İran serseri mayın gibi!

Bir taraftan Irak’a ve Suriye’ye vuruyor.

Öte taraftan Pakistan’a!

İran’ın hangi gerekçeyle olursa olsun Pakistan’ı bombalaması çok tehlikelidir.

İran’ın Pakistan’ın Belucistan bölgesini bombalaması Hindistan’ı sevindirdi. Hindistan, Pakistan’ın ezelî düşmanı çünkü.

Pakistan, ertesi gün İran’a cevap verdi.

Gazze’de başlayan çatışmanın Lübnan’a, Suriye’ye, Irak’a, oradan Yemen’e, Kızıldeniz’e, şimdi de Pakistan’a ve İran’a kadar sıçraması, Gazze’deki savaşın çok tehlikeli yerlere gidebileceğinin habercisidir. İsrail’in Gazze’deki soykırım savaşının sadece Filistin’i ve Filistin’deki Müslümanları değil, en azından bütün Ortadoğu’yu hedef aldığını gösterir.

Gazze’deki İsrail terör devletinin saldırılarının ve soykırım çalışmasının başladığı ilk günlerden itibaren dünyanın bütün güçlerinin Doğu Akdeniz’de konuşlanmaları meselenin Filistin olmadığı ve Filistin’le sınırlı olmadığı fikrinin pekişmesine yol açmış ve konu, bu şekilde tartışılmıştı bütün dünya ölçeğinde.

ABD’nin altı denizaltı ile Gazze kıyılarına askerî yığınak yapması, ardından İngiltere’nin askerî gücünü seferber edeceğini göstermesi, bütün Avrupa ülkelerinin askerî olarak İsrail’in arkasında olduklarını gösterme yarışına girmeleri, bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Çin’in ve Hindistan’ın da bölgeye damlaması, Çin’in de tıpkı Amerika gibi altı denizaltı ile Doğu Akdeniz’de konuşlanması, zihinlerde, “acaba üçüncü bir dünya savaşının ilk adımları mı bunlar?” sorularının şekillenmesine yol açtı.

Gazze meselesinde Yahudilerin görünüşte ön aldığı görülüyor ama bence gerçekte ön alan İngilizler. Yahudileri ve İranlıları Gazze meselesinde kışkırtanların İngilizler olduğunu düşünüyorum.

İngilizlerin hedefi, Yahudileri küresel ölçekte zayıflatmak ve bölgede İran’ın önünü alabildiğine açmak. İran’ın önünü niçin alabildiğine açmak istiyor İngilizler? Türkiye’nin önünü kesmek için. Türkiye’nin gelişini, Batı ekseninden de, Doğu ekseninden de kopuşunu ve Türkiye Ekseni oluşturma girişimini engellemek için.

Türkiye’nin sürgit büyümesi ve her geçen gün bölgesel hatta küresel ölçekte varlığını hissettirmesi, küresel sistemin bölgedeki gücünü yitirmesi ve zamanla bölgeden çekilmesi, defolup gitmesi sonucunu doğuracaktır.

Küresel sistem, küresel sistemin beyni İngilizlerle sopası Yahudiler Türkiye’yi İran maşası ile durdurmayı planladıklarını Irak’ı işgal ederek ve parçalayarak, Suriye’yi paramparça ederek ve cehenneme çevirerek ve iki ülkeye de İran’ı yerleştirerek ispatladılar.

İran’ın Türkiye’yi güneyden kuşatması, ardından Yemen’e kadar bütün Arabistan Yarımadası’na yerleştirilmesi, İran’ın Türkiye’ye musallat edilmesinin ön hazırlıklarıdır.

İran, Ortadoğu’yu ve İslâm dünyasını istikrarsızlaştırmak, Türkiye’nin bölgeye çekidüzen verecek şekilde büyümesinin önüne set çekmek için bulunmaz bir “asset” / “araç” Batılı ve Yahudi haydutlar için.

O yüzden sadece İran ile İsrail’in danışıklı düellolarına tanık oluyoruz üç aydır. Bu danışıklı düellolar, önümüzdeki süreçte hızlanacak gibi görünüyor. Hem İsrail hem de İran ön almış olacak ve bölgeye derinlemesine yayılacak ikisi de.

