Sömürgecilik kavramının yanlışlığını göstermek için İsrail açıklayıcı bir örnektir. Eğer kolonyalizm, müstemlekecilik kavramıyla karşılanmaya devam edilseydi daha isabetli olurdu. Böylelikle fikir dünyamız muğlaklık ve anlam karmaşası üzerinden kolonize edilmezdi. Fikir dünyamızın kolonize edilmesi ile “zihnî sömürge” arasındaki farkın üzerinde de durmamız gerekiyor. Hem “sömürge” hem de “zihnî sömürge” kavramları Türkçeye mahsustur ve karşılığını bulmak kolay değildir. Eğer koloni kavramının Türkçedeki karşılığı doğru olsaydı İsrail’e sömürge dememiz gerekirdi. Hâlbuki İsrail, bir Anglosakson kolonisi olarak kuruldu ve bu durumu sömürge kavramıyla tanımlamak mümkün olmadığı için koloni kavramı kullanılamadı. Bu da İsrail’in Anglosakson kolonisi niteliğini gündemden düşürdü. Herhangi bir kimse İsrail’i sömürge olarak düşünemez.

ABD kolonilerden oluştu ve hiçbir zaman sömürge olmadı. İngiltere emperyal merkezine bağlı vilayetler birleştiğinde ABD ortaya çıktı. Bu sebeple Kuzey Amerika’daki İngiliz kolonilerini birer sömürge olarak görmek gerçekliği belirsizliğe mahkûm etmektir. Eğer öyle olsaydı bu koloniler sömürge olmaktan kurtulmuş olurlardı. Tam aksine, vilayetler daha fazla toprağı kolonize etmek için emperyal merkezden bağımsızlığını ilan etti. ABD’de yaşayan yerleşimci kolonyalistler, İngiliz kolonyalizmini daha ileri bir seviyeye taşıdılar. Böylelikle “Vahşi Batı’yı uygarlaştırdılar.”

Ne yazık ki aydınlarımız arasında, geçmişte ABD’nin İngiliz sömürgesi olduğunu düşüneneler vardı. Hâlâ böyle düşünmeye devam edenler var. Hâlbuki koloniciler bugün ABD ve Kanada’da yaşayanların atalarıydı. Hatta onlar yerleşimci kolonicilerdi. Yerleşimci kolonyalizm, kolonyalizmin bir çeşididir. İsrail’i de yerleşimci kolonyalist Anglosakson eyaleti olarak düşünmek gerekir. Bu, İsrail’in muhtemel adımlarını tahmin etmek açısından son derece önemlidir. Bu açıdan ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya’nın tarihine yeniden bakmak gerekir. İsrail, ABD ve İngiltere’nin ne yapmak istediklerine dair bir fikir oluşturabilmek için bu, oldukça önemlidir. Zira İsrail Anglosakson kolonyalizminin bir uzantısıdır.

Sömürgecilik kavramının anlam belirsizliğine yol açacak şekilde kullanılmasının en önemli sonuçlarından biri dilimizin de kolonize edilmesidir. Bu, tarihimizin de kolonize edilmesine kapı araladı. Osmanlı da sömürgeciydi gibi bir yaftanın kolaylıkla benimsenmesi kolonyalizmin geri plana itilmesinin bir sonucudur. Sömürgecilik, tam olarak istismar anlamına gelen bir kavramdır. Kavram bu şekilde kullanıldığında kolonyalizmin anlam daralmasına ve anlam kaymasına uğrar. Bunun ciddî bir fikrî çöküşe yol açacağı çok açıktır. Louis Massignon’nun artık bir şey düşünemiyorlar derken kastettiği de herhalde buydu. Bunun en ağır sonuçları Türkiye’ye özgü olarak Marksist düşünceyi benimseyenler üzerindedir. Sömürme anlamına gelen istismar kavramı ile kolonyalizmin ve yerleşimci kolonyalizmin sonuçlarını görmek neredeyse imkânsızdır. ABD’yi oluşturan kolonileri İngiltere’nin sömürgesi olarak düşünmek için çarpılmış olmak gerekir. Bu, kolonyalistleri sömürülen olarak düşünmek anlamına gelir. Osmanlı da sömürgeciydi gibi bir genelleştirme böyle bir çarpılmanın sonucudur. Nasıl olsa o da istismar etmiştir, denilerek, Avrupa tarihinin yerel bir niteliği tarihimizle ilgili bir görüşe çevrilmiştir. Bu, tarihimizin kolonize edildiğinin bir göstergesidir. Sömürgecilik kavramı elbette Türkiye’nin bugünkü amansız mücadelesini kapsayacak şekilde de kullanılmaktadır.

