ı bilir misiniz? Bilmeyenler için anlatayım: Ömer Muhtar, Libya’yı işgal eden İtalya’ya karşı başlatılan direniş hareketinin cengâver önderidir. İlerleyen yaşına rağmen 20 yıl boyunca cihat eden Ömer Muhtar’ın sonu şehadetle noktalanır.

“Biz ölerek kazanırız!” diyenlerdendir o.

Ömer Muhtar’ın yakalandıktan sonraki mahkeme faslı destansıdır. Darağacı kurulmuştur. O, darağacından kurtulmak için kendisine sunulan teklifi elinin tersiyle iter.

Neydi o teklif?

“Mücahitlere silahlarını bırakıp teslim olmayı emreden bir yazı kaleme alırsanız sizi serbest bırakırız!” diyen mahkeme başkanına şu ölümsüz ve şerefli cevabı verir:

“Her namazda Allah’tan başka ilah olmadığına, Hz. Muhammed’in de (sav) O’nun resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım asla yanlış bir şey yazmaz, teslim olmayız.”

Mahkeme başkanının, “Sizin gibi biri için bu son, çok üzücü” sözlerine karşılık olarak da Ömer Muhtar, “Bu, hayatımın sonu için güzel bir başlangıç” diye cevap verir.

Ömer Muhtar’ın hâkime dediği şu sözler ise hafızalara kazınmış destansı sözlerdir: “Biz ölerek kazanırız ama siz yaşayarak kaybedersiniz. Bunu öldükten sonra anlarsınız ama artık faydası olmaz size, asıl acı olan bu!”

Çöl Aslanı olarak nam salan Ömer Muhtar darağacına çekilir.

***

Ölüm herkes için mukadderdir. Kimisi ölerek ölümsüzleşir kimi de yaşarken bir ölüdür. Yaşayarak kazandıklarını zannedenler öldüklerinde arkalarında onursuz hatıralar bırakırken, ölerek kazananlar dünya var olduğu sürece arkalarında onurlu bir hayat bırakırlar.

Ömer Muhtar ölümsüzleşti.

Onun bedenini öldürenler onun imanına yenildiler.

***

Gazze’nin virane halini gösterenler, on binlerce ölüye dikkat çekenler, “Değer miydi, ne kazandılar?” deyip duruyorlar.

Bunu diyenlerin niyeti belli: Hamas’ın Gazze’ye ve Gazzelilere daha fazla yıkım ve ölüm getirdiği algısını yerleştirmeye çalışıyorlar. İsrail’in soykırımını bir anlamda meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Sanki Hamas’tan önce İsrailliler işgal ve katliam siyaseti izlemiyorlardı da Hamas’ın o eyleminden sonra ilk defa bunu yapmak zorunda kalmışlar gibi bir inanç oluşturmaya çalışanların Gazze için döktükleri timsah gözyaşları İsrailcilikleri için birer kılıftan ibarettir, bilesiniz!

***

“Kazanamayacaklarını bildikleri bir savaşa girişmekle Gazze’ye de kaybettirdiler” diye başlayan cümleler hiç de masumane değil.

Sadece Gazzelilerin değil topyekûn Filistinlilerin köleliğe ebediyen razı olmalarını aslında salık veriyorlar. “Artık İsrail diye bir devlet var ve siz bu devleti yenemezsiniz. Silahlarınızı bırakıp teslim olunuz ve bir ömür boyu size uygun görülen bir hayata razı olunuz. Yoksa ölürsünüz, hapislerde çürürsünüz!” demek istiyorlar. Filistinliler için önerdikleri çözüm bu işte!

Kazanmayı veya kaybetmeyi yalnızca dünyevî gözlerle değerlendirenler Ömer Muhtar’ı ve arkasında hizalanan o mücahitlerin direnişini anlayamazlar.

Bugün de Ebu Ubeydelerin direnişini anlayamadıkları gibi.

O yüzden silahlarını bırakıp teslim olmalarını salık veriyorlar.

Ömer Muhtar’ın “Pişman mısın?” sorusuna verdiği “Asla pişman değilim!” cevabını imanın ve cihadın anlamını bilmeyenler ne bilsin!

***

Ömer Muhtar’ı överek anlatan kimi Müslümanların, sıra Ebu Ubeydelere gelince hayıflanıp durmalarını hatta bir adım ileri giderek “Ama Hamas!” deyip eleştiri oklarını Hamas’a doğrultmalarını bilmem ki nasıl yorumlamalı!

Pek tabii Gazze’nin o yıkık virâne hali hepimizin yüreğini dağlıyor. O masum insanların ölümü bizi canevimizden vuruyor. Keşke bu böyle olmasaydı diyoruz. Lakin bunun suçunu Hamas’a yüklemek de neyin nesidir?

