Cinnet

devâm ediyor. İsrâil, dünyânın gözü önünde Gazze’de hakîki manâda bir

soykırım

gerçekleştiriyor. Her biri korkunç yüzlerce görüntü akıyor. Barış için yapılan tekmil teşebbüsler akâmete uğruyor. Herkes bu işin nerelere gidebileceği sorusunu soruyor. Ben de bu husustaki kendi düşüncelerimi ortaya koymak istiyorum.

Karşımızda iki senaryo mevcut. Bunlardan ilki,

sürecin Gazze ile sınırlı kalmayacağını, büyüyeceğin

i düşünüyor. Doğrusu ben de böyle düşünenlerdenim. Bu işin, belki

zincirleme olarak değil, ama zamâna yayılmış olarak, fâsılalı olarak

büyüyeceği kanatindeyim.. Diğer senaryo ise bunun aksine yaşanan bu fâcianın daha büyük coğrafyalara sıçramayacağı ve

Gazze ile sınırlı kalacağını

öngörüyor. İsrâil’in Gazze’ye girmesini kırmızı çizgisi olarak ilân etmiş olmasına rağmen

Hizbullah’ın

bu vakte kadar tepkisiz kalmış olması, İran’dan gelen ve mırın kırın eden izahatlar ; nihâyet

Hamas’ın Hizbullah’a serzenişte bulunan beyânatlar vermeye başlaması

bu tezi destekler mâhiyette olduğunu söyleyebiliriz. Eğer gelişmeler bu minvâl üzere devâm edecek olursa insanlık târihine en karanlık ve kanlı sayfalardan birisi olarak ilâve edilecek olan bir soykırımla baş başa kalacağız demektir. Bunun nasıl seyredeceği şimdilik müphem görünüyor. Eğer İsrâil ordusu Gazze’de ağır kayıplar verir , bir batağa saplanacak olursa Hamas, İsrâil’i mağlup etmiş, istediğini elde etmiş olacaktır. Muhtemelen İsrâil de bu ihtimâlin farkındadır. Kendileri için herhâlde en kötü senaryo,

Gazze’nin kendisi için bir Vietnam olmasıdır.

Bu ihtimâli ortadan kaldırmak için en gelişmiş ve en ölümcül savaş teknolojisini kullanmaya azim ve kararlı olduklarını, İsrâilli sözcülerin yaptıkları beyânatlardan anlamak mümkündür. Hâl-i hazırda savaş hukûkununun yasakladığı

kimyasal silâhlar

ı kullanmaktan çekinmeyen ve hiçbir yaptırıma uğramayan İsrâil daha fazlasını da yapmaya amâde olduğunu gösteriyor. (Koca Irak’ı kimyasal silâh üretmekle suçlayıp, 1 milyonu aşkın insanın ölümüne sebep olan şekilde altını üstüne getiren Batı âleminin bu durum karşısında Üç Maymun’u oynamasını nereye koyacağız?)

Gazze’yi yakıp yıktıktan, Gazzelileri katledip, kalanının sürdükten sonra İsrâil kazanmış ve rahatlamış mı olacak? Tam aksine; vaktiyle soykırıma uğramış olmaklığıyla uçsuz bucaksız bir

mâsumiyet ve mâsuniyet

kazanmış olan Yahudiler, artık bu imtiyazlarını kesinlikle kaybedeceklerdir. İsrâil, bugüne kadar keyfini sürdüğü

Mâsumiyet Müzesi

’nden çıktı. Bir zamanlar Almanlar Yahudilere yaptıkları sebebiyle nasıl sokakta yürüyemez hâle gelmişse; şimdilik nasıl karşılayacaklarını bilmesem de, aynı şeyin İsrâillilerin başına geleceğini zannediyorum. Direnip bunu reddetseler de en azından inandırıcılıklarını kaybedecekleridir. Avni Özgürel haklı olarak, her sene en az bir kaç tâne çekilen dünyâya servis edilen

Holocaust

ile alâkalı filmlerin iş yapmakta zorlanacağını söyledi.

İnandırıcılık ve itibâr kaybettireceği

muhakkak görülen bir zafer ne kadar manâlıdır? İsrâil’de, eğer hâlâ sağduyusunu ve vicdânın kaybetmemiş olanlar varsa, kendilerine sormaları gereken soru budur...