Kolonyalizmin ve yerleşimci kolonyalizmin temel bileşenlerini ve sonuçlarını ortaya çıkarmak bugün çok daha önemlidir. Savaşların coğrafî niteliği yeni emperyalizmi kendimize göre tanımlama ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Kolonyal dönemlerin geride kaldığı düşünülmekteydi. İsrail, kolonyal dönemlerin geride kalmadığını bütün dünyaya gösterdi. Kuşkusuz ABD, İngiltere, Kanada ve Almanya’nın İsrail’e karşılıksız destek vermesi de kolonyalizmin geçmişte kalmadığını bütün insanlığa hatırlatmaktadır. Bu gerçek Filistinlilere yönelik küresel desteğin anlaşılmasını da sağlar. Kanaatimce Anglosaksonlar bütün bir yeryüzüne yaşatmak istedikleri dehşeti Filistin’de gösteriyor. Bu da Filistinlilere yönelik küresel desteğin anlaşılmasını sağlar. Küresel Güney ve Küresel Kuzey kavramları da bu çerçevede anlam kazanıyor. Yeni emperyalizm kavramını belirli bir ideolojik zeminde tartışmanın en azından Avrupa dışında bir anlamı olmayacaktır.

“Zihnî sömürge” gibi tuhaf ifadeleri sıradan tercüme yanlışlıklarına indirgeyemeyiz. Gerçekliğin tersyüz edilmesi küçümsenecek bir sonuç değildir.

QOSHE - Yeni emperyalizmi anlamak için İsrail’e bakmak gerekir - Selçuk Türkyılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni emperyalizmi anlamak için İsrail’e bakmak gerekir

12 1
04.01.2024

Sömürgecilik kavramının yanlışlığını göstermek için İsrail açıklayıcı bir örnektir. Eğer kolonyalizm, müstemlekecilik kavramıyla karşılanmaya devam edilseydi daha isabetli olurdu. Böylelikle fikir dünyamız muğlaklık ve anlam karmaşası üzerinden kolonize edilmezdi. Fikir dünyamızın kolonize edilmesi ile “zihnî sömürge” arasındaki farkın üzerinde de durmamız gerekiyor. Hem “sömürge” hem de “zihnî sömürge” kavramları Türkçeye mahsustur ve karşılığını bulmak kolay değildir. Eğer koloni kavramının Türkçedeki karşılığı doğru olsaydı İsrail’e sömürge dememiz gerekirdi. Hâlbuki İsrail, bir Anglosakson kolonisi olarak kuruldu ve bu durumu sömürge kavramıyla tanımlamak mümkün olmadığı için koloni kavramı kullanılamadı. Bu da İsrail’in Anglosakson kolonisi niteliğini gündemden düşürdü. Herhangi bir kimse İsrail’i sömürge olarak düşünemez.

ABD kolonilerden oluştu ve hiçbir zaman sömürge olmadı. İngiltere emperyal merkezine bağlı vilayetler birleştiğinde ABD ortaya çıktı. Bu sebeple Kuzey Amerika’daki İngiliz kolonilerini birer sömürge olarak görmek gerçekliği belirsizliğe mahkûm etmektir. Eğer öyle olsaydı bu koloniler sömürge olmaktan kurtulmuş olurlardı. Tam aksine, vilayetler daha fazla toprağı kolonize etmek için emperyal merkezden bağımsızlığını ilan etti. ABD’de yaşayan yerleşimci kolonyalistler, İngiliz kolonyalizmini daha ileri bir seviyeye taşıdılar. Böylelikle “Vahşi Batı’yı uygarlaştırdılar.”

Ne yazık ki aydınlarımız arasında, geçmişte ABD’nin İngiliz sömürgesi olduğunu........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play