Toplumun fakirleşmesinin en büyük müsebbibi olan bankacılık sistemi olduğu yerde duracak kalkıp lokantaları boykot edeceğiz.

Asıl düşüncemi söyleyeyim; bu lokantalar o gelir grubundan o fiyatlarla paralarını alabiliyorsa alsınlar, çalışanlarına doğru dürüst ücret veriyor ve bihakkın vergisini ödüyorlarsa, hiç tasa değil. Gitmemeyi ve boykot yapmayı seçenleri de takdir ediyorum.

Hatta lokanta boykotu iyi bir duruş, iyi niyetli, karizmatik, çok doğru, çok sempatik, çok insancıl, çok medeni… Anlıyorum hatta seviyorum da ama iş, böyle doğru tavırlarla piyasadaki bugünkü lakaytlığı giderecek seviyeyi çoktan aştı. Kapitalizm bu doğru duruşun içinden çoktan geçti.

Geniş halk kitlelerinin daha temel sorunları varken lokanta gibi yukarı basamaktan boykota başlamak maalesef ve bunu söylemek hiç doğru olmadığı halde bizi aşar. Doğru değil, çünkü bu söylem toplumu yoksullukta birleştiriyor.

Yani bankada para biriktirmeye çalışan yetenekli, çalışkan, genç mühendisten alıyor, üç harflilere veriyor.

Üç harfli de gene bu mühendise, bu mühendisin kendi parasından edindiği finansal gücün anti-demokratik lezzetinin sınırlarını tam tatmak üzere, ayçiçek yağı kalmayacakmış deyip katmerli zamla ayçiçek yağı satıyor.

Türkiye’yi buraya getiren ortodoksidir. Para politikasıyla piyasaları öyle ya da böyle manipüle etmenin bir farkı yoktur. İkisi de ortodokstur. Yani gevşetici olsun yahut sıkılaştırıcı olsun, para politikası işlevsel kullanılıyorsa uygulanan politika her halükârda ortodokstur.

Kapitalizmin karakolu gibi sadece Türkiye’nin de değil, tüm gelişen ekonomilerin tepesinde duruyorlar kimse de ses çıkar(a)mıyor. Şunu bilelim; hiçbir ekonomi için finansta yerli-milli bir tavır bu mimariden beklenemez. Çünkü bu mimaride hiçbir finansal kurum, merkez bankaları dahil, yerli-milli değildir. Hiçbir ülke için değildir. Onlar büyük bir sistem olarak kendi yerlilikleri ve milliyetleri içinde hareket ederler.

Türkiye’nin İslami finansı yeniden tanımlayıp İslami finansla yeniden tanışması lazım. Başka şeyler de lazım. Ama bugünkü bankacılık sistemiyle bu denklemden çıkılamayacağından önce bu ve benzerleri lazım.

Bankacılık temelli ekonomilerin yoksulluğunu sermaye piyasası temelli ekonomiye dönüşememelerine mi bağlamalıyız yoksa bankacılığın böyle bir dönüşüme izin vermemesine mi?

Esnafın kart boykotuna nasıl da hışımla…

İşte, asıl sorulacak sorular, boykot geliştirecek alanlar buraları. Ve bu sorular asla sorulmayacak, bu boykot hiçbir zaman gelmeyecek değil. Demokratik bir finansal mimari kurulamadığı her gün yoksullaşma daha derinden hissedilecek. Bu gidişe bir dur denmeli.

QOSHE - Lokantalar hedef, kapitalizm rahat - Yusuf Dinç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Lokantalar hedef, kapitalizm rahat

38 1
23.04.2024

Toplumun fakirleşmesinin en büyük müsebbibi olan bankacılık sistemi olduğu yerde duracak kalkıp lokantaları boykot edeceğiz.

Asıl düşüncemi söyleyeyim; bu lokantalar o gelir grubundan o fiyatlarla paralarını alabiliyorsa alsınlar, çalışanlarına doğru dürüst ücret veriyor ve bihakkın vergisini ödüyorlarsa, hiç tasa değil. Gitmemeyi ve boykot yapmayı seçenleri de takdir ediyorum.

Hatta lokanta boykotu iyi bir duruş, iyi niyetli, karizmatik, çok doğru, çok sempatik, çok insancıl, çok medeni… Anlıyorum hatta seviyorum da ama iş, böyle doğru tavırlarla piyasadaki bugünkü lakaytlığı giderecek seviyeyi çoktan aştı. Kapitalizm bu doğru duruşun içinden çoktan geçti.

Geniş halk kitlelerinin daha temel sorunları varken lokanta gibi yukarı basamaktan boykota başlamak maalesef ve bunu söylemek hiç doğru olmadığı halde bizi aşar. Doğru değil, çünkü bu söylem toplumu........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play