Devletlerin karar alma mekanizmalarını etkileyen çeşitli parametreler vardır. Ekonomi-politik, jeopolitik ve teo-politik kavramları, politika kararlarının nasıl ve ne gerekçe ile alındığının izahlarını yapmaktadır. 7 Ekim ve sonrasında İsrail’in şiddetini her geçen gün artırdığı saldırıların hangi gerekçe ile yapıldığı ve burada bir devlet aklının işleyip işlemediği de benzer kavramlar üzerinden ilerleyen bir tartışmayı gündeme getirmektedir. Bu tartışmalarda, İsrail’in rasyonel izahları olmayan bir politika izlediği ve genellikle teolojik denklemi devreye soktuğu görülmektedir.

Netanyahu’nun konuşmalarında dikkat çeken bir husus da iç ve dış mesajlarındaki ton ve söylem farklılığıdır. Netanyahu, bir yandan kendisini iktidara taşıyan kitlelerin desteğini sürdürmek için teo-politik bir siyaset izlerken diğer yandan küresel kamuoyunu ikna için barbar-medeni çatışması üzerinden ilerlemeyi tercih etmektedir. Herzog’un da desteklediği bu söylem alanı, Hamas üzerinden bütün Filistinlileri barbar olarak kategorize eden ve onların medeni dünyada yerlerinin olmadığını düşünen bir siyaset. Benzer biçimde her iki isim de Hamas’ı DAEŞ ile özdeşleştirmekte ve DAEŞ’in Batı kamuoyundaki negatif karşılığından yararlanmaya çalışmaktadırlar. Fakat İsrail terörünün, Batılı devletler nezdindeki desteğine rağmen Batı halklarındaki karşılığı bu propagandanın işlemediğini göstermektedir. Bütün kurumsal engellere rağmen, Berlin, Roma, Londra, New York gibi şehirlerdeki kamuoyu tepkisi İsrail’in söylem alanındaki üstünlüğünü kaybettiğini göstermektedir.

Ulusal ve uluslararası düzeyde bütünlüklü bir iletişim stratejisi oluşturmak, dış politikadaki farklılaşmanın hissettirilmesi açısından önemlidir. Nitekim Türkiye’nin de taraf olduğu bölgesel ve küresel çatışma alanlarında, uluslararası alanda yürütülen iletişim politikaları, Türkiye’nin haklı ve kararlı tutumunun anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Bu nedenle Türkiye karşıtı söylemlerin etkisizleştirilmesi ve daha sağlıklı bir küresel iletişim ortamının tesis edilmesi için medya alanına daha fazla yatırım yapılması ve nitelikli personellerin yetiştirilmesi esas alınmalıdır. İnternet ve yapay zeka teknolojileri üzerinden yapılan manipülasyonlarla gerçeklik yerine algıların egemen olduğu bir çağda hakikatin duyurulması bugün daha büyük bir önem arz etmektedir.

QOSHE - İşgalci siyasetin huzursuzlukları - Turgay Yerlikaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İşgalci siyasetin huzursuzlukları

4 1
06.11.2023

Devletlerin karar alma mekanizmalarını etkileyen çeşitli parametreler vardır. Ekonomi-politik, jeopolitik ve teo-politik kavramları, politika kararlarının nasıl ve ne gerekçe ile alındığının izahlarını yapmaktadır. 7 Ekim ve sonrasında İsrail’in şiddetini her geçen gün artırdığı saldırıların hangi gerekçe ile yapıldığı ve burada bir devlet aklının işleyip işlemediği de benzer kavramlar üzerinden ilerleyen bir tartışmayı gündeme getirmektedir. Bu tartışmalarda, İsrail’in rasyonel izahları olmayan bir politika izlediği ve genellikle teolojik denklemi devreye soktuğu görülmektedir.

Netanyahu’nun konuşmalarında dikkat çeken bir husus da iç ve dış mesajlarındaki ton ve söylem farklılığıdır. Netanyahu, bir yandan kendisini iktidara taşıyan kitlelerin desteğini sürdürmek........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play