Mukavemetçi Kıbrıs Türk Halkının, Varoluş Mücadelesi sonucunda kurduğumuz Cumhuriyet’imizin, devletimiz KKTC’nin 40. kuruluş yıl dönümünü, 15 Kasım günü büyük bir onur ve coşkuyla kutladık.

KKTC'nin kuruluşu kolay olmadı. Yoktan var ettiğimiz Cumhuriyet'imize sonuna kadar sahip çıkacağımız ve ilelebet yaşatılması, kalkınması ve tanınması için elimizden geleni yapacağımız bilinmelidir.

Devletimizi ortadan kaldırarak bizi ozmosis yolu ile yok etmeyi planlayan Rum-Yunan ikilisi ile içimize nifak sokarak yalan vaatlerle bizleri bölüp parçalamayı tasarlayan emperyalizme karşı mücadelemiz devam etmektedir.

40. kuruluş yıl dönümünü gurur ve onurla kutladığımız Cumhuriyet'imizin gücüne güç katmak için birlik, beraberlik ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.

KKTC'nin temellerine dinamit koyarak Devlet'imizi yıkmak isteyen şer odakları bu amaçlarına erişemeyeceklerini bilmelidir.

Kıbrıs sorununa anlaşarak çözüm bulmak, Avrupa Birliği(AB), ABD ve İngiltere tarafından desteklenen ve şımartılan Rum Yönetimi’nin olumsuz ve uzlaşmaz tutumu nedeniyle maalesef mümkün olamamıştır. Emperyalist destekli bazı çevrelerin müzakerelerin yeniden başlaması için harcadıkları çabalar boşunadır. 55 yılı aşan müzakere süreçlerinden sonuç alınamamıştır. Rum tarafının Birleşmiş Milletler’in(BM) temsilci atayarak müzakerelerin yeniden başlaması gayretleri tamamen KKTC’nin tanınmasını önlemeye yönelik şer girişimlerdir. Rum ve Türk tarafları arasında ‘ortak zemin’ olmadığı açık iken temsilci atanmasına müsaade edilmemelidir. Kıbrıs Türk halkının 18 Ekim 2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya koyduğu ‘eşit egemenlik temelinde iki devlete dayalı çözüm’ modelini yok sayarak, görmezden gelerek müzakereleri yeniden kaldığı yerden başlatma çabaları sonuçsuz kalacaktır. Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz tanınmadan müzakerelerin başlamayacağı defalarca duyurulmuştur.

Kıbrıs, Akdeniz ve Mavi Vatan’daki tüm müktesep haklarımız sonuna kadar korunacak, kollanacaktır. Bölgemizde Türkiye’nin onay vermediği, rızasının olmadığı hiçbir projenin oldubittiye getirilmesine izin verilmeyecek, tek taraflı, Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarının yok sayıldığı, adadaki tarafların eşit ve adil pay almadığı bir sisteme tepkimiz sert olacaktır.

BM’nin 16 Ağustos tarihinde, KKTC’nin insani maksatlarla başlattığı Yiğitler-Pile yol projesine sınırlarımızı delerek yaptığı barbarca müdahaleye karşı gösterilen dik duruş her türlü takdire şayandır. Bu dik duruş ve haklarımıza sahip çıkan kararlı tutumumuz neticesinde, BM ve Rum tarafı geri adım atmak zorunda kalmış ve söz konusu projenin bitirilmesi için taraflar arasında mutabakat sağlanmıştır.

Önümüzdeki süreçte, 40. yaşını tamamlayan KKTC'nin, uluslararası camiadan tanınmasını talep etmek en doğal hakkımızdır ve bu yönde somut adımlar atılmaktadır. Anavatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 77. ve 78. Genel Kurul toplantılarında uluslararası topluma KKTC’nin resmen tanınması çağrısı yapmış olması, Erdoğan’ın 11 Kasım 2022 günü Semerkant’ta Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 9. Liderler Zirvesinde KKTC’nin gözlemci üyeliğe Anayasal adıyla kabul edildiğini açıklamış olması, bilahare bu yıl 16 Mart'ta Ankara'da gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Zirvesi’ne KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 Kasım’da Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleşen 10. Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada KKTC’ye güçlü desteğini tekrarlaması, Kıbrıs Türk halkının, Türk dünyasının kopmaz bir parçası olduğunun teyit edilmesi memnuniyet verici gelişmelerdir.