Fazla şımardı bu İran münafığı!

Tarih boyunca hep böyleydi. Biz bir taraftan Moğol sürüleriyle, diğer yandan Haçlı sürüleriyle ölüm kalım savaşı verirken bu İran münafığı bizimle savaşmıştı. Salahaddin Eyyûbî bu İran münafığına gerekli cevabı veren sultandı: Fitne-fesat yuvası olarak kurulan Şiî El-Ezher’i silbaştan Sünnîleştirmiş, ardından o zamanın haşdişabileri Şiî haşhaşîleri Cezayir’e kadar kovalamıştı!

Bizim İran’ı düşman bellememize gerek yok. Her türlü münafıklık biçimi, her renge giren pespaye takiye anlayışı İran’ın en şeytansı silahıdır: Size vahdet diyerek, vahşete başvurmaktan çekinmeyecektir. Vahdet diyerek vahşet işlenen en ürpertici örnekler Suriye’de yaşandı.

Sözün özü: İran derhal durdurulmalıdır!

İran, Müslümanların lideri olamaz: Bu, eşyanın tabiatına terstir.

İslâm dünyasının omurgası, %85’i Sünnî’dir. İslâm dünyasının lideri Müslüman Türkiye’dir, Türkiye’nin yanı sıra da Mısır ve Pakistan olabilir ancak.

Küresel sistem İran’la danışıklı düello oynuyor: İran’ı Türkiye’ye karşı kışkırtıyor, İran’ın önünü açıyor ve İran’ın Türkiye’yi kuşatmasını ve önünü kesmesini sonuna kadar destekliyor. Türkiye bu oyuna gelmeyecek ve en az İran kadar zeki olduğunu gösterecektir.

Şunu asla unutmayacaksınız:

İran varlığını İsrail’e borçludur.

İsrail de varlığını İran’a!

Vesselâm.

QOSHE - İran’ın saldırıları çok tehlikeli: Küresel sistem, Türkiye’yi vurmayı hedefliyor, İran’ın önünü açıyor! - Yusuf Kaplan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İran’ın saldırıları çok tehlikeli: Küresel sistem, Türkiye’yi vurmayı hedefliyor, İran’ın önünü açıyor!

230 25
19.01.2024

İran serseri mayın gibi!

Bir taraftan Irak’a ve Suriye’ye vuruyor.

Öte taraftan Pakistan’a!

İran’ın hangi gerekçeyle olursa olsun Pakistan’ı bombalaması çok tehlikelidir.

İran’ın Pakistan’ın Belucistan bölgesini bombalaması Hindistan’ı sevindirdi. Hindistan, Pakistan’ın ezelî düşmanı çünkü.

Pakistan, ertesi gün İran’a cevap verdi.

Gazze’de başlayan çatışmanın Lübnan’a, Suriye’ye, Irak’a, oradan Yemen’e, Kızıldeniz’e, şimdi de Pakistan’a ve İran’a kadar sıçraması, Gazze’deki savaşın çok tehlikeli yerlere gidebileceğinin habercisidir. İsrail’in Gazze’deki soykırım savaşının sadece Filistin’i ve Filistin’deki Müslümanları değil, en azından bütün Ortadoğu’yu hedef aldığını gösterir.

Gazze’deki İsrail terör devletinin saldırılarının ve soykırım çalışmasının başladığı ilk günlerden itibaren dünyanın bütün güçlerinin Doğu Akdeniz’de konuşlanmaları meselenin Filistin olmadığı ve Filistin’le sınırlı olmadığı fikrinin pekişmesine yol açmış ve konu, bu şekilde tartışılmıştı bütün dünya ölçeğinde.

ABD’nin altı denizaltı ile Gazze kıyılarına askerî yığınak yapması, ardından İngiltere’nin askerî gücünü seferber edeceğini göstermesi, bütün Avrupa ülkelerinin askerî olarak İsrail’in arkasında olduklarını gösterme yarışına girmeleri, bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Çin’in ve Hindistan’ın da bölgeye damlaması, Çin’in de tıpkı Amerika gibi altı denizaltı ile Doğu Akdeniz’de konuşlanması, zihinlerde, “acaba üçüncü bir dünya savaşının ilk adımları mı........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play