Türkiye’de ‘niyet okuma’ makbul sayılmaz…

Özellikle entelektüel hayatın kamuoyuna yansıdığı medya mecralarında…

‘Yani şunu mu demek istiyorsunuz’ veya ‘lafınız buraya geliyor’ dediğinizde, ‘niyet okumayın kardeşim’ azarını işitirsiniz…

Sık tekrarladığım bir bilmece var; “Dört ayaklı, tüylü, süt içer, ‘miyav miyav’ der”?

Kedi?

Niyet okumayın!

***

‘Kutuplaşmış klişeler’ niyet okuma tembelliğinden çok beslenir…

“Türkiye ne Rusya olur ne İran”!

Herhalde yani. Şüphe mi var…

Fakat.. “Türkiye İran olmayacak” diyenlerin niyetlerini okumadık, başımıza neler neler geldi!

Eksersiz…

- “Türkiye ne Rusya olur ne İran”!

- Eyvallah. Peki, ABD/AB olsun mu?

- “Niyet okuma! İkisi farklı”…

- “Lafı nereden nereye getiriyorsunuz! Niyet okumayın!

- Ama süt içiyor??

- Pist! Hadi ordan!..

***

“İlişkilerimizde temiz sayfa açıyoruz”…

En sevdiğim!

“Temiz sayfa açmak” demek, “temize çekmek, sıfırlamak” demek değil.. ‘Önceki sayfalarda kan lekeleri yüzünden yazacak yer kalmadı’ demek! Zaten neyi sıfırlıyor, neleri siliyorsunuz? Bir liste olsa, görsek…

- “Nereden çıkarıyorsunuz? Niyet okumayın!”

- E, ‘mır-mır’ ediyor?

- Fazla kaşıma kardeşim. Kaşırsan tabi mır-mır eder…

***

Perşembe iftarında yanıma düşen tanınmış firmanın CEO’su da ABD ile ilgili kendi öyküsünü anlattı; “Amerikan büyükelçiliğinden arayıp, ‘Rusya’ya şu ürünlerinizi artık göndermeyeceksiniz’ dediler. Baktık yaptırım listesinde yok. ‘Ama yok’ dedik. ‘E, siz bilirsiniz’ dediler. Biz de ne yapalım artık”…

***

Yarın yerel seçimler de bitecek ve Türkiye’nin önünde sandık gerilimlerinden arınmış uzun bir zaman dilimi, ekonomi ve dış politikada büyük ve boş bir alan açılacak…

Ankara’nın buradan bir “kombin” çıkarması gerekiyor…

Dünya “seçimler yılında” olduğundan hemen her hafta oyuncular sabitleniyor. Rusya tamam, yine Putin. Şimdi Amerika bekleniyor. Biden mı Trump mı?

Avrupa karışık. Yeni-eski fark etmez, herhangi liderin istikrar getirmesi zor. Bu yüzden en çok Almanya’nın politik ve ekonomik savrulmaları haber yapılıp, takip ediliyor. Ana sütun sallanıyorsa, zor…

***

Ankara önündeki “yol müsait”liğini nasıl yönetecek?

Hissediliyor ki, Türkiye hem yeni düzeni hem de önündeki rahat zamanı, ‘temel/kangren sorunlarını aşmak için’ kullanacak. Fırsat görüyor ve doğrudur…

‘Kombin’ dememiz o yüzden. Kabaca örnekleyelim. Terör örgütü akut bir sorun. İçeride ezilmiş durumda ama sınır ötesinde el tutuyor. “Kalkınma Yolu” ekonomik model. Ama terörün bitmesi gerekiyor. Hem Rusya’ya hem ABD’ye “anlatılması” gerekiyor. Putin’in Türkiye ve Cumhurbaşkanı’nın Washington ziyaretleri o…

Somali, Yemen’e basıyor, Yemen İran’a, Irak İran’a, Zengezur İran’a, İran İsrail’e, Çin ve Rusya İran’a, ABD, Irak ve Suriye’ye, en çok Yunanistan-NATO-Karadeniz-Doğu Avrupa üzerinden Rusya’ya ve böyle uzayıp gidiyor. Haritayı Doğu’ya da Batı’ya uzatsanız eksilmiyor, artıyor…

Yolun ekonomik veçhesi de aynı; enerji, ulaşım, tedarik zinciri, iletişim. Hub! Hat! Kombin…

Türkiye hepsine basıyor…

***

Aslında hepsi “boşluk” alanları. Türkiye boşluk sevmiyor. Hep doldurmak istiyor. Yöntemine ilişkin bir kılavuz görmüyoruz ama müttefik veya değil her oyunucuyu paydaş yapmak istiyor!

Boşluğun niteliğine göre de, ekonomik, askeri veya politik dolgu malzemeleri kullanıyor. Bazen de-Irak örneğindeki gibi-hepsini birden…

***

Ve galiba ilk kez, yeni ABD Başkanı’nın kim olacağını da eskisi kadar umursamıyor. Hem garip hem dikkat çekici…

QOSHE - Korkuluk-suz… - Nedret Ersanel
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Korkuluk-suz…

112 1
30.03.2024

Türkiye’de ‘niyet okuma’ makbul sayılmaz…

Özellikle entelektüel hayatın kamuoyuna yansıdığı medya mecralarında…

‘Yani şunu mu demek istiyorsunuz’ veya ‘lafınız buraya geliyor’ dediğinizde, ‘niyet okumayın kardeşim’ azarını işitirsiniz…

Sık tekrarladığım bir bilmece var; “Dört ayaklı, tüylü, süt içer, ‘miyav miyav’ der”?

Kedi?

Niyet okumayın!

***

‘Kutuplaşmış klişeler’ niyet okuma tembelliğinden çok beslenir…

“Türkiye ne Rusya olur ne İran”!

Herhalde yani. Şüphe mi var…

Fakat.. “Türkiye İran olmayacak” diyenlerin niyetlerini okumadık, başımıza neler neler geldi!

Eksersiz…

- “Türkiye ne Rusya olur ne İran”!

- Eyvallah. Peki, ABD/AB olsun mu?

- “Niyet okuma! İkisi farklı”…

- “Lafı nereden nereye getiriyorsunuz! Niyet okumayın!

- Ama süt içiyor??

- Pist! Hadi ordan!..

***

“İlişkilerimizde temiz sayfa açıyoruz”…

En sevdiğim!

“Temiz sayfa açmak” demek, “temize çekmek, sıfırlamak” demek değil.. ‘Önceki sayfalarda kan lekeleri yüzünden yazacak yer kalmadı’ demek! Zaten neyi sıfırlıyor, neleri siliyorsunuz? Bir liste olsa, görsek…

- “Nereden çıkarıyorsunuz? Niyet........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play