Bu zamanda halen insanların hakları için bedenlerini açlığa yatırmaları, memleketin bitmeyen azabı olarak görmek gerekiyor

Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Ergin Doğru, 25 Aralık 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bu mektubumu size daha önce bahsettiğim 11 günlük hücre cezasının infazı gerçekleşirken yazıyorum. Daha önce yazmıştım; iki tane 11 günlük hücre cezası almıştım. Birini infaz hakimliği iptal etti; diğerini onayladı. Hücre dedikleri yer 3-4 metrekarelik bir oda. Hücre cezası süresince telefon, aile görüşü yok. Yine ortak sosyal aktivitelere çıkarılmıyoruz. Günde bir saat havalandırma var. Odaya televizyon ve semaver verilmiyor. Odada masa ve sandalye yok. Banyo kapısının sürgüsü yok. Kısacası insani hiçbir yanı yok.

Gelişen sürecin sürekli değişiminden kaynaklı da olsa zindanları görmek gerekiyor. Yeniden açlık grevleri başladı. Burada da 5’er günlük dönüşümlü açlık grevi devam ediyor. Bu zamanda halen insanların hakları için bedenlerini açlığa yatırmaları, memleketin bitmeyen azabı olarak görmek gerekiyor. Acısından daha üzücü bir durum. Açlık grevleri sürerken soruşturmalar açılıyor ama onun dışında herhangi bir gelişme yok. Zaten yasal olmasına rağmen verilmeyen ortak yaşam haklarının kısıtlanması artık kanıksanmış bir hal aldı. Haftada 10 saat olması gereken ortak faaliyetler bir ayda bile doldurulmuyor.

Sizinle bu konuları dertleşiyorum ama önümüz yerel seçimler; dolayısıyla var olan taleplerin gündeme girmesi pek kolay değil gibi. Fakat demokratik partiler ve insan hakları kurumlarının bu süreçte zindanın sorunlarını çalışmalarında gündemleştirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda duyarlı olacaklarını umuyorum. Koşullar ne olursa olsun insan olabilmenin vicdani sorumluluğunu, ikrarın gücüyle yaşamla bağımı koparmadan anlam arayışım sürüyor. Bu yönüyle yazımsal üretim için de çabalıyorum. Takdir edersiniz ki, var olan koşullar içerisinde bu da hiç kolay değil. Buna rağmen üretmek insanı diri tutuyor, coşku veriyor. Bu vesileyle yeni yılınızı kutluyor, yeni yılın tüm halklarımıza özgürlük, eşitlik, barış getirmesini diliyorum!”

* * *

Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Eren Yıldız, 4 Aralık 2023 günü kaleme aldığı; ancak geçen hafta gönderilen faks mesajında şöyle diyor: “Ben iyiyim. Sağlığımda önemli bir sıkıntı yok, iyi ki de yoktur; çünkü hastane, doktor ve tedavi koşulları çok sıkıntılı. Sevk çok geç oluyor. Gidiyorsun, orada da kelepçe açılmıyor ve doktorların yaklaşımı çok geri. Dolayısıyla gidiş gelişte çektiğin sıkıntı sana kalıyor. Gidip gelirken Torosların güzelliğini izlemek sıkıntılarını biraz unutturuyor diyeyim. Cezaevi Torosların eteğinde kurulmuş; şehir merkezinden uzakta.

Bu arada, Şubat ayında, teklilerde yan yana kaldığımız Mehmet abi ve Kamuran arkadaşla birlikte üçlü hücreye geçmiştik. Dediğin gibi üçlülere işçi tutsakları ve hasta tutsakları koyuyorlar burada. Parti-Cepheli arkadaşlarda hasta ve yaşlı olanlar vardı; onları üçlüye almışlardı. Mehmet abi de yaşı ve rahatsızlığı nedeniyle üçlüye alınacaktı. Beraberinde bizi de aldılar. Şimdi Parti-Cepheli sekiz arkadaş ikinci katta, biz üçümüz de alt kattayız. Bizim koridordaki diğer iki hücrede adli tutsaklar kalıyor. Burada sadece aynı koridorda kalanları birlikte havalandırma, spor ve sohbete çıkarıyorlar.

Bu nedenle, 1 Kasım’dan bu yana biz spor ve sohbete çıkamıyoruz. Yeni arkadaşlar getirilir ve bizim koridora verilirse, o zaman spor ve sohbete çıkabiliriz. Bakalım bekliyoruz. Günler okumak, yazmak ve televizyondan dünyayı izlemekle geçiyor. Okumak demişken, hocam senden bir ricam olacak. Senin hazırladığın “Türkiye’de Sol Örgütler” kitabının son baskısından bir tane yollayabilirsen sevinirim. Bir de Safeviler ve Şah İsmail üzerine yazılmış iyi bir kitap varsa bana ismini, yazarını, yayınevini yazabilirsen iyi olur. Bir süredir Yordam yayınlarından çıkan tarih kitaplarını okuyorum. Marksist Dünya Tarihi ve Devrimci Halk Hareketleri Tarihi kitaplarını. Her ikisinin yazarı da Troçkistmiş. Soğuk Savaş ve Stalin ile birlikte başlayan Sovyet tarihine dair değerlendirmelerini okuyunca bu kadar da olmaz dedim.

