Gazzeliler alıştığımız dünyayı temelinden sarstı
İsrail’in Gazze’de ve Filistin’in her tarafında 7 Ekim’den sonra işlediği bütün suçlar tahmin edilmeyen gelişmelere yol açtı. Batı Avrupa’nın ve hususî olarak da Anglosaksonların kolonyal tarihi belki de ilk defa Avrupadışının tarih görüşüne uygun olarak gündeme geldi. Bunun da bir sonucu olarak Avrupa ülkelerinde ve ABD’de Anglosaksonların İsrail’in savaş suçlarından sorumlu olduğu görüldü. İngiltere ve ABD’nin bu gelişmeler karşısında nasıl bir tavır takınacağıyla ilgili tahminde bulunmak çok da zor değil. Zira en azından 1990’lardan sonra Müslüman imajına vurulan darbe ile Batı dünyasında İslam’a dair olumlu değişimin önünü alabildiler. Fakat bunları bir kenara bırakarak son dönemde İslam’ı keşfettiğini söyleyen insanların beyanları üzerinde durmamız gerekiyor. İngiltere, ABD ve İsrail vahşetinin Gazze’de korkunç boyutlara ulaşmasından sonra Avrupa sokaklarında kimi Müslüman olduğunu ilan ediyor kimi İslam hakkındaki fikirlerinin değiştiğini söylüyor kimi de Gazzelilerin kendilerini özgürleştirdiğini haykırıyor. Bu hakikaten görülmüş bir şey değildir. Doğu, Arap, Müslüman ve Filistinli imajının oryantalist resimlere uygunluğunun sorgulanmadığı bir siyasî ve entelektüel düzlemde bu değişim tahlil edilmelidir.
Batı Avrupa ülkeleri kolonyalist yayılmacılığın zirveye ulaştığı on dokuzuncu yüzyılda uygarlaştırma misyonunu tamamlamak için “hayırsever yüce gönüllülük” esasına dayalı cemiyetler kurmuşlardı. Doğu’yu........
© Yeni Şafak
visit website