O vakit Libya’da İtalyanlara karşı direndikleri için ortaya çıkan yıkımların ve ölümlerin müsebbibi olarak da Ömer Muhtar’ı suçlayıp duralım ha ne dersiniz?

Seferle yükümlü olanlar gereğini yaparlar. Gerisi Allah’ın takdiridir. Kazanmak veya kaybetmek denklemi üzerinden düşünenler o vakit şu sorunun cevabını versinler: Arkasında devasa bir ABD-Batı blokunun her türlü desteği olan İsrail’in askeri gücüne karşı kazanmak, hele de Hamas yöntemiyle kazanmak zinhar mümkün değilse şayet, Filistinliler ne yapmalı peki?

“ABD’yi ikna etmeden olmaz!” diyenler sizce bir çözüm mü sunmuş oluyorlar?

Bu ikna süreci için daha ne kadar yıl geçmesi gerekiyor?

Peki, bu süreçte İsrail’in daha fazla işgal ve katliam politikalarını kim durduracak?

ABD-Batı hiçbir şekilde durdurmuyor.

Filistinliler de bu durumda kaderlerine razı olsunlar öyle mi?

Bu mu sizin önerdiğiniz çözüm?

Yazıklar olsun topunuza!

***

Ömer Muhtar boşuna ölmedi.

Ebu Ubeydeler boşuna ölmüyor.

Onlar ölümleriyle hepinizin yüzündeki o aşağılık maskeleri de düşürmüş oluyor.

Hepinizi gerçek yüzlerinizle tanımış olduk.

Ömer Muhtar Gazze’de direniyor.

Onlar ölerek yaşayacaklar.

Ama sizler yaşayarak ebediyen kaybedenlerden olacaksınız.

Siz de bir gün arkanızda utanç duyulacak bir hayat bırakarak öleceksiniz elbet!

Benim Demokrasi ve Birlik Derneği/Vakfımız adına sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğum DEMBİR HABER (DH) bu sabah itibariyle güçlü bir kadroyla yayın hayatına başladı.

Sadece bir haber sitesi değiliz biz. Aynı zamanda gündem belirleyecek bir fikir/düşünce platformuyuz biz.

Bizi bizden izleyin.

Farkımızı göreceksiniz.

Hayırlı olsun.

QOSHE - Ömer Muhtar Gazze’de… - Mehmet Metiner
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ömer Muhtar Gazze’de…

39 5
01.12.2023

Ömer Muhtar’ı bilir misiniz? Bilmeyenler için anlatayım: Ömer Muhtar, Libya’yı işgal eden İtalya’ya karşı başlatılan direniş hareketinin cengâver önderidir. İlerleyen yaşına rağmen 20 yıl boyunca cihat eden Ömer Muhtar’ın sonu şehadetle noktalanır.

“Biz ölerek kazanırız!” diyenlerdendir o.

Ömer Muhtar’ın yakalandıktan sonraki mahkeme faslı destansıdır. Darağacı kurulmuştur. O, darağacından kurtulmak için kendisine sunulan teklifi elinin tersiyle iter.

Neydi o teklif?

“Mücahitlere silahlarını bırakıp teslim olmayı emreden bir yazı kaleme alırsanız sizi serbest bırakırız!” diyen mahkeme başkanına şu ölümsüz ve şerefli cevabı verir:

“Her namazda Allah’tan başka ilah olmadığına, Hz. Muhammed’in de (sav) O’nun resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım asla yanlış bir şey yazmaz, teslim olmayız.”

Mahkeme başkanının, “Sizin gibi biri için bu son, çok üzücü” sözlerine karşılık olarak da Ömer Muhtar, “Bu, hayatımın sonu için güzel bir başlangıç” diye cevap verir.

Ömer Muhtar’ın hâkime dediği şu sözler ise hafızalara kazınmış destansı sözlerdir: “Biz ölerek kazanırız ama siz yaşayarak kaybedersiniz. Bunu öldükten sonra anlarsınız ama artık faydası olmaz size, asıl acı olan bu!”

Çöl Aslanı olarak nam salan Ömer Muhtar darağacına çekilir.

***

Ölüm herkes için mukadderdir. Kimisi ölerek ölümsüzleşir kimi de yaşarken bir ölüdür. Yaşayarak kazandıklarını zannedenler öldüklerinde arkalarında onursuz hatıralar bırakırken, ölerek kazananlar dünya var olduğu sürece arkalarında onurlu bir hayat bırakırlar.

Ömer Muhtar ölümsüzleşti.

Onun bedenini öldürenler onun imanına yenildiler.

***

Gazze’nin virane halini gösterenler, on binlerce ölüye dikkat çekenler, “Değer miydi, ne kazandılar?” deyip........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play