Bir süredir Ukrayna-Rusya savaşı gündemden düşüp, rutinleşti. Suriye’deki iç savaş da gündemden düşmüştü. İki aydır Siyonist İsrail’in Filistin halkına uyguladığı soykırımı izliyoruz. İsrail belki de tarihinde ilk kez böylesi bir beklenmedik darbe yedi. Yediği darbenin ve yerle bir olan o prestijinin açığını kapatmak istercesine Filistin halkını ve yurdunu yok ediyor. İsrail’e destek veren Batı ülkelerinin halkları iyi aydır sokaklarda Filistin’e destek gösterileri yaparken; Türkiye ve İslam ülkelerinin egemenleri lafta mangalda kül bırakmazken pratikte savaşı durduracak bir adım atmıyorlar. Bu süreçte HDP ve tüm sol süreklileşen bir Filistin’i sahiplenme mitingleri yapmalıydı.

Yeni yılın tüm ezilen halklar ve ezilen sınıflar için özgürlük, eşitlik ve kardeşlik mücadelesinin sonuç aldığı bir yıl olması dileklerimle yeni yılınızı kutluyorum!”

* * *

Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde tutulan kadim mahpuslardan Resul Kocatürk, 12 Aralık 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Daha önce sözünü ettiğim sağlık raporları ve karşı karşıya bulunduğumuz durumların ayrıntılı dökümünün olduğu mektubu hafta başında İHD’nin Ankara Şubesi adresine gönderdim. Umarım binada biri vardır ve mektubumu teslim alır. Bir süredir posta kutusu adreslerine dahi taahhütlü gönderemez olduk. Daha önce Posta Kutusu adresinde bekleme süresi 30 güne kadarken, bunu saçma bir şekilde üç güne indirmişler. Halbuki çalışan insanlar mesai günlerinde evde bulunmadıkları için Posta Kutusu kiralayarak uygun bir zamanda almak için böylesi bir yola başvuruyorlar. PTT yetkilerinin nasıl bir akla hizmet ettiklerini anlamak kolay değil!

QOSHE - Elazığ’da da açlık grevi sürüyor - İçeriden
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Elazığ’da da açlık grevi sürüyor

4 0
06.01.2024

Bu zamanda halen insanların hakları için bedenlerini açlığa yatırmaları, memleketin bitmeyen azabı olarak görmek gerekiyor

Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Ergin Doğru, 25 Aralık 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bu mektubumu size daha önce bahsettiğim 11 günlük hücre cezasının infazı gerçekleşirken yazıyorum. Daha önce yazmıştım; iki tane 11 günlük hücre cezası almıştım. Birini infaz hakimliği iptal etti; diğerini onayladı. Hücre dedikleri yer 3-4 metrekarelik bir oda. Hücre cezası süresince telefon, aile görüşü yok. Yine ortak sosyal aktivitelere çıkarılmıyoruz. Günde bir saat havalandırma var. Odaya televizyon ve semaver verilmiyor. Odada masa ve sandalye yok. Banyo kapısının sürgüsü yok. Kısacası insani hiçbir yanı yok.

Gelişen sürecin sürekli değişiminden kaynaklı da olsa zindanları görmek gerekiyor. Yeniden açlık grevleri başladı. Burada da 5’er günlük dönüşümlü açlık grevi devam ediyor. Bu zamanda halen insanların hakları için bedenlerini açlığa yatırmaları, memleketin bitmeyen azabı olarak görmek gerekiyor. Acısından daha üzücü bir durum. Açlık grevleri sürerken soruşturmalar açılıyor ama onun dışında herhangi bir gelişme yok. Zaten yasal olmasına rağmen verilmeyen ortak yaşam haklarının kısıtlanması artık kanıksanmış bir hal aldı. Haftada 10 saat olması gereken ortak faaliyetler bir ayda bile doldurulmuyor.

Sizinle bu konuları dertleşiyorum ama önümüz yerel seçimler; dolayısıyla var olan taleplerin gündeme girmesi pek kolay değil gibi. Fakat demokratik partiler ve insan hakları kurumlarının bu süreçte zindanın sorunlarını çalışmalarında gündemleştirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda duyarlı olacaklarını umuyorum. Koşullar ne olursa olsun insan olabilmenin vicdani sorumluluğunu, ikrarın gücüyle yaşamla bağımı koparmadan anlam arayışım sürüyor. Bu yönüyle yazımsal üretim için de çabalıyorum. Takdir edersiniz ki, var olan koşullar........

© Yeni Yaşam


Get it on Google Play