Türkiye bugün 4 sene seçimsizliğin kapısını açacağı yahut kapatacağı bir seçime gidiyor. “4 sene seçim olmaması bir istikrar zemini oluşturacak, işimize gücümüze bakacağız, yüzyılın temellerini atacağız,” diyenler ile “4 sene sinek mi avlayacağız, gençler sokağa çıksın, darbe yapsın,” diyenler yarışıyor.

Bu şartlar nedeniyle Türkiye yerel seçime yerel seçimlik bir gündemle gitmiyor. Oysa seçmen yerelde ona katma değer sağlayacak hizmetleri sunacağına inandığı aday lehine rasyonel tercihini yapar.

Yetkin iktisatçıları olup da ekonomiyi yönettirmek için IMF’e başvuran bir ülke iflah olmaz. Hele de seçkin iktisatçılarımız var deyip bir taraftan vitrin yaparken diğer taraftan IMF’i vaat edenlerle hiç olmaz.

Hasılı, ekonomi kartının zaten kullandığının analizini yapamayanların ekonomik tetikçileri, seçmenin tercihini etkileyebileceği düşüncesiyle manipülasyonda haddi aştı. Hak etmeyen bir adayın belediye başkanlığına devam etmesi ve sonrasında ülkenin genel seçime götürülmesi için tetiklere asıldılar ve günlerdir halka ıstırap oldular. Ve şunu bilinsin ki daha yeni başladılar.

Yerel seçimde umdukları sonuç ortaya çıkarsa gemi iyice azıya alacaklar.

Peki, kimin için bunu yapıyorlar, diye sorulsa ilginç bir cevap çıkıyor; akepeli bir aday için. Çünkü İstanbul’daki seçimde AK Parti ile akepe yarışıyor.

Ne demek akepeli ile AK Partili yarışı, biraz açmak isterim. Son dönemde partilerin klonları ortaya çıktı. AK Parti içinden akepe ve Halk Partisi içinden cehape.

Akepeliler ile cehapeliler aslında aynı kimseler.

Nereye koyarsan koy sırıtmazlar.

AK Parti bu klon ile mücadele veriyor.

Halk Partisinin mücadelesiyse bitti. Kaybetti. Çok önce sepeye dönüşen Saadet Partisi gibi Halk Partisi de kendi klonu olan cehapeye dönüştü. Cehape Halk Partisini; bütün değerleri, kültürü, gelenekleriyle yağmalayıp yok etti, halka partisine çevirdi. Halk Partililer partinin dışına itildi.

Milletvekilliği aday sıraları dolarla satıldı, genel kurulda delegeler satın alındı, belediye başkan adayları genel merkez dışında belirlendi, paralardan kuleler yapıldı. Özgür Özel bu haliyle aslında Halk Partisine başkan olmadı, cehapeye eşbaşkan oldu.

AK Parti ise akepelileri ayıkladı, gidip başka partiler kurdular yahut başka partilerin içine dağıldılar. Ayıklama işi devam da ediyor.

Tıpkı Bahçeli’nin Milliyetçi Hareket Partisini klonlamaya çalışanlara partiyi teslim etmediği gibi.

Bugün Meral Akşener de benzer bir mücadele veriyor. İyi Parti hayatına İyi Parti olarak başlayamadı. İp olarak başladı. Meral Akşener genel seçimden bu yana ipten İyi Parti çıkarmaya çalışıyor. Ama işi kolay değil.

Benzer bir afeti de Yeniden Refah Partisi yaşıyor. Yeniden Refah o denli hızlı Yerepelileşti ki sanırım kendileri de şaşkınlığı içindedir. Değillerse de ilginç bulurum. Partinin ilk seçiminde gördüğü teveccüh, kendi afetine dönüşmek üzere.

Cehape Yeniden Refahı, yerepelileştirerek sadece Ak Parti’nin mücadelesine zarar vermiyor Yeniden Refah’ın geleceğini de yok ediyor.

Neden Yeniden Refah’ın klonlanmasında cehapeyi etken gördüğümü de açıklayayım. Tarihi bir perspektif çizeceğim.

Dezenfekte etmenin etkili olduğunu ise Milliyetçi Hareket Partisinden biliyoruz.

Bugün tercihinizi yaparken temiz ve omurgalı siyasetin geleceği için bir bahar temizliği başlatmayı düşünebilirsiniz. Demokratik hakkınızı illetin kurbanı yahut taburcusu olmaya kullanabilirsiniz.

QOSHE - Bugün AK Parti ile Akepe (Cehape) yarışacak - Yusuf Dinç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bugün AK Parti ile Akepe (Cehape) yarışacak

52 21
31.03.2024

Türkiye bugün 4 sene seçimsizliğin kapısını açacağı yahut kapatacağı bir seçime gidiyor. “4 sene seçim olmaması bir istikrar zemini oluşturacak, işimize gücümüze bakacağız, yüzyılın temellerini atacağız,” diyenler ile “4 sene sinek mi avlayacağız, gençler sokağa çıksın, darbe yapsın,” diyenler yarışıyor.

Bu şartlar nedeniyle Türkiye yerel seçime yerel seçimlik bir gündemle gitmiyor. Oysa seçmen yerelde ona katma değer sağlayacak hizmetleri sunacağına inandığı aday lehine rasyonel tercihini yapar.

Yetkin iktisatçıları olup da ekonomiyi yönettirmek için IMF’e başvuran bir ülke iflah olmaz. Hele de seçkin iktisatçılarımız var deyip bir taraftan vitrin yaparken diğer taraftan IMF’i vaat edenlerle hiç olmaz.

Hasılı, ekonomi kartının zaten kullandığının analizini yapamayanların ekonomik tetikçileri, seçmenin tercihini etkileyebileceği düşüncesiyle manipülasyonda haddi aştı. Hak etmeyen bir adayın belediye başkanlığına devam etmesi ve sonrasında ülkenin genel seçime götürülmesi için tetiklere asıldılar ve günlerdir halka ıstırap oldular. Ve şunu bilinsin ki daha yeni başladılar.

Yerel seçimde umdukları sonuç........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play