AB ve ABD’nin, Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleşen TDT 10. Liderler Zirvesi’ne KKTC’nin davet edilmemesi için Cumhurbaşkanı Tokayev’e yaptıkları tehdit ve şantaja varan baskı ibretliktir. Hiçbir güç, KKTC’nin Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olduğu, Akdeniz’deki ön cephesi olduğu gerçeğini yok sayamaz. KKTC, TDT’nin düzenlediği birçok toplantıya katılmakta ve Türk Devletleri ile ilişkilerini geliştirmeyi sürdürmektedir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 14 Ekim tarihinde gittiği Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le görüşmesi ve desteğini alması diğer TDT üyesi devlet başkanlarına örnek olmalıdır.

Devletimizin 40. kuruluş yıl dönümünü onurla kutladığımız bu mutlu günü bize bahşeden Mukavemetçi Kıbrıs Türkü’ne, Anavatan Türkiye'deki kardeşlerimize, Aziz Şehitlerimize, Gazilerimize, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı mensuplarına, başta devletimizin Kurucusu Cumhurbaşkanı Ebedi liderimiz rahmetli Rauf Denktaş ve Varoluş Mücadelemizin lideri rahmetli Dr. Fazıl Küçük olmak üzere tüm Devlet yöneticilerimize, şükran ve minnetlerimi sunarım.

QOSHE - KKTC’nin 40. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz - Hüseyin Macit Yusuf
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KKTC’nin 40. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz

19 1
16.11.2023

Mukavemetçi Kıbrıs Türk Halkının, Varoluş Mücadelesi sonucunda kurduğumuz Cumhuriyet’imizin, devletimiz KKTC’nin 40. kuruluş yıl dönümünü, 15 Kasım günü büyük bir onur ve coşkuyla kutladık.

KKTC'nin kuruluşu kolay olmadı. Yoktan var ettiğimiz Cumhuriyet'imize sonuna kadar sahip çıkacağımız ve ilelebet yaşatılması, kalkınması ve tanınması için elimizden geleni yapacağımız bilinmelidir.

Devletimizi ortadan kaldırarak bizi ozmosis yolu ile yok etmeyi planlayan Rum-Yunan ikilisi ile içimize nifak sokarak yalan vaatlerle bizleri bölüp parçalamayı tasarlayan emperyalizme karşı mücadelemiz devam etmektedir.

40. kuruluş yıl dönümünü gurur ve onurla kutladığımız Cumhuriyet'imizin gücüne güç katmak için birlik, beraberlik ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.

KKTC'nin temellerine dinamit koyarak Devlet'imizi yıkmak isteyen şer odakları bu amaçlarına erişemeyeceklerini bilmelidir.

Kıbrıs sorununa anlaşarak çözüm bulmak, Avrupa Birliği(AB), ABD ve İngiltere tarafından desteklenen ve şımartılan Rum Yönetimi’nin olumsuz ve uzlaşmaz tutumu nedeniyle maalesef mümkün olamamıştır. Emperyalist destekli bazı çevrelerin müzakerelerin yeniden başlaması için harcadıkları çabalar boşunadır. 55 yılı aşan müzakere süreçlerinden sonuç alınamamıştır. Rum tarafının Birleşmiş Milletler’in(BM) temsilci atayarak müzakerelerin yeniden başlaması gayretleri tamamen KKTC’nin tanınmasını önlemeye yönelik şer girişimlerdir. Rum ve Türk tarafları arasında ‘ortak zemin’ olmadığı açık iken temsilci atanmasına müsaade edilmemelidir. Kıbrıs Türk halkının 18 Ekim........

© Yeniçağ


Get it on Google Play