Haydi bu ahlâkî bir meseledir,

Musk’ın

işâret ettiği üzere ortada derin odaklanma sorunu yaşayan uyurgezer bir insanlık var, unutulur gider diyenler olabilir. Pekâlâ, o zaman daha pratik bir meseleye,

güvenlik meselesine

girelim. Bu

Pirus zaferinin

İsrâil vatandaşlarının güvenlik kapasitesini arttırmak şöyle dursun onlara çok daha güvensiz bir vasat doğuracağını tahmin etmek için müneccim olmaya hâcet yok. Bu savaşın, hayli uzun bir zaman İsrâil’de turizmi büyük oranda ortadan kaldıracağı ortadadır. Kilometrelerce uzakta, Dağıstan Mahaçkale’de yaşananlar, İsrâil Gazze’de istediğini elde etmiş olsa bile, çok farklı, belki de en beklenmedik yerlerde

İsrâil düşmanı radikal tepkilerin

doğduğunu; bunun büyüyeceğini ve kontrolden çıkacağını gösteriyor. Artık İsrâil vatandaşlarının eskiden olduğundan çok daha güvensiz bir kürede yaşayacaklarını öngörebiliriz. Daha bölgesel düzlemde de tablo farklı değil.

Abraham anlaşmaları

daha şimdiden çöp olmuştur. Gazze’den yaşananlardan sonra hangi Arap devleti bu anlaşmalara sâdık kalacağını açık açık beyân etmeye cesâret edebilir? İsrâil-Arap yakınlaşması ve barışı artık düşünülmesi bile mümkün olmayan bir durumdadır. Hâsılı artık İsrâil ulusunu

ağdalı bir kapanma

bekliyor. Ama her şey bununla da sınırlı değil. Evin içi de karışık. Filistinliler bir tarafa, İsrâil’de hatırı sayılır bir

Müslüman

-

Arap

nüfusun yaşadığını biliyoruz. Yarın onlardan ne tepki alacaklarını hesaplıyorlar mı acaba? Haydi onları da enterne ettiklerini varsayalım. Bu iş nereye gider ki? Bu aynı zamanda Yahudilerin de bir kat daha

gettolaşması

mânâsına gelmeyecek mi?

Men dakka dukka

… Onlara, İbrânicede bir şekilde muadili olduğunu düşündüğüm bu hikmetli lâfı hatırlatmak isâbetli olur. Gazze’de istediklerini alsalar bile, bu “zafer” İsrâil’e çok pahalıya patlayacaktır.

#Politika

#Soykırım

#Toplum

#Süleyman Seyfi Öğün

QOSHE - Çalma kapıyı, çalarlar kapını - Süleyman Seyfi Öğün
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çalma kapıyı, çalarlar kapını

89 1
02.11.2023
Cinnet

devâm ediyor. İsrâil, dünyânın gözü önünde Gazze’de hakîki manâda bir

soykırım

gerçekleştiriyor. Her biri korkunç yüzlerce görüntü akıyor. Barış için yapılan tekmil teşebbüsler akâmete uğruyor. Herkes bu işin nerelere gidebileceği sorusunu soruyor. Ben de bu husustaki kendi düşüncelerimi ortaya koymak istiyorum.

Karşımızda iki senaryo mevcut. Bunlardan ilki,

sürecin Gazze ile sınırlı kalmayacağını, büyüyeceğin

i düşünüyor. Doğrusu ben de böyle düşünenlerdenim. Bu işin, belki

zincirleme olarak değil, ama zamâna yayılmış olarak, fâsılalı olarak

büyüyeceği kanatindeyim.. Diğer senaryo ise bunun aksine yaşanan bu fâcianın daha büyük coğrafyalara sıçramayacağı ve

Gazze ile sınırlı kalacağını

öngörüyor. İsrâil’in Gazze’ye girmesini kırmızı çizgisi olarak ilân etmiş olmasına rağmen

Hizbullah’ın

bu vakte kadar tepkisiz kalmış olması, İran’dan gelen ve mırın kırın eden izahatlar ; nihâyet

Hamas’ın Hizbullah’a serzenişte bulunan beyânatlar vermeye başlaması

bu tezi destekler mâhiyette olduğunu söyleyebiliriz. Eğer gelişmeler bu minvâl üzere devâm edecek olursa insanlık târihine en karanlık ve kanlı sayfalardan birisi olarak ilâve edilecek olan bir soykırımla baş başa kalacağız demektir. Bunun nasıl seyredeceği şimdilik müphem görünüyor. Eğer İsrâil ordusu Gazze’de ağır kayıplar verir , bir batağa saplanacak olursa Hamas, İsrâil’i mağlup etmiş, istediğini elde etmiş olacaktır. Muhtemelen İsrâil de bu ihtimâlin farkındadır. Kendileri için herhâlde en kötü senaryo,

Gazze’nin kendisi için bir Vietnam olmasıdır.

Bu ihtimâli ortadan kaldırmak için en gelişmiş ve en ölümcül savaş teknolojisini kullanmaya azim ve kararlı olduklarını,........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play