İsrail sorunu ve Gazze trajedisi doğal olarak en başta yer aldığı için tuhaf gelişmelere çok bakamıyoruz…

Türkçesi, “payımızı istiyoruz, olmazsa size de yâr etmeyiz”dir.

29 Kasım’da Hürriyet’teki köşesinde Sedat Ergin ‘karışık’ bir yazı kaleme aldı…

Ama kendi kafa karışıklığının tezahürü olduğunu sanmıyorum…

Konu, F-35 savaş uçakları ve Savunma Bakanı Sayın Güler’in TBMM komisyonunda, bütçe görüşmeleri vesilesiyle yaptığı açıklamalar…

Ergin mealen diyor ki, “hâlâ düşünülmesi gerekiyorsa demek kapı tamamen kapanmamış”. İki, “bu cümleler Savunma Bakanı’nın ağzından çıkıyor ama ‘şahsi görüşüm’ diyor. “Bu da yine dosyanın kapanmadığı izlenimi veriyor”…

Devamında da, işlerin bu noktaya gelmesine kadar ki süreç anlatılıyor. S-400 konusu, F-35 programından çıkarılmamız, bir grup kamu ve özel sektör şirketinin uçağın yüzlerce parçasını üretmeyi üstlenmesinden sonra düştükleri durum, edineceğimiz teknolojik becerilerin yitirilmesi, ABD’nin 6 F-35 uçağı ve paranın üzerine yatması, vb. Sonunda da, Yunanistan’ın F-35 edinmesi ile ilgili kıyas yapıp meseleyi bağlıyor.

İçerik ve nizam açısından neredeyse aynı elden çıkmış gibiler. Özdil de vahlanıyor. Sadece daha ateşli o kadar…

Türkiye’nin tüm kararları yanlış olsa bile-ki değil-bunun uluslararası hukuk kuralları ve egemenlik haklarının içinde olduğunu, tersine, ABD’nin tutumunun ise tamamen hukuk dışı ve terbiyesizlik derecesinde düşmanlık olduğu ise hiç yok. ABD bu örnekte hırsızdır. ‘Hırsızın hiç mi suçu yok’, sormuyorlar…

Son Milli Güvenlik Kurulu bildirisi ile Avrupa Birliği’nin Türkiye raporu aynı zamana geldi. Zamanlama tesadüf ama karşılıklı konuşmuşlar!..

AB raporu, AB liderlerinin özel siparişiyle hazırlandı. Herkes tahmin ediyordu ki Türkiye’ye biraz cila çekilecek. (Artık Fırça çekemedikleri için.)

Nitekim, ‘vize kolaylığı sağlansın’ dediler, ‘ortaklık konseyi başlasın’ dediler, ‘Gümrük Birliği için görüşmelere devam edilsin’ dediler, ‘diyalog toplantıları başlasın’ dediler, ‘mülteci yardımı sürsün’ dediler, sonuna da eklediler; ‘Türkiye çok önemli ortak ve AB adayı bir ülke’. Biz unutmuştuk çünkü 50 küsur yıl olunca!

‘Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki tutumu, bölgesel çatışmalara yönelik askeri desteği ve Hamas’a bakışı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymaması, Rusya’ya yönelik tutumu’, vs…

İşte bunlar ‘sürme’ değil. Hem gerçekler hem sorun!

Peki MGK bildirisi ile ilişkisi?

Hülasa, kim size, ‘Bak, AB iyi yaklaşıyor bize’ diye raporu gösterirse, ‘aman ırak kalsın’ deyip, MGK bildirisini gösterebilirsiniz…

QOSHE - Alaca karanlığın gölgeleri… - Nedret Ersanel
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Alaca karanlığın gölgeleri…

149 7
02.12.2023

İsrail sorunu ve Gazze trajedisi doğal olarak en başta yer aldığı için tuhaf gelişmelere çok bakamıyoruz…

Türkçesi, “payımızı istiyoruz, olmazsa size de yâr etmeyiz”dir.

29 Kasım’da Hürriyet’teki köşesinde Sedat Ergin ‘karışık’ bir yazı kaleme aldı…

Ama kendi kafa karışıklığının tezahürü olduğunu sanmıyorum…

Konu, F-35 savaş uçakları ve Savunma Bakanı Sayın Güler’in TBMM komisyonunda, bütçe görüşmeleri vesilesiyle yaptığı açıklamalar…

Ergin mealen diyor ki, “hâlâ düşünülmesi gerekiyorsa demek kapı tamamen kapanmamış”. İki, “bu cümleler Savunma Bakanı’nın ağzından çıkıyor ama ‘şahsi görüşüm’ diyor. “Bu da yine dosyanın kapanmadığı izlenimi veriyor”…

Devamında da, işlerin bu noktaya gelmesine kadar ki süreç anlatılıyor. S-400 konusu, F-35 programından çıkarılmamız, bir grup kamu ve özel sektör şirketinin........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play