Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’le ilgili sözleri özellikle Almanya’yı rahatsız etti. Almanya Başbakanı Scholz, İsrail’in bütün savaş suçlarına rağmen Türkiye’yi suçladı. Almanya başbakanı ve elbette Almanya bu son soykırım olaylarından sonra da İsrail’i açıktan destekledi. Buna rağmen Türkiye’de hâlâ Almanya’nın bu tutumu yeterince anlaşılmamaktadır. Büyük bir çoğunluk Almanya’nın İsrail karşısındaki bu tutumunu İkinci Dünya Savaşı bağlamında yaşanan hadiselerle ilişkilendiriyor. Büyük çoğunluğun bu şekilde düşünmesinin en önemli gerekçesi ise Filistin’de bir Yahudi devleti kurma fikrine kaynaklık eden ideolojinin Yahudi ilahiyatına boyanmasıdır. Kuşkusuz bu temelden yanlış bir inanıştır. Hâlbuki Avrupa devletleri arasındaki esas ayrışma Yahudi sermayesi, Anglosakson kolonyalizmi ve emperyalizmi lehine karar alınca yaşandı. İkinci Dünya Savaşı’nı bitmemiş bir savaşın devamı olarak düşünmemiz gerekir.

Yahudi ilahiyatına boyanmış Siyonizm hareketi, niçin sürekli Hitler üzerinde durdu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki bütün propaganda faaliyetlerine rağmen Almanya ile İsrail arasında yoğun bir ilişki var. Peki, Almanya hâlâ Yahudi karşıtlığının bedelini mi ödüyor? Bu soruya evet diye cevap verebileceğimizi zannetmiyorum. ABD ve İngiltere Filistin’deki bütün soykırım ve savaş suçlarının doğrudan tarafıdır fakat Almanya, Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkeleri de İsrail’i destekliyor. İsrail’e destek veren diğer ülkeleri de tek tek sayabiliriz. Hollanda ve Avusturya da İsrail’in soykırımlarına destek çıktı. Bilindiği gibi bu ülkelerin tarihinde de Yahudi karşıtlığına delil olabilecek hadiseler vardır. Fakat onların bugünkü tutumunu da geçmişteki Yahudi karşıtlığı ile izah edemeyiz.

Bugün bütün dünyanın gözleri önünde tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam ve soykırımlar silsilesi yaşanmaktadır. Bütün dünya her gün bu dehşet ile derinden sarsılmaktadır. Buna rağmen çoğu kimse sözlerine başlarken hâlâ Yahudi karşıtı olmadığını ifade etmek zorunda kalıyor. İşin ilginç yanı ise Filistin topraklarında ortaya çıkanın bir koloni yapı olmasıdır. Bu koloni yapının emperyal merkezlerden destek görmemesi hâlinde yaşayamayacağı tarihteki tecrübeler ile sabittir fakat Yahudi ilahiyatı bu tecrübelerin üzerine de bir örtü vazifesi görmektedir. Gazze’de yaşanan son hadiseler başladığında Filistinlilerin topraklarını sattığına dair bir algı oluşturulması asla tesadüf değildi. Bu algı tarihteki tecrübelerin geri plana itilmesi ile alakalıdır. Olaylar hâlâ Yahudi ilahiyatına boğulmaktadır. Bu da onlara Filistin topraklarıyla ve Kudüs ile organik ilişkilere sahip oldukları algısını kazandırmaktadır. Gazze’de ve Filistin’de yaşanan katliam ve soykırım silsilesini Yahudi ilahiyatına boğdukları andan itibaren bütün konuşmalar anlamını yitirmektedir.

Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya bizimle birlikte olmasına rağmen Almanya içinde farklı görüşlere sahip çevreler Osmanlı toprağı Filistin’de yeni bir koloni yapı fikrine destek olmuştu. Bu durum Avusturya için de geçerliydi. İslam coğrafyasında Batı’ya ait bir koloni yapının kendileri için faydalı olacağına inanmışlardı. Bu inancı terk ettiklerini gösteren herhangi bir işaretten bahsedemeyiz. Sadece halklar düzeyinde İsrail’in vahşetine tepki gösterenler var. Bu tepkiyi de önemsemek zorundayız. İsrail’in vahşetini her türlü duygu yoğunluğundan uzaklaşarak görüp anlamaya çalıştığımızda karşımıza on dokuzuncu yüzyılda doruk noktasına ulaşan Avrupalı devletlerin kolonyal siyaseti çıkar. Bu, siyaset insanlığın hafızasında derin izler bırakmıştır. Tarihteki tecrübelerle kast ettiğimiz de budur. Bu tecrübeyi Avrupalı devletlerin birbiri ile savaşından hareket ederek anlamamız mümkün değildir. Aynı şekilde Yahudi ilahiyatı ile uğraştığımızda da bu hafızanın derinliklerinde yatan fikirleri anlamamız mümkün olmaz. Hamas, ilk defa Avrupa dışında yaşayan insanlığın hafızasındaki bu fikirleri ortaya çıkardı. Avrupa milletleri içinden yükselen Filistin lehine haykırışları da on dokuzuncu yüzyılın kolonyal mirası ile açıklayabiliriz. Geçmişte de Avrupa milletleri kendi devletlerinin kolonilerdeki zulümlerine karşı tepkiler ortaya koymuştu. İsrail de on dokuzuncu yüzyılın kolonyal mirası ile ilişkilendirilmeye çok sert karşılık veriyor. Çünkü bu fikrin olayları nereye doğru yönlendireceğini kestirmekte zorlanıyorlar. Bu sebeple İsrail’in Filistin’deki faaliyetlerinin kolonyalist olarak görülmesini de antisemitik bir yaklaşım olarak suçluyorlar.

Filistinliler bütün dünyaya ABD, İngiltere ve Avrupa devletlerinin vahşetini çıplak gözle görme fırsatı verdi.

QOSHE - Almanya’nın kalbi niçin İsrail’le birlikte atıyor? - Selçuk Türkyılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Almanya’nın kalbi niçin İsrail’le birlikte atıyor?

28 1
16.11.2023

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’le ilgili sözleri özellikle Almanya’yı rahatsız etti. Almanya Başbakanı Scholz, İsrail’in bütün savaş suçlarına rağmen Türkiye’yi suçladı. Almanya başbakanı ve elbette Almanya bu son soykırım olaylarından sonra da İsrail’i açıktan destekledi. Buna rağmen Türkiye’de hâlâ Almanya’nın bu tutumu yeterince anlaşılmamaktadır. Büyük bir çoğunluk Almanya’nın İsrail karşısındaki bu tutumunu İkinci Dünya Savaşı bağlamında yaşanan hadiselerle ilişkilendiriyor. Büyük çoğunluğun bu şekilde düşünmesinin en önemli gerekçesi ise Filistin’de bir Yahudi devleti kurma fikrine kaynaklık eden ideolojinin Yahudi ilahiyatına boyanmasıdır. Kuşkusuz bu temelden yanlış bir inanıştır. Hâlbuki Avrupa devletleri arasındaki esas ayrışma Yahudi sermayesi, Anglosakson kolonyalizmi ve emperyalizmi lehine karar alınca yaşandı. İkinci Dünya Savaşı’nı bitmemiş bir savaşın devamı olarak düşünmemiz gerekir.

Yahudi ilahiyatına boyanmış Siyonizm hareketi, niçin sürekli Hitler üzerinde durdu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki bütün propaganda faaliyetlerine rağmen Almanya ile İsrail arasında yoğun bir ilişki var. Peki, Almanya hâlâ Yahudi karşıtlığının bedelini mi ödüyor? Bu soruya evet diye cevap verebileceğimizi zannetmiyorum. ABD ve İngiltere Filistin’deki bütün soykırım ve savaş suçlarının doğrudan tarafıdır fakat Almanya, Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkeleri de İsrail’i destekliyor. İsrail’e destek veren diğer ülkeleri de tek tek sayabiliriz. Hollanda ve Avusturya da İsrail’in........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play