Mevduat gelişim hızı çok yüksek. Mevduatın gelişim hızını belirleyen iki faktör var. Birincisi altın fiyatındaki artışlar nedeniyle altın hesaplarının değerindeki hızlı yükseliş. İkincisi ise yüksek faiz tahakkukları. Türkiye’de mevduat gelişiminin temel besleyicisi zaten yeni para girişleri değil, kur artışı ve faiz tahakkuklarıdır.

Bu şartlar altında Haziran’da başlayan ivmeyle %59,5 kadar 11 aylık mevduat artışı görülüyor. Kasım 2023 itibariyle mevduatlar 14,1 trilyonu aşmış durumda.

Mevduat hızlı geliştiği halde krediler daha yavaş. 11 aylık artış %49,4 seviyesinde ve toplam hacim 11,3 trilyona ulaşmış durumda. Pandemi sonrası bankaların kredi/mevduat rasyosu %120’ler seviyesine çıkmışken Türkiye Ekonomi Modeli’nin başladığı Ağustos 2021’de düzlenmiş ve sonrasında mevduat lehine dönmüştü. Fakat Kasım 2023’te %80’e inerek pandemi seviyelerine kadar geri geldi. Aralık ve Ocak’ta daha düşük seviyelere inerse çok olağanüstü bir durum olacak. (Rasyoyu katılım bankalarının aşağı çektiğini de unutmamak lazım.)

Bu durum likiditenin mevduatla orantılı olarak gelişmediğini gösteriyor. Mevcut oranlardan borçlanma iştahının düşük olduğunu da. Politikanın genel seyrinden beklenen bir sonuç. Teorinin gereği olarak etkinsiz bir para piyasası oluşturuluyor.

Bu sonuçtan elde edilecek olağan beklentilere bakalım.

Öncelikle politika faizinin son bir artışla %45 seviyesine çıkması bekleniyor. Bu seviyeden itibaren politika faizinin üzerinde seyreden mevduat faizleri, tam tersi bir pozisyon için aşağı yönlü hareket etmeye başlayacaktır. Çünkü bankalar TL cinsinden satamadıkları seviyedeki faiz oranlarını yakında mevduata önermemeye başlayacaktır.

Kredi maliyetleri ise politika faizi artarken artmaya devam edeceğinden miktar gelişimi daha da yavaşlayacaktır. Türkiye tarihi düşük kredi/mevduat rasyosu seviyelerini görebilir; eğer pazar günkü köşemde ele aldığım beklentim gerçekleşmezse. Yani döviz cinsi kredi iştahı kabarmazsa.

Gene de net faiz marjları daralacaktır. Net faiz marjı bankaların asıl performans göstergesidir.

Bu performans göstergesi zayıfladığında bankalar trading tarafına yani para-sermaye piyasası işlemlerine yönelirler.

Değinmek istediğim husus da bu aslında. Bankaların menkul kıymet gelişimi Kasım 2023 itibariyle %60’ın üzerinde. 2024’te daha da hızlı gelişecek. Bu veri yeterince sinyal veriyor aslında.

Ama bir hatırlatma yapmakta yarar var. Daha önce (pandemide) kredi/mevduat rasyosu %80’lere düşünce, makro ihtiyati tedbir kapsamında, daha fazla düşmemesi için bankalara hedef verilmişti. Ticari bankalar için %100 ve katılım bankaları için %80 olarak belirlenen hedef, kredi piyasasını canlandırmıştı.

Şimdi şartlar çok farklı. Dönem itibariyle sermaye piyasası performansı kredi performansından daha önemli görülebilir. Bankaların yüksek bir hızla kredi üretmesini ekonomi yönetiminin istemediği de anlaşılabilir. Çünkü rasyoyu yukarı çekmek, mevduatın gelişimi de göz önüne alınırsa hızlıca 4 trilyon civarı ilave plasman demektir. Ekonomiyi soğutma politikaları bu hızda bir kredi gelişimiyle çelişir.

