2024 yılının açılış yazısı olarak spesifik dış politika gelişmeleri yerine ‘önümüzdeki yola”, Türk Yüzyılı’na Ankara’nın duruşuna bakmak

yerinde olur sanırım…

“Adaletsiz ve dengesiz küresel yönetim sisteminin son çırpınışlarını yaşadığına inanıyoruz”…

Bu kesişmenin nedeninde, Türkiye’nin mevcut dünya düzenini, yerküreyi terörize eden bir akıl olarak tarif etmesi yatıyor. Pek çok ülke de aynı fikri savunuyor ve hal çaresi için çıkış arıyor…

sürecin stratejik

unsurlarına dönüşüyor…

Ama yapamayız! Çünkü Devlet kabul etmez, etse millet etmez ve ‘karakteri’ budur. Haksızlığa gelemez. Yapı/fıtrat meselesidir...

Nitekim yine Cumhurbaşkanı’nın Yeni Şafak’ın, ‘İkinci Yüzyıla Merhaba Eki’ için yazdığı satırlar içinde “özellikle altını çizdiği” bölümü aktarayım; “Türkiye, içeride olduğu kadar dışarıda da, barışın, uzlaşının, diyaloğun yanında olmuştur. Ülkemiz yıkıcı değil, karşılıklı saygıya, uzlaşıya dayalı yapıcı politikalar izlemeyi sürdürecektir. Ancak hüsnüniyetimizin istismar edilmesine, yapıcı politikalarımızın zafiyet olarak algılanmasına da asla müsaade etmeyiz. Kandan ve kaostan beslenenlere asla tahammülümüz yoktur”.

İsrail’in Gazze soykırımı/Filistin savaşı, Ukrayna/Batı-Rusya savaşı bu yıl sonuna doğra bitme olasılığı taşıyorlar. Bir evvel yazmıştık, dünyanın yarısı seçimlerden geçecek ve bunun içinde süper ülkeler de var. Ve uluslararası yorumcular, önemli ülke sandıklarının büyük çoğunluğundan, yerleşik küresel nizama itiraz eğiliminin çıkacağını söylüyor. Bir başka örnek, pazartesi akşamı, BAE, Suudi Arabistan, İran, Etiyopya ve Mısır’ın resmen BRICS’e katılmasıdır…

Yerin kıymeti nedeniyle detayına giremeyeceğimiz ama örneğin, uluslararası Batılı petrol şirketleri içinde Çin’le işbirliği yapanların ayrı sermaye ve ülke kliklerine ait olduğu gözlemleniyor. Yani batı konvansiyonel sermayesi içinde de ayrışma var.

Türkiye özelinde ise geçtiğimiz dönemde atlanan engelin yüksekliğini anlamak için şu haber başlığı dahi kâfidir; “Şırnak Türkiye’nin en büyük petrol üreten ili haline gelecek”…

Hem ‘nereden’ hem ‘nereye’ diyeceğiz…

QOSHE - ‘Farklı ülke’… - Nedret Ersanel
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

‘Farklı ülke’…

115 10
03.01.2024

2024 yılının açılış yazısı olarak spesifik dış politika gelişmeleri yerine ‘önümüzdeki yola”, Türk Yüzyılı’na Ankara’nın duruşuna bakmak

yerinde olur sanırım…

“Adaletsiz ve dengesiz küresel yönetim sisteminin son çırpınışlarını yaşadığına inanıyoruz”…

Bu kesişmenin nedeninde, Türkiye’nin mevcut dünya düzenini, yerküreyi terörize eden bir akıl olarak tarif etmesi yatıyor. Pek çok ülke de aynı fikri savunuyor ve hal çaresi için çıkış arıyor…

sürecin stratejik

unsurlarına dönüşüyor…

Ama yapamayız! Çünkü Devlet kabul etmez, etse millet etmez ve ‘karakteri’ budur. Haksızlığa gelemez. Yapı/fıtrat meselesidir...

Nitekim yine Cumhurbaşkanı’nın Yeni Şafak’ın,........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play