Dünyada kutuplaşma hareketi hızlandı. AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’in Davos’ta verdiği “kutuplaşmanın değil, dayanışmanın hâkim olması gerektiği,” mesajına rağmen… İlk defa doğru bir cümle kurdu ama dediği başka yaptığı başka örneğinden ibaret.

Von der Leyen’in çıkışına Çin delegasyonundan “çoktaraflılığın tanımı nedir?” sorusuyla cevap geldi.

Açıkçası Avrupa ortada kaldık derken, Çin kaçınılmaza doğru ilerlediğini ikrar ediyor.

Gerçeğin yüzeye çıkan kısmı bunlar.

Askeri cepheler anlamında bariz bir kutuplaşma henüz görünmüyor olabilir. Sonuçta Çin mesela, İran ve Pakistan’ın ikisinin birden dost ülke olduğunu söyledi. Filistin’de iki ülkeli çözüm taraftarları ağırlıkta. Avrupa Birliği nihayet Kızıldeniz denkleminin hedefinin kendisi olduğunu anlayıp Husilere karşı 27 ülkesiyle bir ortak operasyon gücü kurguluyor. Hasılı herkes yalnız ve tarafsız görünüyor ama içten içe askeri kutuplaşma formülleri de gelişiyor.

Ekonomik olaraksa kutuplaşma kendini gizlemiyor. İyiden iyiye görünürlük kazandı. Ortaya çıkan fotoğrafın genel görünümünden birtakım notlar paylaşmak istiyorum.

Çin’den sene başından bu yana 12 milyar dolar yabancı sermaye çıktı. Nitelikli gayrimenkullerde %30’a kadar fiyat düşüşleri var. Hong Kong piyasaları 20 yılın en düşüğüne geriledi.

Rusya, Suudi Arabistan’ı geçip Çin’in en büyük enerji tedarikçisi konumuna geldi.

Avrupa ve ABD’nin Tayvan’dan geçtiği siparişler yavaşladı.

İtalyan tahvil faizi ile Alman tahvil faizleri arasındaki fark kapanmaya başladı.

Almanlar AB’den çıkmayı benimseyen bir siyasi açılımla tanıştı.

ABD kur manipülasyonu gözlem listesine Çin, Singapur, Malezya, Vietnam ve Tayvan’ın yanı sıra Almanya’yı da yazdı.

Hindistan borsası rekor kırdı.

İsviçre Hindistan’la 16 yıl süren müzakerelerin ardından serbest ticaret anlaşması imzaladı.

Modi, Hindu faşistler tarafından yıkılan tarihi caminin olduğu yere yapılan Hindu tapınağını “yeni bir çağ başlıyor,” sloganıyla açmaya hazırlanıyor.

Vietnam rekor cari fazla verdi, Macaristan’la ikili işbirliği geliştiriyor.

Bulgarlar Euro’yu resmi para olarak kullanmaya hazırlanıyor.

Dünya faiz indirimini tartışırken borsası 33 yılın zirvesindeyken Japonlar faiz artırımına hazırlanıyor.

Avrupa piyasaları en büyük haftalık düşüşünü yaşadı.

İngiltere’de gayrimenkul fiyatları pandemi etkisinden çıkış ararken yeniden düşmeye başladı. Çekya aynı sorundan mustarip.

İsveç’te şirket iflasları rekor seviyelerde. Avrupa’nın genelinde de durum aynı. Kıtadaki zombi şirketler batıyor.

Amerikan borsası geçtiğimiz süreçte artan faizlere rağmen rekor kırdı.

Bu kadar. Son günlerin birkaç gelişmesinden ibaret olan bu resim pek çok şeyi anlatıyor olmalıdır.

Avrupa avuçta, iyice sıkılacak. Kızıldeniz’den preslenip suyu çıkarılacak. Çin avuca alınmaya çalışılıyor. Sistem, komşularıyla ekonomik yakınlaşmalar kurup Çin’i daraltıyor. Çin’i avucunun içine tam alması için ticaret savaşları kaçınılmaz gibi görünüyor.

Ticaret savaşı kaçınılmazsa Trump’ın başkanlığı da kaçınılmaz olur.

Zaten kusursuz bir ekonomik kutuplaşma için her şey Trump’ın Kasım’da yeniden başkan olmasına kaldı.

Bu süreç her halükârda deneyimlenecek.

Türkiye ise süreçten güçlü çıkacak. Çünkü Türkiye, kutuplaşmayı sevmez ama kutuplaşma varsa dengede en iyisidir.

Nice 30 yaşlara sevgili gazetem. Büyüyen ve güçlenen Türkiye ile…

Biliyorum, önümüzdeki 30 yılında, Türkiye’nin uluslararası önemi artarken birçok ülkenin haber bültenlerindeki “dünya basını turlarında” senin haberlerin önde olacak. Türkiye’nin birikimini dünyaya taşıyacaksın.

QOSHE - Ekonomi kutuplaştı bile - Yusuf Dinç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ekonomi kutuplaştı bile

14 8
23.01.2024

Dünyada kutuplaşma hareketi hızlandı. AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’in Davos’ta verdiği “kutuplaşmanın değil, dayanışmanın hâkim olması gerektiği,” mesajına rağmen… İlk defa doğru bir cümle kurdu ama dediği başka yaptığı başka örneğinden ibaret.

Von der Leyen’in çıkışına Çin delegasyonundan “çoktaraflılığın tanımı nedir?” sorusuyla cevap geldi.

Açıkçası Avrupa ortada kaldık derken, Çin kaçınılmaza doğru ilerlediğini ikrar ediyor.

Gerçeğin yüzeye çıkan kısmı bunlar.

Askeri cepheler anlamında bariz bir kutuplaşma henüz görünmüyor olabilir. Sonuçta Çin mesela, İran ve Pakistan’ın ikisinin birden dost ülke olduğunu söyledi. Filistin’de iki ülkeli çözüm taraftarları ağırlıkta. Avrupa Birliği nihayet Kızıldeniz denkleminin hedefinin kendisi olduğunu anlayıp Husilere karşı 27 ülkesiyle bir ortak operasyon gücü kurguluyor. Hasılı herkes yalnız ve tarafsız görünüyor ama içten içe askeri kutuplaşma formülleri de gelişiyor.

Ekonomik olaraksa kutuplaşma kendini gizlemiyor. İyiden iyiye görünürlük kazandı. Ortaya çıkan fotoğrafın genel görünümünden birtakım notlar paylaşmak istiyorum.

Çin’den sene başından bu yana 12 milyar dolar yabancı sermaye çıktı. Nitelikli........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play