O halde borsa yatırımcısı KKM’den dönenlerden beklediği piyasa coşkusunu başka yerden yakalayabilir. Yabancılar, bankalar, fonlar hep birden piyasaya dolacak. Bu çok güçlü bir ralli başlatabilir.

Katılım bankalarının önümüzdeki aylarda kredi/mevduat rasyosunun daha aşağı seviyelere düşeceği düşünülürse katılma hesaplarının kâr payı tahakkuklarının zaten zayıf olan seviyelere rağmen yukarı gidemeyeceği anlaşılır. Tahakkuklar %20 seviyelerinde tıkandı.

Katılım bankaları görece düşük kâr tahakkuk ettiriyor gibi bir eleştiri var. Aslında gerekçesi yatırılan paranın tamamına değil, bir kısmına kâr tahakkuk ettirmesi.

Mevcut rasyolarla bakılırsa 100 liranın 60 lirasına kâr tahakkuk ediyor. Finansman oranları artsa da kredi/mevduat oranı düştükçe kâr tahakkukları artmaz. Onlarda bu dönemde trading tarafında olacak ama trading kârları kendilerinin.

Bilirsiniz FaizsizYatırım bülteninden ve köşemden her sene faizsiz yatırımcının 100 bin lirasının sene başına göre nasıl geliştiğini raporluyorum.

Bu yılın şampiyonu faizsiz BES hesapları. Devlet katkısı hariç %81’in üzerinde getiri sağlamış. BES’te elbette risk iştahına göre çeşitlenen planlar var. Verdiğim getiri altına dayalı BES planlarında oluşmuş.

Geçtiğimiz yılın getiri performansında üst sıralarda yer alan diğer araçlar; faizsiz portföyler ve gram altın.

Altta kalanlar ise olağan şekilde katılma hesapları ve bunun yanında borsa katılım endeksleri.

2024 doğru yatırım tercihi yapanlar için gene yüksek getiriler yılı olacak. Şimdiden bereketli olsun.

QOSHE - Borsada ralli: Mevduatlar kredileri geçmişse? - Yusuf Dinç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Borsada ralli: Mevduatlar kredileri geçmişse?

21 0
09.01.2024

Mevduat gelişim hızı çok yüksek. Mevduatın gelişim hızını belirleyen iki faktör var. Birincisi altın fiyatındaki artışlar nedeniyle altın hesaplarının değerindeki hızlı yükseliş. İkincisi ise yüksek faiz tahakkukları. Türkiye’de mevduat gelişiminin temel besleyicisi zaten yeni para girişleri değil, kur artışı ve faiz tahakkuklarıdır.

Bu şartlar altında Haziran’da başlayan ivmeyle Y,5 kadar 11 aylık mevduat artışı görülüyor. Kasım 2023 itibariyle mevduatlar 14,1 trilyonu aşmış durumda.

Mevduat hızlı geliştiği halde krediler daha yavaş. 11 aylık artış I,4 seviyesinde ve toplam hacim 11,3 trilyona ulaşmış durumda. Pandemi sonrası bankaların kredi/mevduat rasyosu 0’ler seviyesine çıkmışken Türkiye Ekonomi Modeli’nin başladığı Ağustos 2021’de düzlenmiş ve sonrasında mevduat lehine dönmüştü. Fakat Kasım 2023’te ’e inerek pandemi seviyelerine kadar geri geldi. Aralık ve Ocak’ta daha düşük seviyelere inerse çok olağanüstü bir durum olacak. (Rasyoyu katılım bankalarının aşağı çektiğini de unutmamak lazım.)

Bu durum likiditenin mevduatla orantılı olarak gelişmediğini gösteriyor. Mevcut oranlardan borçlanma iştahının düşük olduğunu da. Politikanın genel seyrinden beklenen bir sonuç. Teorinin gereği olarak etkinsiz bir para piyasası oluşturuluyor.

Bu sonuçtan elde edilecek olağan beklentilere bakalım.

Öncelikle politika faizinin son bir artışla E seviyesine çıkması bekleniyor. Bu seviyeden itibaren politika faizinin üzerinde seyreden mevduat faizleri, tam tersi bir pozisyon için aşağı yönlü hareket etmeye........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play