İslam coğrafyasında çatışma bölgelerini anlamaya çalışırken çoğunlukla mezhep eksenli değerlendirmeler öne çıkıyor. Bu Yemen için de geçerli bir durumdur. Bunun bir sonucu olarak hem Yemen iç savaşını hem de Suudî Arabistan’ın bu ülkeye saldırılarını açıklarken çoğunlukla mezhep çatışmaları eksenli değerlendirmeler yapılıyor. Örneğin Husîlerin Şia ile benzerliği üzerinden yapılan değerlendirmeler bu kategoridedir. Görünürde Suudî Arabistan ile İran arasındaki gerilimde mezhep farklarının önemi büyüktür fakat bunun tek başına belirleyici olmayacağını teslim etmek zorundayız.

İngiltere, ABD ve İsrail’in İslam coğrafyasında meydana getirdiği tahribatı anlamak için 19. yüzyıl kolonyalizmini mutlaka dikkate almak gerekiyor. Bu en az mezhep eksenli değerlendirmeler kadar önemlidir. Suçu başkalarına atmak yerine kendimize bakmalıyız gibi yanıltıcı fikirler birçok hadisenin anlaşılmasını engelliyor. Örneğin Aden’in Arap yarımadasında İngiltere’nin tek kolonisi olduğunu bildiğimizde İngiltere ve ABD’nin bu ülkeye olan ilgisi daha iyi anlaşılır. Suudî Arabistan’ın Husilere karşı tam olarak eski İngiliz müstemleke ve himaye bölgelerini desteklemesi bugün ABD ve İngiliz saldırılarının tesadüf olmadığını gösterir. Aradaki devamlılık birtakım soruları açıklayacaktır.

Faklı kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre Kraliçe II. Elizabeth 1954’de İngiliz kolonisi olan Aden’i ziyaret ettiğinde İngiltere’nin gerilerde kalan görkemini yeniden canlandırmak ister. “Arap Yarımadası’nın güney ucunda bulunan bu şehir, o dönemde Britanya İmparatorluğu’nun müstemlekesiydi ve en işlek ve önemli limanlarından biriydi.”

Aden, İngiliz kolonisi olan tek Arap bölgesiydi. Mısır, Filistin ve Basra Körfezi gibi Ortadoğu’daki diğer İngiliz hâkimiyeti altında bulunan bölgelerde ise manda veya himaye rejimleri uygulanıyordu. 20. yüzyılda ortaya çıkan manda ve himaye rejimlerini müstemleke yönetiminin devamı olarak düşünebiliriz. Örneğin Filistin’de İngiliz manda rejimi uygulandı ve İsrail bu rejim altında ortaya çıktı.

Aden, İngilizler tarafından ilk kez 1839’da işgal ediliyor. Bu dönemde Britanya İmparatorluğu ile savaşan Osmanlı ordularıdır. İngiltere Güney Yemen’in çevredeki bölgelerini himaye altına alır. Aden ve çevresi doğrudan koloni iken Güney Yemen’in çok önemli bir kısmında himaye rejimi uygulanır. Yemen’deki ayrışma da bu şekilde ortaya çıkar. Kuzey Yemen’de Osmanlı hâkimiyeti bir dönem daha devam edecektir.

Yemen’in kuzeyi ve güneyi arasındaki tarihî ayrışmanın temelinde böyle bir gerçek görünmez kılındığında sorunları mezhep ayrılıkları üzerinden değerlendirmek kaçınılmaz bir hâl alıyor. Bugünkü ayrışmanın temelinde İngiliz kolonyal mirasının izlerini bir kenara bıraktığımızda hadiselerin anlaşılması zorlaşacaktır.

“Aden, 1937’de resmî olarak Kraliyet Kolonisi ilan edilir. Kızıldeniz’in hemen dışında yer alan şehir Avrupa ile Asya arasında ve özellikle de Britanya’nın Hindistan kolonisi için hayatî bir yakıt ikmal yeri ve ticarî limandı.”

1950’li ve 60’lı yılarda Arap milliyetçiliği kolonyalizm karşıtlığı üzerinden yükseldi. Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdülnasır Yemen’deki ayaklanmayı destekledi. Yıllar süren çatışmaların ardından İngilizler nihayet geri çekilmek zorunda kaldı. “Kasım 1967’nin sonlarında İngiliz birliklerinin son grubu Aden’den ayrıldığında, başkenti Aden olan Güney Yemen Halk Cumhuriyeti doğdu.

Bugün İslam coğrafyasının çatışma alanlarında geçmişin izlerini yeni bir gözle takip etmek gerekiyor. Mısır, Sudan, Yemen, Filistin, Irak ve Suriye’de kolonyal dönemin mirasını en az mezhep farklılıkları kadar önemsemek zorundayız. Bu, bize hadiseleri yerli yerine oturtma imkânı verebilir. Geçmişte İngiltere’nin hâkim olduğu bölgelerin neredeyse tamamında krizler yaşanmaktadır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan daha önce jeopolitiğin geri dönüşünden bahsetmişti. Bu elbette eskiye dönüş anlamına da gelir. Coğrafyamızın sorunlu bölgelerinin neredeyse tamamında müstemleke döneminin izlerini bulabiliriz. Bu, mezhep ve grup faklarını anlamak açısından da önemlidir. İngiltere ve ABD’nin İsrail ile birlikte İslam coğrafyasına yönelik yeni bir politika takip ettiği çok açıktır. Bütün stratejik bölgelerde yeniden hâkimiyet kurmak istediklerini söyleyebiliriz. Jeopolitiğin geri dönüşü ile ifade edilmek istenilen tam da budur. Stratejik bölgeler üzerinde çok şiddetli bir hâkimiyet mücadelesi olacaktır.

QOSHE - İngiltere ve ABD Yemen’e niçin savaş ilan etti? - Selçuk Türkyılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İngiltere ve ABD Yemen’e niçin savaş ilan etti?

13 3
18.01.2024

İslam coğrafyasında çatışma bölgelerini anlamaya çalışırken çoğunlukla mezhep eksenli değerlendirmeler öne çıkıyor. Bu Yemen için de geçerli bir durumdur. Bunun bir sonucu olarak hem Yemen iç savaşını hem de Suudî Arabistan’ın bu ülkeye saldırılarını açıklarken çoğunlukla mezhep çatışmaları eksenli değerlendirmeler yapılıyor. Örneğin Husîlerin Şia ile benzerliği üzerinden yapılan değerlendirmeler bu kategoridedir. Görünürde Suudî Arabistan ile İran arasındaki gerilimde mezhep farklarının önemi büyüktür fakat bunun tek başına belirleyici olmayacağını teslim etmek zorundayız.

İngiltere, ABD ve İsrail’in İslam coğrafyasında meydana getirdiği tahribatı anlamak için 19. yüzyıl kolonyalizmini mutlaka dikkate almak gerekiyor. Bu en az mezhep eksenli değerlendirmeler kadar önemlidir. Suçu başkalarına atmak yerine kendimize bakmalıyız gibi yanıltıcı fikirler birçok hadisenin anlaşılmasını engelliyor. Örneğin Aden’in Arap yarımadasında İngiltere’nin tek kolonisi olduğunu bildiğimizde İngiltere ve ABD’nin bu ülkeye olan ilgisi daha iyi anlaşılır. Suudî Arabistan’ın Husilere karşı tam olarak eski İngiliz müstemleke ve himaye bölgelerini desteklemesi bugün ABD ve İngiliz saldırılarının tesadüf olmadığını gösterir. Aradaki devamlılık birtakım soruları açıklayacaktır.

Faklı kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre Kraliçe II. Elizabeth 1954’de İngiliz kolonisi olan Aden’i ziyaret ettiğinde İngiltere’nin gerilerde kalan görkemini yeniden canlandırmak........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play